Kasım
sayımız çıktı

Dünya satranç şampiyonası: Bir oyundan çok daha fazlası

2021 sonundaki dünya satranç şampiyonluğu maçını kazanan Norveçli Magnus Carlsen unvanını korudu. Modern satrancın 1851’den bu yana zirvesinde yer almış şampiyonlardan bugüne uzanan yolda yaşanan değişimleri ve günümüzdeki mücadeleyi GM Suat Atalık yazdı. Analiz.

Birleşik Arap Emirlikle­ri’nin Dubai şehrinde geçen sene sonu oyna­nan dünya satranç şampiyon­luğu maçında rakibi Rus GM Yan Nepomniyaşçi’yi 7.5-3.5 yenen Norveçli Magnus Car­lsen, dünya şampiyonu unva­nını korudu. Bu, 2013’te Hintli Viswanathan Anand’ı yenerek unvanı ele geçiren Carlsen’in o tarihten itibaren 8 yıldır ka­zandığı 5. unvan maçı.

Bu vesileyle modern sat­rancın kısa tarihine bir göz at­mamızda yarar var. “Kralların oyunu-oyunların kralı” dene­rek bilhassa ülkemizde sürekli olarak nereden çıktığı “araştı­rılan” satrancın menşei bilin­memekle birlikte, tahtadaki Fil figürü Hindistan’ı işaret ediyor. “Osmanlı Satrancı”, “Timur Sat­rancı” gibi dünyada rağbet bul­mamış varyasyonlar da 2000’li yıllardan itibaren “keşfedilerek” satışa sunulmaya başlandı.

Modern satranç Londra 1851 turnuvasıyla start alır. Organi­zatör, devrin en iyisi unvanını Amerikalı Morphy ile paylaşabi­lecek nitelikteki İngiliz Staun­ton’dır. Nispeten kısa bir süre içinde ilk dünya şampiyonluğu maçı kabul edilen Steinitz-Zu­kertort karşılaşması organize edilir ve ilk şampiyon da Avus­turya-Macaristan İmparatorlu­ğu’ndan Wilhelm Steinitz olur.

Satranç, 2. Dünya Savaşı yıl­larına dek entellektüel bir akti­vite olarak kabul edildi. 1924’te kurulan Dünya Satranç Federas­yonu (FIDE) bu kanıyı değiştir­medi. Peki satranç hangi kate­gori altında sınıflandırılmalıydı? Sorunun cevabı 40’ların sonla­rında netlik kazanmaya başladı.

Son Dünya Satranç Şampiyonu olan Norveçli Magnus Carlsen

Satranç bir spordur!

Günde 8 saatten en az 1 hafta süren yarışma-turnuva şartla­rıyla satrancın spor olduğu, önce dönemin Doğu Bloku ülkelerin­ce kabul edildi. 6. Dünya Şam­piyonu Botvinnik’den sonra sat­ranççıların vücut yapıları da ev­rim geçirmeye başladı; Steinitz ve Lasker benzeri “piknik” tip­lerden Fischer, Kasparov ve Car­lsen gibi atletik yapılı şampiyon­lara geldik. 80’lerde Alman Bü­yükusta Helmut Pfleger’in kendi üzerinde yaptığı vücut kimya­sına dayalı deneyler, satrancın sadece bir spor değil hem de çok efor sarfedilen bir spor olduğu­nu ispat edince Alman Satranç Federasyonu, Spor Bakanlığı’na bağlandı. FIDE, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin üyesi olunca, WADA (The World An­ti-Doping Agency) yasaklı mad­deler yönetmeliği gereğince tur­nuva ve şampiyonalarda doping kontrolü uygulamaya başlandı.

Türkiye’de satrancın spor olarak tanımlanması 1991’de­dir. O tarihe kadar Dernekler Ya­sası’na göre özel bir federasyon olan Türkiye Satranç Federas­yonu (TSF), Gençlik ve Spor Ba­kanlığı’na dolayısıyla da devlete bağlandı. Hayatında turnuva oy­namamış başkan ve yöneticiler bir yana, satranç teşkilatın için­de de spor muamelesi görmedi. Bunun en önemli nedeni, Spor Genel Müdürlüğü tüzüklerine işlenen olimpik ve olimpik olma­yan sporlar arasındaki herhalde sadece ülkemize mahsus fark.

Satranç aslında dünyada bel­ki de hiyerarşisi ve sistemi en iyi oturmuş spor dalı. Satrançtaki reyting sistemi, zaman içinde te­nis başta olmak üzere diğer spor dallarında da uygulanmaya baş­landı. Bugün listenin zirvesin­de, 2800 reytingin üzerinde iki oyuncu var: 1. Magnus Carlsen 2865, 2. Alireza Firouzja 2804. Peki hâl böyleyken neden dünya şampiyonluğu unvan maçında Carlsen’in rakibi Nepomniyaş­çi oldu? İlk olarak Nepomniyaş­çi’nin son dönemde dünyanın ilk 5-10 sıraları arasında gidip geldi­ğini belirtelim. Şu andaki reytin­gi 2773 olan Rus satranççı son Adaylar Turnuvası’nı kazanıp Dünya Şampiyonu Carlsen’le oy­nama hakkı elde etmişti.

Eski dünya şampiyonları…
(Yukarıdan aşağı)
Zukertort ve Steinitz, Mihail Botvinnik, Robert Fischer,
Garri Kasparov.

Satrançta dünya şampiyon­luğu maçı öncesi son etap Aday Maçları veya Adaylar Turnuva­sı olarak belirlenmişti. 2. Dünya Savaşı sonrası FIDE tarafından oturtulan sisteme, o devirdeki (1946) şampiyon Alekhine’nin ölümü yolaçmıştı. 1948’de Bot­vinnik dünya şampiyonu oldu. Tarihte Aday Maçları, knock-out dolayısıyla ilk 7 turu 2020’de, ikinci ayağıysa bir yıl sonra 2021’de inşa edilen çift turlu döner turnuvayı kendi evi Rusya’da kazanan Nepomniyaş­çi’nin Carlsen’i tahtından indi­rebilecek isim olacağı düşünülü­yordu. Ancak böyle olmadı; Carl­sen unvanını korudu.

Satrançta büyükusta olma­nın yaşı 15-16’lara kadar düşse bile, dünya şampiyonluğu 25 yaş civarında gelmekte. Magnus Carlsen’in de 2013’te Anand’ı 23 yaşındayken yenip dünya şampi­yonu olduğunu hatırlayalım.

Satrancı etkileyen en büyük değişim, şüphesiz bilgisayarla­rın gelişimi oldu. 1989’da devrin en iyi 10 yazılımını simültane de yendiğimde, 10 sene içinde makinanın Kasparov’u yenece­ğini söyleseler gülerdim. Aslına bakarsanız teknolojideki ilerle­me satrancı değiştirirken dünya şampiyonluğu unvan maçlarının çehresini de değiştirdi. Dünya şampiyonundan amatöre herke­sin bilgisayar hazırlığı, satrançta Rusların hegemonyasını da yık­mış oldu. Bir zamanlar Sovyetler ve Doğu Bloku’nun güzide sporu olan satrançta, organizasyonlar kapitalist dünya sponsorlarının eline geçti. Böylece uzun dün­ya şampiyonası unvan maçları, yerini Dubai’deki gibi 14 oyunla sınırlı, eşitlik halinde daha kısa zaman kontrollerine geçilen kar­şılaşmalara bırakmış oldu.

2. Dünya Savaşı sonrası sat­ranç dünya şampiyonluğu maç­larındaki ilk büyük buhran, Botvinnik’in az oynayıp unvan maçlarında bilhassa şampiyo­na rövanş hakkı verildiği bir dö­nemde yaşandı. 1966’da unvanı Petrosyan’a kaybeden Botvin­nik’den sonra gelen Boris Spas­ki’nin 1969-72 arasındaki şam­piyonluğu, satrançta Sovyet ha­kimiyetinin büyük darbe aldığı dönem oldu. Bobby Fischer’in hızla yükselişi ve asrın maçında unvanın el değiştirmesi, Sovyet hegemonyasına bir süre için son verdi. Bu dönemi önce Karpov sonra Karpov-Kasparov en so­nunda da Kasparov dönemi iz­ledi. FIDE yönetiminde ise önce 1982’de göreve gelen Filipinli Campomanes’in yol açtığı skan­dallara, sonrasında ise Kirsan Iljumjinov dönemlerindeki kar­maşaya tanık olduk. Ilyumjinov ABD tarafından istemeyen adam ilan edilince, FIDE yönetimini ne olursa olsun elinde tutmak isteyen Putin ve Rusya, seçimi Dvorkoviç’e kazandırdı. Ilyum­jinov gibi hayatında hiç turnuva oynamamış olan Dvorkoviç’in yapacağı, seleflerinden farklı gö­zükmüyor.

Maç, Türkçeye futbol kül­türüyle oturmuş bir terim. Sat­rançta maç, iki kişinin birden fazla oyun oynadığı veya iki takı­mın birçok masada yaptığı karşı­laşma tarzını ifade etmekte. Son devirde yaygınlaşan Grand-Prix ve Dünya Kupası tarzı knock-out turnuvaların 2-4 partilik mini maçları ile uzun dünya şampiyo­nası unvan maçı arasında dağlar kadar fark var.

Carlsen’in en önemli avantajı uzun partilerde yorgunluk ema­resi göstermeyişiyken, Nepom­niyaşçi’nin handikapı işler kötü­ye gittiğinde moralinin bozulma ihtimaliydi. Rusya Satranç Fe­derasyonu son yıllarda üst düzey oyuncular için Potkin, Ryazant­sev ve Motilyov’u antrenör ola­rak kullanırken, Nepomniyaşçi de başta Potkin olmak üzere se­kundantlarını bu kişiler arasın­dan seçmekteydi. Ekibe katılan iki yeni isim Karyakin ve Raca­bov’un satranççı olarak klası tar­tışılmazdı ama, ekibin ahenkini bozacakları da bir o kadar şüphe götürmezdi (Karyakin, Ukray­na’dan Rusya’ya transfer olurken hem Kırım’ın ilhakı hakkında söyledikleri hem de Putin’in fa­vorisi oluşu nedeniyle “rejimin adamı” tablosu çizmişti). Carl­sen cephesinde ise sekundant­lardan birinin Rus Dubov olma­sı, Rus çevrelerinde büyük tepki oluşturdu. Ancak durumla ilgili en doğru tespiti Anatoli Karpov söyledi: “Dubov, Rusya Satranç Federasyonu’ndan maaş alıyor mu?” Dubov, Carlsen’in hazır­lanmasına internet üzerinden, yardım ediyordu.

Bu maç, çoğu insanın belirt­tiği gibi Nepomniyaşçi’nin ek­sikliğini değil de Carlsen’in kuv­vetini vurguladı. Gözler şimdi­den yeni Adaylar Turnuvası’na çevrilmiş vaziyette. 2800 üzeri reytingle dünyanın 2 numara­sı İran asıllı Fransız Alireza Fi­rouzja, Rus Nepomniyaşçi ve onun son maçtaki sekundantla­rı Rus Karyakin, Azeri Radjabov ve başka bir sabık “challenger” Amerikalı Caruana ile Polon­ya’nın 1 numarası Duda’ya ekle­necek iki ismin çift turlu döner turnuva olarak oynayacağı yarış­ma, Carlsen’in 2023’de yapılacak dünya şampiyonluğu maçındaki rakibini belirleyecek.

Yeni adaylarıyla Adaylar Turnuvası Gözler şimdiden yeni Adaylar Turnuvası’na çevrilmiş vaziyette. (Soldan sağa) Polonya’nın 1 numarası Jan-Krzysztof Duda, Fransız Alireza Firouzja, Rus Ian Nepomniyaşçi, Azeri Teimour Radjabov, Amerikalı Fabiano Caruana ile Rus Sergey Karyakin isimleri öne çıkıyor.

SON UNVAN MAÇININ EN KRİTİK PARTİSİ

‘Satrançta en zor olan kazanılmış oyunu kazanmaktır’

Dubai 2021’in incisi bu oyun, tarihteki tüm dünya şampiyonluğu unvan maçlarının en uzun oyunu olma rekorunu eline geçirdi. Hepsi berabere biten ilk 5 oyundaki denge ve kalite, çekişmeli bir maç vaadediyordu ama 136 hamle süren 6. oyunu kazanan Carlsen üstünlüğünü kanıtladı. Sonrasında 8., 9. ve 11. partileri alan Carlsen maçı da 7.5-3.5 kazandı. 6. parti, ünlü eski şampiyonlardan Lasker’in sözünü kanıtladı.

GM Magnus Carlsen – GM Yan Nepomni­yaşçi, Dubai / 6. Oyun-2021)

1.d4 Af6 2.Af3 d5 3.g3!? (Catalan Açılışı ismini Tartakower’in Barcelona 1929’da Be­yaz’la oynadığı partilerden almış olsa da aynı bu oyunda olduğu gibi o şeklinin de Vezir Piyo­nu Partisi olarak sınıflandırılması daha doğru olur) e6!? (Siyah Neo-Grünfeld veya Slav Sa­vunmasını tercih etmiyor) 4.Fg2 Fe7 5.0-0 0-0 6.b3!? (6.c4 Catalan Açılışına girerdi.6…dc4 7.Vc2 b5!? 8.Ae5 c6 Carlsen’in kalite feda et­tiği berabere biten 2. partide oynanmıştı.) c5 7.dc5 Fc5 8.c4 (Hazırlık safhasında Dubov’un elinin hissedildiği oyunumuzda Carlsen 8.Fb2 Ac6 9.c4 dc4 10.Vc2 Ve7 11.Vc4 e5= devam­yolundan Beyaz’a daha fazla şans tanıyacak bir varyant arıyor.) dc4

9.Vc2 Ve7 10.Abd2! (Carlsen’in ekibinin hazırlığı er fedası) Ac6 (10…cb3 11.Ab3 Fb6 (11…Fd6 sonrası 12.Afd4-b5 veya 12.Afd2-c4 fikri Fil çifti verir) 11.Ac4 b5 (11…e5 12.Fb2 e4 13.Ag5 Ff5 çok enteresan bir konum sağlar. Örneğin 14.Ae3 Fe3 15.fe3 Fg6 16.Ff6 gf6 17.Ae4 Kfe8 18.Kf4 f5 19.Af2 Ve3 20.Fc6 Kac8! fevkalade dinamik bir oyun verirdi) 12.Ace5 Ab4 13.Vb2 (8. hamlede fianchetto yapmamış olmanın püf noktası) Fb7 14.a3?! (14.Fg5! h6 15.Fh4 g5 16.a3! Beyaz’ın ilk hamle avantajını sürdürebilecek tek yol gibi duruyor.) Ac6 15.Ad3 Fb6 16.Fg5 Kfd8 17.Ff6 gf6!? (Nepomniyaşçi’yi Kramnik-Deep Fritz10 (Maç/01), Bonn 2006 partisindeki tarzda bir finalin düşündürdüğü kesin, yoksa 17…Vf6 18.Vf6 gf6 da olası.) 18.Kac1 Ad4 19.Ad4 Fd4 20.Va2 Fg2 21.Şg2 (Oyunortasında başka bir deyişle tahtada Vezirler varken Siyah’ın iyi olacağı muhakkak!)

21…Vb7 22.Şg1 (22.f3?! Fe3) Ve4 23.Vc2 a5 24.Kfd1 Şg7?! (24…f5 25.e3 Ff6 File yer açardı.) 25.Kd2?! (25.e3 Fe5 26.Ve2. İyi konumda olduğuna inanan Rus oyuncu a3 erinin zafiyeti dolayısıyla oyunsonuna giriyor!) 25…Kac8!? 26.Vc8 (26.Vd1?! Fc3 27.Kdc2 b4) Kc8 27.Kc8 Vd5 28.b4 a4 29.e3 Fe5?! (Nepomniyaşçi 29…Fb2 30.Kc5 Vd6 31.Kb2 Vd3 32.Kbc2! Va3 33.Kb5= istemiyor) 30.h4 h5? (30…Fb2) 31.Şh2! Fb2? (Bu defa 31…Vb3 doğru hamleydi. 32.Ae5 fe5 33.Kd7 Va3 34.Kcc7 Vb2! 35.Kff7 Şg6 36.e4 Ve2! ve a geçeri dengeyi sağlar) 32.Kc5 Vd6 (32…Vd7 33.Kcc2 Fa3 34.Ka2 e5 35.e4! ve Fil düşer. Dünya şampiyonu hata yapar mı? Tabii!)

33.Kd1?? (33.Kcc2! Fa3 34.Af4 ile Beyaz h5 erinin zayıflığından da yararlanarak Kaleleri 7. veya 8. sırada çiftleyerek Şaha karşı çok güçlü bir atak başlatırdı) Fa3 34.Kb5 Vd7 35.Kc5 e5 (İnisiyatifin Siyahlara geçtiği bu oyunsonunda 35…Fb4 36.Kcc1 Fa5 de mümkündü) 36.Kc2 Vd5? (Kazanç olmasa da 36…Fb4 37.Kcc1 Fa3 38.Ka1 Vg4 39.Kd2 Ff8 40.Kda2 a3 41.Ae1 Fe7! (42…f5? 43.f4! e4 44.Ka3 Fa3 45.Ka3 Ve2 46.Ag2=) denenme­liydi. Beyaz 42.Ac2? ile eri almaya giderse 42…f5-f4 sürüşü oyunu kazandırdığından At, Şah Kanadında tutulmalı) 37.Kdd2 Vb3 38.Ka2! e4? (38…Fb4!? 39.Kdb2 Vd3 40.Kb4 a3 41.Ka4 sonrası oluşacak aynı kanatta erlerle 2 Kaleye karşı Vezir Finalini Nepom­niyaşçi er yapısından ötürü reddediyor ama 41…f5 42.K4a3 Vd1-f3 sonrası kazanç bence imkansız. 38…f5!? 39.Ac5 Vb4 40.Aa4 f4!= daha da basit gözüküyor) 39.Ac5 Vb4 40.Ae4!? (40.Kdc2 f5 41.Aa4 Va4 42.Kc3 daha evvel incelediğimize göre daha iyi gözükse de bence kazanç vermez) Vb3 41.Kac2 Ff8 42.Ac5 Vb5 43.Ad3 a3 44.Af4 Va5 45.Ka2 Fb4 46.Kd3 Şh6 47.Kd1 (47. Kd5 Va6 48.Kh5? Şg7 49.Kd5 Vc4 ile Beyaz Kale a geçerini durdurmakta diğerine yardım edemez) Va4 48.Kda1 Fd6 49.Şg1 Vb3 50.Ae2 Vd3 51.Ad4 Şh7 52.Şh2 (Siyahlara eşitlik sağlayan a geçeri 52.Ac2 Vb3 53.Aa3? Fe5 yüzünden tabudur. “En kötü bir plan bile plansızlıktan iyidir” dense de oyunsonunda bazen beklemeyi bilmek gerekir)

52…Ve4? (Herhangi bir bekleme hamlesi örneğin 52…Şh6=) 53.Ka3! Vh4 (53…Fa3? 54.Ka3 sonrası Ka5-f5 ile başlayacak bir finalde Beyaz Kf5-f4 sonrası Af5 ,e4 ve Ae3-d5 ile kazanır. 54.Şg1 Ve4 (54…Fg3? 55.fg3 Vg3 56.Şf1 h4 57.K1a2 h3 58.e4! h geçerini kolayca durdurur) 55.Ka4! (Siyah 55…Fg3 tehdit ediyordu) Fe5 56.Ae2 Vc2 57.K1a2 Vb3 58.Şg2 Vd5 59.f3 Vd1 60.f4 Fc7 61.Şf2 Fb6 62.Ka1 Vb3 63.Ke4 Şg7 64.Ke8 (Beyazların f5 sonrası Kaleleri 8’e inme fikri var) f5 65.Kaa8 Vb4 66.Kac8 Fa5 67.Kc1 Fb6 68.Ke5 Vb3 69.Ke8 Vd5 70.Kcc8 Vh1 71.Kc1 Vd5 72.Kb1 Fa7 73.Ke7 Fc5 74.Ke5 Vd3 75.Kb7 Vc2 76.Kb5 Fa7 77.Ka5!? (Carlsen kritik 77.Kf5 Vd3 78.Kf7! hemen oynamıyor) Fb6 78.Kab5 Fa7 79.Kf5! Vd3 80.Kf7! Şf7 81.Kb7 Şg6 82.Ka7 Vd5 83.Ka6 (Ortaya çı­kan oyunsonunda sadece Beyazların kazanca oynayabileceği aşikar, bu bakımdan Siyah çok aktif oynamalı)

83…Şh7? (Carlsen ekibinin temel direği Danimarkalı Nielsen’in belirttiği gibi, “aktif Şah düşman hatlarının gerisine sarkarak dengeyi sağlardı”. 83…Şf5! 84.Ad4 Şg4 85.Kg6 Şh3 86.Kg5 Vg2 87.Şe1 Vh1 88.Şd2 Şg2! ve Siyahların beraberlik şansları yüksektir. Oyunda, bağlı geçerle­rin ilerlemesiyle arka sıralara itilecek Şah, kaybın ana nedeni) 84.Ka1 Şg6 85.Ad4 Vb7 86.Ka2 Vh1 87.Ka6 Şf7 88.Af3 Vb1 89.Kd6 Şg7 90.Kd5 Va2 91.Kd2 Vb1 92.Ke2 Vb6 93.Kc2 Vb1 94.Ad4 Vh1 95.Kc7 Şf6 96.Kc6 Şf7 97.Af3 Vb1 98.Ag5 Şg7 99.Ae6 Şf7 100.Ad4 Vh1 101.Kc7 Şf6 102.Af3 Vb1 103.Kd7 Vb2 104.Kd2 Vb1 105.Ag1 Vb4 106.Kd1 Vb3 107.Kd6 Şg7 108.Kd4 Vb2 109.Ae2 Vb1 110.e4 (Beyaz ordu yavaş yavaş ilerlemeye başladı) Vh1 111.Kd7 Şg8 112.Kd4 Vh2 113.Şe3 h4 114.gh4 Vh3 115.Şd2 Vh4 116.Kd3 Şf8 117.Kf3 Vd8 118.Şe3 Va5 119.Şf2 Va7 120.Ke3 Vd7 121.Ag3 Vd2 122.Şf3 Vd1 123.Ke2 Vb3 124.Şg2 Vb7 125.Kd2 Vb3 126.Kd5 Şe7 127.Ke5 Şf7 128.Kf5 Şe8 129.e5 Va2 130.Şh3 (Bu konum Siyahlar için kayıp mı? Göreceli olarak materyal eşit olsa bile daha evvelden de belirttiği­miz üzere sadece Beyazların kazanç şansı var. Siyahların Vezirin özelliklerini iyi kullanarak “Beyaz Ordu”nun ilerleyişini mümkün olduğunca durdurması lazım)

130…Ve6? (Nielsen’in Veziri hatların ar­kasında tutmak istediği 130…Vb1! hamlesi daha doğru. 131.Kf6 Vd1 132.Şh4 Ve1!) 131. Şh4 Vh6?! (131…Va2 daha dirençliydi.) 132. Ah5! Vh7 133.e6! (Tüm unvan maçı boyun­ca diğer yorumculara nispeten daha bilimsel konuşan Hollandalı Anish Giri’nin dediği gibi Ah5 varken Siyah arkadan kişler veremezse kaybetmeye mahkum. 133…Vf5? 134.Ag7 beynel fikri erleri ilerletip mat ağı kuruyor) Vg6 134.Kf7 Şd8 135.f5 Vg1 136.Ag7 Siyah terkeder. 1-0

Karar biraz erken gözükse de 136…Vh2 137.Şg5 Vg3 138.Şh6 Vh4 139.Şg6 Vg4 140. Şh7 Vh4 141.Şg8 ile Beyaz Şaha güvenli bir saklanma karesi açıldıktan sonra e7 basitçe kazanır.