REGL - “GÜMRÜK TARİFE CETVELİNİN 9619.00 POZİSYONU”
‘Muayyen günler’ kuralı: Adı yok ama tabusu çok
Kimileri onu zehirli kabul etmiş; kimileri mitleştirmiş, iyileştirici özellikler atfetmiş. Kimileri sözde koruma amacıyla, kimileriyse lanetli kabul ettiğinden “misafiri gelen” kadınları toplumun dışına itmiş. Menstrüasyon bahsediyoruz! Bugün bile adı anılmaktan imtina edilen, toplumun yarısının doğal bir fonksiyonu olmasına rağmen nedense konuşulmayan regl ve tarihin satıraralarında bile kendine yer bulamayışı…
EN GÜÇLÜ OLANIN HAYATTA KALMASI
‘İnsan insanın kurdu’ ama, sen de geçicisin, unutma!*
İnsan türünün (homo sapiens) macerası, 60 bin yıl kadar önce Afrika’dan başladı. Uzun yüzyılların labirentinde hem zorlu şartlarla hem de birbiriyle mücadele eden İnsan’ın “seyircili ve seyircisiz” performansı, sadece motivasyonla belirlenmiyor. 20. yüzyılda literatüre giren meşhur fare ve hamamböceği deneyleri.
İÇİMİZDEKİ KÖTÜLÜĞÜ ŞEYTAN'A MÂLETMEK… SOSYAL PSİKOLOJİ VE ÖNCÜLERİ
İnsan mısın sen ya? Evet; yani canavarım!
2. Dünya Savaşı, sıradan insanların da akla hayale sığmayacak kötülükler yapabileceklerini gösterdi. Holokost’la zirve noktasına ulaşan dehşet, tüm dünyayı insanın doğasına ilişkin fikirleri gözden geçirmeye mecbur bıraktı. Sosyal psikologlar, savaşın ardından insanın otoriteyle ilişkisini bir dizi deneye tabi tutacak; itaatin rahatsız edici mekanizmalarını açığa çıkaracaklardı. İnsan zihninin karanlık köşeleri...
PROF. DR. M. ASIM CENANİ (1931-2020)
Genetik biliminin öncüsü Covid-19’a yenik düştü
Ülkemizdeki genetik biliminin öncülerinden, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları anabilim dalı emekli öğretim üyesi ve Türk Pediatri Kurumu eski başkanlarından Prof. Dr. M. Asım Cenani’yi Covid-19 nedeniyle kaybettik.
DR. MEHMET ATİLLA BARAN (1961-2020)
Emeklilik beklerken İzmir’i yasa boğdu
İzmir’in çok tanınan ve sevilen bir hekimiydi Mehmet Atilla Baran. Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdiğinde, dört gün sonra ayrılacağı emeklilik hayatını planlıyordu.
ÇAĞDAŞ SAĞLIK EĞİTİMİNDE 75. YIL
Bilim ve fedakarlık: Ankara Tıp Fakültesi
Cumhuriyetin ilk tıp fakültesi 20 Haziran 1945’te kurulmuş, Atatürk’ün hayali nihayet 2. Dünya Savaşı’ndan sonra gerçek olmuştu. Ankara Tıp Fakültesi tıbbiye geleneğinin Anadolu’ya taşındığı bir başlangıç oldu. Geç Osmanlı döneminden günümüze, büyük özveri ve emekle aktarılan kıymetli bir mirasın kısa tarihi...
PROF. DR. ÖMER REFİK ÇAYLAN (1962-2020)
Kahraman bir hekim daha: Refik unutulmayacak asla
Ankara Tıp Fakültesi 1989 mezunu, kulak- burun- boğaz uzmanı Refik Çaylan, salgın hastalığın son kurbanlarından. Çaylan, 2005'te Pakistan'da meydana gelen depremin yaralarını sarmak üzere Türk hükümetinin Pakistan'a kurmuş olduğu Türk Hastanesi'nin başhekimi olarak da görev yapmıştı.
MUHAREBE ALANLARINDA “İLAÇLI KUVVETLER”
2. Dünya Savaşı’nın ölümcül yan etkisi… AMFETAMİNLER
1939’da patlak veren 2. Savaş’ta, en önemli yeni strateji hızdı. Almanlar, İngilizler, Amerkalılar ve Japonlar, laboratuvarlarda üretilen ve beyni uyararak uyanıklığı sürekli kılan haplar kullandılar. Nazilerin “blitzkrieg” (yıldırım savaşı) hücumlarının, “korkusuz” pilotların, pervasız Kamikaze’lerin, amansız saldırıların arkasında hep bu “fırtına tabletleri” vardı… Ve bu uyarıcıları kullanmak “vatani bir görev”di.
19. YÜZYILDA BÜYÜK DÖNÜŞÜM
Halk sağlığı uygulaması elitlerin ve ekonominin ihtiyacından kaynaklandı
Bugün bildiğimiz anlamda halk sağlığı kavramı, 18. yüzyılda endüstri devriminin getirdiği yıkıcı sağlık sorunlarının sonucunda Londra ve Paris’te şekillendi. 19. yüzyılda iktidar sahipleri, hastalanmayan bir nüfusun daha fazla çalışabileceği ve bunu desteklemenin daha az maliyetli olacağını hesapladılar. Halkın sağlığı hükümetin meşru menfaatine idi! Böylelikle drenaj, kanalizasyon, çöp imhası, konut düzenlemesi konuları önem kazandı.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DEVAM EDEN BİR TEDAVİ ŞARK ÇIBANI
Yüzyıllar boyunca yüze vurulan bir damga
Türkiye’de Antep çıbanı, yıl yarası, Halep çıbanı, şark çıbanı, yakarca, üvez, tatarcık ve güzellik yarası... Eski dünyada leishmania, şark yarası (Oriental sore), Eriha çıbanı (Jeriho boil), Bağdat çıbanı (Baghdad boil), Belh çıbanı (Balkh sore) ve Bouton D’Orient... Küreselleşme, iklim değişikliği ve artan insan hareketliliği nedeniyle son yıllarda artan vakalar, dikkat edilmezse yeni salgınlara dönüşebilir.