Türkiye’nin ilk dijital müzesi ve insan hakları arşivi Tarihsel Adalet İçin Bellek Müzesi, darbenin 42. yılında açıldı. Müze, 80 Darbesi sürecinde işlenmiş insanlığa karşı suçların kaydını tutuyor ve hak ihlallerini görünür kılıyor.

Research Institute on Turkey’nin (Türkiye Araştırmaları Enstitüsü) kolektif hafıza çalışmalarının bir araştırması olarak dijital ortamda hayata geçirilen Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi, 12 Eylül 1980 darbesinin 42. yılında İstanbul Moda Sahnesi’nde düzenlenen bir açılış etkinliğiyle faaliyete başladı. Darbe sürecinde insanlığa karşı işlenen suçların kaydını tutarak hak ihlallerini görünür kılmayı amaçlayan Bellek Müzesi, 12 Eylül’den bugüne devam eden adalet mücadeleleri ve geçmişle yüzleşme pratiklerine Sözlü Tarih, Dava Dosyaları ve Bellek Nesneleri koleksiyonlarını kapsayan bir dijital insan hakları arşiviyle ışık tutuyor.
www.bellekmuzesi.org adresinden erişilebilecek olan Bellek Müzesi koleksiyonlarında, devrimci mücadelenin yükselişinden öğrenci hareketlerine ve sendikal örgütlenmeye, kadınların siyasi mücadelesinden anti-faşist direnişe kadar birçok tanıklığın yanında darbenin kolektif belleği, askerî rejim ve onun hukuk sistemi, insan hakları ihlalleri, adalet mücadelesi, uluslararası dayanışma, cezasızlık, yüzleşme ve hesap sorma pratiklerine dair bilgiler yer alıyor.
Bellek Müzesi’nin daimi koleksiyonlarında 142 dijital, 75 fizikî dava dosyası, binlerce sayfalık hukuki belge, 30 ayrı bağışçıdan edinilen 30 bin bellek nesnesi, 250 saati aşan 100 sözlü tarih kaydı, 518 fizikî belge, 65 gazete ve 150 kitap yer alıyor.
İstanbul’un kara surları yeniden kentle buluşuyor
İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı’na bağlı İBB Miras ekipleri, İstanbul Kara Surları Açık Hava Müzesi çalışmalarının ilk bölümünü tamamladı. Mevlanakapı ve Silivrikapı Kara Surları Ziyaretçi Merkezleri Eylül ortasında yapılan bir açılışın ardından İstanbul’a yeniden kazandırıldı. Açılışa katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, restore edip, “Ziyaretçi Merkezi” hâline getirdikleri Mevlanakapı Karakolu’nun eski durumunun içler acısı olduğuna dikkati çekti; surlar bölgesinde yaşayan vatandaşların, geçmiş dönemdeki bakımsız hâl nedeniyle kendilerini güvende hissetmediğinin altını çizdi.

16 asırdır İstanbul’a açılan sur kapılarından biri olan Mevlanakapı ve ona eşlik eden Mevlanakapı Karakolu’nun hem fonksiyonel olarak kamusal kullanım kazanması hem de turizm planlarının bir parçası olarak kentin gelişme ve savunma sistemlerine yönelik bilgi aktarım merkezi olarak hizmet vermesi amaçlanıyor. Bu çerçevede 19. yüzyılda Mevlanakapı ve çevresinin güvenliğini sağlamak için inşa edilen ancak uzun yıllardır kaderine terk edilmiş, pek çok tahribata uğrayan, çatısı ve sur cephe duvarı yıkılan karakol, kapsamlı bir restorasyon süreci geçirdi. Bina güçlendirmesinin ardından yıkık duvar ve çatılar inşa edildi, özgün pencereler tekrar yapıldı. Aslına uygun olarak restore edilen karakol binası, etkinlik alanlarıyla kültüre, sanata evsahipliği yapacak bir yaşam alanı hâline getirildi. İBB Miras ekiplerinin 7 bin ton çöp ve moloz topladıktan sonra ziyarete açtığı surlar, 3 günde 25.000 ziyaretçi aldı.