MUSTAFA KEMAL’İN BATI ANADOLU GEZİSİ
Halkın Paşa’ya desteği basın ve hilafetin direnci…
TBMM’deki muhalif gruplar, Mustafa Kemal Paşa’nın siyasi parti kurma niyetini açıklaması nedeniyle harekete geçmişlerdi. Paşa, Ocak ortasında bir aydan fazla sürecek bir Marmara-Batı Anadolu gezisine çıktı; İstanbul gazetecileriyle de görüştü. Halk katında gördüğü ilgiden memnundu; ancak Şubat başında Lozan görüşmeleri kesintiye uğrayacak, yeni problemler doğacaktı.
1922’DEKİ KRİTİK GELİŞME
Mustafa Kemal Paşa’nın Halk Fırkası kurma kararı
Mustafa Kemal Paşa tam 100 yıl önce 6 Aralık 1922’de bir parti kurmaya karar verdiğini açıklamıştı. Vakit gazetesinin başyazarı Ahmet Emin (Yalman) Bey o dönem yazdığı yazılarda, Paşa’nın parti kavgalarına girişmemesi ve milletin başında yol göstericilik rolünü devam ettirmesi gerektiğini yazmıştı.
‘HASTA ADAM’DAN YENİ BİR MİLLETE…
İstiklal Harbi ve ölümden sonra diriliş
Millî Mücadele süreciyle haklı olarak övünüyoruz ve bunun önemli dönemeçlerini bayram günleri olarak kutluyoruz. Başarıyı gerçekleştirenler de öyle yaptılar. Ancak onlar yalnızca askerî ve diplomatik başarıların sevinç ve övüncünü dile getirmekle yetinmediler. Yeni bir hayata başladıkları inancıyla, yaşadıkları sürece ölümden sonra diriliş gözüyle baktılar.
TAKRİR-İ SÜKÛN DÖNEMİ (1925-1929)
Gazi’ye çekilen özür telgrafları
İstanbul basınıyla Ankara arasındaki gerginlik, 4 Mart 1925’te Takrir-i Sükûn Kanunu ile sona erdi. Çünkü gazeteciler tutuklanarak Şark İstiklal Mahkemesi’ne gönderildi. Mustafa Kemal’e çektikleri telgraflar sonucu affedildiler.
İTTİHAT VE TERAKKİ DÖNEMİ (1908-1918)
İlk gazeteci cinayetleri
1908’de Meşrutiyet yeniden ilan edildiğinde, en önemli kazanımlardan biri basın özgürlüğü olarak görülüyordu. Ancak yeni iktidarın da basına tahammül etmekte zorlandığı çok geçmeden görüldü.
1 KASIM 1922
Saltanatın kaldırılması ve Mustafa Kemal’in formülü
Saltanatın kaldırılması, Ankara çevrelerinde Mudanya Bırakışması’nın imzalanmasından bile önce kabul görmüştü. Saltanatı kaldırıp halifeyi zayıf bir devlet başkanı yapma formülü ise, 19 Temmuz 1922 tarihiyle İzmir’in kurtuluşu arasında geçen 1.5 aylık sürede Mustafa Kemal Paşa tarafından geliştirilecekti.
11 EKİM 1922
Mudanya Bırakışması: Zaferden sonra ilk adım
Büyük Taarruz’dan sonra Türkiye ile Yunanistan arasındaki savaşı resmen bitiren Mudanya Bırakışması, Doğu Trakya’yı da Ankara Hükümeti’ne savaşsız olarak kazandırmış oluyordu. Ancak “Misâk-ı Millî Türkiyesi”nin elde edilmesi ve Boğazlar meselesinin çözülmesi barış konferansına kalacaktı. 1922 Eylül sonlarından 11 Ekim’e uzanan sancılı süreç...
MUSTAFA KEMAL’İN 30 AĞUSTOS YORUMU (1924)
‘Cumhuriyetin temeli, burada tarsîn oldu’
Mustafa Kemal açısından 1924 yazı gayet sıkıntılı bir dönem olmuştur. Mart-Nisan aylarında Teşkilât-ı Esâsiyye Kanunu’nun hazırlanması sırasında, Gazi’nin istediği bazı…
BATI CEPHESİNDE YENİ BİR KRİZ VAR
Ali İhsan (Sâbis) Paşa İsmet (İnönü) Paşa’ya karşı
Malta’dan kaçarak Anadolu’ya gelen 1. Dünya Savaşı’nın başarılı komutanı Ali İhsan Paşa, Mustafa Kemal’in daveti ve onayıyla 1. Ordu Komutanlığı’na atanmıştı. Ancak Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’yla aralarındaki gerginlik giderek yükselecek, görevden alınan Ali İhsan Paşa, İstiklal Mahkemesi’ne sevkedilecekti. 100 yıl önceki komuta savaşının nedenleri.
TBMM’DE MUHALEFET, M. KEMAL’İN TAVRI (MAYIS 1922)
Büyük Taarruz öncesi ‘Başkomutanlık’ krizi
Mustafa Kemal Paşa’ya olağanüstü yetkiler tanıyan Başkumandanlık Kanunu’nun süresinin üçüncü defa uzatılması, Büyük Millet Meclisi’nde ciddi tartışmalara yol açmıştı. İsmet Paşa ve Kâzım Karabekir Paşa, Fevzi Çakmak ve Rauf Bey’in desteğini alan Mustafa Kemal’in Meclis’in gizli oturumunda yaptığı konuşmadan sonra, kanunun uzatılması büyük çoğunlukla kabul edildi.