Sarıyer’in ardındaki vadide yer alan sular Osmanlı döneminde İstanbul’un en cazip mesireleri arasındaydı. Bunların en ünlülerinden olan Kestane, Hünkâr, Fıstık, Kızılcık, Çırçır suları Cumhuriyet’in ilk döneminde de canlılıklarını koruyordu. İçlerinde belki de en revaçta olanı Hünkâr Suyu’ydu. Burada her Cuma ve Pazar günleri musiki yapılırdı. Ses sanatçıları ince saz heyetleri eşliğinde “ailevi” konserler verirler; yerlere serdikleri hasır yaygılar üzerinde temiz hava-bol gıdadan yararlanan İstanbullulara hoşça vakit geçirtirlerdi. O zamanlar alkışlama adeti olmadığından “Varol”, “Nurol!” nidaları gazellere, kahkahalar peşrevlere karışır, hoş bir seda olarak İstanbul semalarına yükselirdi.
(Gökhan Akçura Arşivi)
