Futbolda yaz aylarında heyecan, sahalardan transfer hareketlerine kayar. Her geçen yıl aklın sınırlarını daha da zorlayan transfer ücretleri, kulüplerin ve futbolseverlerin başlıca gündemi. Oysa durum her zaman böyle değildi. Bugün milyon Dolarların konuşulduğu piyasada, bir zamanlar ağırlığınca karidese veya bira dolu bir fıçıya satılan oyuncular da vardı.
Futbolun en heyecanlı dönemlerinden biri başladı. Her yıl iki defa sosyal medyada paylaşım rekorlarına neden olan, tirajları yükselten transfer sezonu bereketiyle birlikte geldi. Bir tarafta son günü ekran başında nöbet tutarak geçirenler, öbür tarafta ellerinde hesap makinesi, adı “muhasebeci”ye çıkanlar… Arka planda ise nasıl uygulandıkları tartışmalı olsa da artık futbolun olmazsa olmazı hâline gelmiş Bosman Kararı, fair-play kuralı, harcama limitleri…
Her şey Jean Marc Bosman adında sıradan bir futbolcunun Belçika’dan Fransa 2. Ligi’ne transfer olmak istemesiyle başlamıştı. O günlerde vasat bile denemeyecek bu orta saha oyuncusunun adının ölümsüzleşmesine neden olan olaylar zinciri, 1990 yazında sözleşmesinin sona ermesiyle gündeme gelecekti.
Belçika’nın ilk şampiyonu olan RFC Liege oyuncuya aylık 750 euro önermişti. O da Fransız ekibi Dunkerque’le anlaşmıştı. Ancak bir sorun vardı. O zamanki transfer yönetmeliklerine göre futbolcuya 400 bin Euro fiyat biçen eski kulübü, imzanın atılmasına engel oluyordu. Mesele mahkemeye taşınmış, 5 yıllık hukuk savaşının ardından Avrupa Adalet Divanı, 15 Aralık 1995’te hiçbir geliri ve işsizlik sigortası olmayan futbolcuya 700 bin Euro tazminat ödenmesine karar vermişti. Tabii asıl kritik nokta bu değildi. Bu kararla futbol, bir “ekonomik sektör” olarak görülmeye başlanmış; oyuncuların sözleşmeleri bittiğinde özgürce istedikleri kulübe transfer olmalarının önü açılmıştı.
Yıllar önce bu kararın alınmasını sağlayan Bosman, tazminatının çoğuyla mahkeme masraflarını ödemek zorunda kaldı; ancak onun açtığı kapı, futbol piyasasındaki tüm dengeleri değiştiren bir yola çıkacaktı. Altyapısı güçlü kimi kulüpler yıldızlarını kaybetmiş; büyüklerle küçükler arasındaki uçurum yükselmeye başlamıştı. Büyük balıklar küçük balıkları yutarken, oyuncular kazanacaktı.
Ağustos sayısı tüm Türkiye’de bayide ve web sitemizde!