Kimi fütüristler “çağ internet çağı, birkaç yıla kalmaz kitabın pabucu dama atılır” buyurmuşlardı. Ama bilginin geleneksel taşıyıcısı kehaneti boşa çıkardı. Aradığı eseri bir sahafta bulan kitapseverin parmakları hâlâ cilt kapaklarını usulca okşuyor. Sahaflar Festivali’yle hararetlenen kitap aşkı, Tüyap Kitap Fuarı’yla zirve yapacak…
Eski kitap ve benzeri malzemenin satılıp alındığı yer olan sahaf dükkanları önceleri büyük selâtin cami avluları, medrese kapıları yakınlarında kuruldu; Kapalıçarşı’nın yapımından sonra iç mekana geçilerek bir sahaflar çarşısı meydana geldi. 1870’li yıllara doğru Beyazıt Meydanı civarında, Kapalıçarşı dışında bir takım kitapçı dükkanları, sahafiye mal alıp satan dükkanlar açılmaya başlandı; 1894’de meydana gelen büyük İstanbul depreminden sonra mekanları zarar gören sahaf esnafı Hakkâklar Çarşısı denilen yere geçti.
Bugün Sahaflar Çarşısı diye isimlendirdiğimiz yer, eski Hakkâklar Çarşısı’dır. Tek katlı, ahşap, birbirine bitişik küçük dükkanlardan oluşan Sahaflar Çarşısı, 6 Ocak 1950 tarihinde Beyazıt Çadırcılar Caddesi’nde çıkan yangında yanarak yok olmuştur. O yılların vali ve belediye başkanı Fahrettin Kerim Gökay ve kitapsever yöneticilerin çabalarıyla, yangında harap olan bütün yapılar da yıktırılarak yeni bir Sahaflar Çarşısı inşa edilmiştir.
Mülkiyeti İstanbul Belediyesi’ne ait olan kiralık dükkanlar şeklinde düzenlenen çarşıda, yönetmelikler gereği sadece eski kitap satışı yapılageldi. Çarşının yenilenişi sırasında sahaf dükkanları haricinde kitap müzayedelerinin de düzenlenebileceği varsayımından yola çıkılarak dükkanların hemen arkasında büyük bir bina mezat salonu olarak ayrıldı. Yangından hemen sonra kurulan Kitapçılar Derneği faaliyetlerini sürdürmüş, fakat bir zaman sonra derneğin adı İstanbul Sahaflar Derneği’ne dönüştürülmüştür.
Halen Fatih Belediyesinin denetiminde olan çarşı, 12 Eylül 1980’den sonra bir çevre düzenlemesi daha geçirdi. Belediyenin 1950 yangınından sonra inşa ettiği mekanlar dışında kalan ve seyyar esnafın tenteli küçük tezgahlar hâlinde yer aldığı bölüm yenilendi, birbirine bitişik, küçük dükkanlar oluşturuldu. Yine bu çevre düzenlemesi sırasında, çarşının ortasındaki yeşil alana bir İbrahim Müteferrika büstü dikildi, eski taşbaskı örnekleri sergilenmeye çalışıldı.
1980’li yıllarda Türkiye’de yaşanan değişim sonucu Sahaflar Çarşısı’nın da eski hüviyeti değişti; daha çok yeni ders kitabı, test kitapçıkları, turistik kitap ve objelerin alınıp-satıldığı bir pazar hâline dönüştü. Buna mukabil İstanbul’un değişik semtlerinde sadece eski kitap alım-satımı yapan yeni sahaf dükkanları hatta çarşıları oluştu.
Geleneksel eski kitap ticaretini sürdüren birkaç mekan olarak bugün sahaflar çarşısında gelenekten gelen Turan Türkmenoğlu, Tosun Ardakoç, E. Hulusi Karadeniz, Dilmen (İbrahim Manav), Ali Ertem gibi eski dükkan sahipleri bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye sahaflarının büyük ustası, Sahaflar Şeyhi Üstad İbrahim Manav Bey’in bu çarşıda hâlâ çalışıyor olması, mekanın önemini korumasının en önemli faktörlerinden. Bugün Beyoğlu ve Kadıköy semtlerinde oluşan sahafların cirosu, 500 yıllık Sahaflar Çarşısı’nı kat kat geçmiştir. Ama Türkiye’de bu mesleği yapan bütün sahaflar adına söyleyebiliriz ki, Beyazıt’taki Sahaflar Çarşısı’nın herkesin gözünde ve gönlünde apayrı bir yeri vardır.