Aralık
sayımız çıktı

Bağımsız sinemanın yaman kadını

GENA ROWLANDS (1930-1924)

Onu büyükler “A Woman Under the Influence”, yeni nesil ise “The Notebook”taki derin ve incelikli performansıyla hatırlıyor. Bugün ekranda geleneksel kalıpların dışına çıkmış, çetin ceviz kadınlar görüyorsak büyük ölçüde onun sayesinde.

Ağustos’un 14’ünde ha­yata gözlerini yuman, Amerikan bağımsız sinemasının efsane oyuncusu Gena Rowlands, 2015’te Akademi Onur Ödülü’nü alırken “oyuncu olmanın en güzel yanı ne biliyor musunuz? Yalnızca bir değil, birçok hayatı birden yaşamak” demişti. Derin ve incelikli per­formanslarıyla iz bırakan Row­lands sinemada yoğun duygular­la boğuşan korkusuz kadınları ölümsüzleştirdi. Bugün ekranda dürüst, sınırları aşan, geleneksel kalıpların dışına çıkmış çetin ceviz kadınlar görüyorsak büyük ölçüde onun sayesinde.

Madison-Wisconsin doğum­lu Gena Rowlands siyasetçi bir babanın ve oyuncu bir annenin kızıydı. Çocukluğunu, okuduğu romanlardaki karakterleri nasıl canlandıracağını hayal ederek geçiren Rowlands, önce Wis­consin Üniversitesi’nde biraz oyalandıktan sonra 1950’de New York yolunu tuttu. American Academy of Dramatic Arts’da oyunculuk eğitimi alırken daha sonra yaratıcı ortağı ve filmleri­nin yıldızı olacağı John Cassa­vetes ile tanıştı. 1954’te evlenen çift, yönetmen Cassavetes 1989’da hayata veda edene kadar birlikte 10 film yaptı. Amerikan bağımsız sineması dendiğinde akla ilk gelen isimlerden olan John Cassavetes ve Gena Row­lands, stüdyo sisteminin dışında çalışabilmek, istedikleri gibi filmler yapabilmek için evlerini ipotek ettiler. Ağırlıklı olarak Los Angeles’taki evlerinde çek­tikleri, arkadaşları Peter Falk, Ben Gazzara ve Seymour Cassel gibi oyuncuların rol aldığı “A Woman Under the Influence”, “Gloria”, “Faces” gibi filmlerde işçi sınıfının, “önemsizlerin”, “sıradan” denen insanların hika­yelerini anlattılar.

ardindan-gena-1
Gena Rowlands (üstte) ve John Cassavetes, birlikte birçok filme imza atmış, bugün bağımsız sinemanın temel taşlarını döşemiş bir ikiliydi.
ardindan-gena-2

Gena Rowlands, kariyeri boyunca yaptığı bilinçli ter­cihlerle kadınların ekrandaki temsilini yeniden tanımlamış bir oyuncu. En kırılgan karak­terleri bile gustoyla, asaletle ele almasıyla ünlü bir yıldız. Oscar adayı olduğu “A Woman Under the Influence” (1974), ruhsal bozuklukları hayatın bir parçası olarak, küçümsemeden, anlayış ve incelikli olarak o güne kadar sinemada alışılmadık bir biçimde göstermesi bakımından değerli. Gloria (1980) ise ünlü oyuncuyu mafya patronu eski sevgilisi tarafından tehdit edilen bir dansçıyı anlatıyor. Mafya­dan kaçmaya çalışan küçük bir çocuğu kanatlarının altına alan Gloria ile zorbalığa meydan oku­yan yaman bir kadının sinema tarihindeki olağanüstü perfor­mansına tanık oluyoruz.

Rowlands’ın oyunculuğu yalnızca Cassavetes’in film­lerinden ibaret değil elbette. 1988’de Woody Allen’ın “Another Woman” filminde Mia Farrow’la karşılıklı, 1991’de Jim Jarmus­h’un “Night On Earth”ünde ise Winona Ryder’la birlikte rol aldı. Ayrıca televizyonda “The Skele­ton Key” ve “Monk” dizilerinin oyuncu kadrosundaydı. Son filmi ise 2014 tarihli “Six Dance Lessons in Six Weeks”ti. Gena Rowlands, Oscar adaylıklarının yanısıra 3 Primetime Emmy, 1 Daytime Emmy ve 2 Altın Küre ödülü sahibi.

Üç çocuk annesi olan oyuncu tıpkı sinemacı oğlu Nick Cassa­vetes’in “The Notebook” (2004) filminde canlandırdığı karakter gibi hayatının sonlarına doğru Alzheimer ile mücadele etti. Hâtırası, haysiyetini korumaya ant içmiş hassas ruhlar ve yalnız kalplerde yaşayacak.

Defne Akman