Bundan 246 yıl önce Çeşme Limanı’nda Ruslarla yapılan deniz savaşında Osmanlı kuvvetleri ağır yenilgiye uğramış, donanma yakılmış, 11.000 denizci şehit olmuştu. Rus zaferini betimleyen tablolar, bugün hâlâ Sankt Peterburg’daki yazlık sarayın “Çeşme Salonu”nda.
6 Temmuz 1770. Ege’nin sakin limanı Çeşme, tarihinin en sıcak ve şiddetli gününü yaşıyordu. 1768’de başlayan ve çoğunlukla Kırım, Eflak ve Boğdan’daki muharebelerle gerçekleşen Osmanlı – Rus savaşı, stratejik bir kararla Ruslar tarafından Akdeniz’e taşınmıştı. 1769 Kasım’ında Kont Orlov komutasında Baltık Denizi’nden ayrılan 21 parçalık Rus donanması, Atlantik Okyanusu ve Cebelitarık rotası ile Akdeniz’e inmiş ve 1770 Nisan’ında Mora Yarımadası’nda bir Yunan isyanı çıkarılmasına yardım etmişti.
Gün içindeki çatışma, biri Rus, biri Osmanlı iki kalyonun yanarak batması ile sona erdi. Çeşme limanına çekilen Osmanlı gemileri manevra yapamayacak şekilde birbirlerine yakın demirlediler. Bu durumu gören Osmanlı amirali Cezayirli Hasan Bey (sonradan Gazi Hasan Paşa), Kaptan-ı derya Hüsamettin Paşa’yı uyarsa da durumu düzeltmeye ikna edemedi.
Felaket geceyarısı geldi: Ruslar, kendilerine danışmanlık yapan İngiliz amirallerin komutasında, Çeşme limanına sıkıştırılmış Osmanlı gemilerine ateş gemileri ile saldırdılar. Yanyana duran Osmanlı savaş gemileri birbiri ardına yanarak batmaya başladı. Sabah olduğunda, Osmanlı donanmasının belkemiğini oluşturan 15 kalyon, 4 fırkateyn, 40 parça ufak gemi yanmış ve batmış, Rodos adlı kalyon ve 6 kadırga Rusların eline geçmişti. Osmanlıların insan kayıpları da 11.000 kişiyi buluyordu. Ruslar 1774’de savaşın bitimine kadar Çeşme limanı, Midilli ve Limni adalarına defalarca saldırıp topa tuttular. Denizdeki ve karadaki Rus başarıları, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile sonuçlandı: Rusya Kırım’ı önce işgal, 1783’de de ilhak etti!
Rusya’yı modernleştiren ve bir imparatorluk haline getiren Çar Büyük Petro, 1714’de St. Peterburg’un batısına bir yazlık saray yaptırmaya karar vermişti. Olağanüstü güzel bahçeler içinde yer alan ve Peterhof adı verilen bu saray kompleksi, bugünkü halini 1755’ de Çariçe I. Elizabeth zamanında aldı. 2. Dünya Savaşı’nda Almanlar tarafından büyük oranda tahrip edilen saray, savaştan sonra restore edildi.
Donanması Osmanlılara karşı büyük zafer kazanarak Rusya’nın Karadeniz’e açılmasını sağlayan Çariçe II. (Büyük) Katerina, bu sarayın bir salonunu Çeşme Savaşı’na adadı. İtalya’da yaşayan Alman ressam Jacop Philipp Hackert, 1771 ve 1773 yılları arasında savaşı canlandıran 12 büyük resim yaptı ve bu resimler Peterhof Sarayı’nın “Çeşme Salonu”na konulmak üzere Çariçe Katerina’ya sunuldu.
Hackert, Livorno limanında üslenen Rus gemilerini çizerken zorlanmamıştı. Ama hiçbir gerçek deniz savaşına tanık olmamıştı ve savaşın şiddetinin nasıl göründüğü hakkında bir fikri yoktu. Rus donanma komutanı Orlov, Çariçe Katerina’dan izin alarak resimlerin gerçekçi olması için kendisine yardımcı oldu: Livorno limanı açıklarında bir firkateyni barut ile doldurup, ressamın ve izleyicilerin gözleri önünde havaya uçurdular!