Dünün ve bugünün gündemi e-postanıza gelsin.
0,00 ₺

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Editör 2

Özgür düşünce, ancak disiplin-emekle mümkün

İstanbul’da, Kadıköy-Bahariye’de 150 yıl önce kurulan Saint-Joseph Lisesi, ülkemizin en köklü okullarından biri. Gerek tarihî binası, gerek eğitim ve öğretim kalitesi, gerekse yetiştirdiği binlerce mezunuyla Türkiye’nin yakın tarihine damga vurmuş müstesna bir kurum. Başarısının arkasında ise sadece bir gelenek değil, değişen dünyalara/hayatlara uyum sağlayan sağlam bir metot bilgisi var.

Hayat kurtarmak için hayatlarını hiçe saydılar

COVID-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı (3 Mayıs itibarıyla) dünya çapında 210 bini geçti; Türkiye’de ise 3000’e yaklaştı. Hemen her ülkenin ciddi kayıplar verdiği bu dönemde salgının gerektirdiği izolasyon kuralları, onlara yakışacak şekilde veda etmemizin de önüne geçti. Hastalığa karşı savaşın ön cephelerinde doktorlar, eczacılar ve hemşireler vardı. Ne yazık ki ilk kaybettiklerimiz de onlar oldu... Fedakarlıklarının karşılığını ödememiz mümkün değil.

Sümerlerden cumhuriyete 106 yılın muazzam belleği

Birçoğumuzun Sümeroloji kelimesini duyduğu anda aklına gelen ilk isim Muazzez İlmiye Çığ, nam-ı diğer “Muazzam Muazzez”, bugün 106 yılı devirmiş bir cumhuriyet çınarı... Kırım göçmeni orta halli bir aileden çıkıp Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Hititoloji bölümüne kaydoldu. Nazi Almanyası’ndan Türkiye’ye iltica eden Yahudi profesörlerinden aldığı eğitimle 1940’ta İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesi Çiviyazılı Belgeler Arşivi’ne uzman olarak atandı. Müzede çalıştığı 31 yıl boyunca meslektaşlarıyla birlikte müzenin 74 bin tabletten oluşan çiviyazılı belgeler arşivini oluşturdu. Sümer ve Hitit kültürlerini tanıtan 13 kitap yazan ve mesleğine doyamadığını söyleyen Muazzez İlmiye Çığ, hem hayatı hem de bitmek bilmeyen merak, tutku ve coşkusuyla bugünün gençlerine ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.