1915'İN FEDAKAR ASKERİ, GERÇEK BİR DESTAN YAZMIŞTI
Çanakkale kahramanı Bigalı Mehmet Çavuş yeniden canlanıyor…
106 yıl önce yaşanan Çanakkale muharebeleri, sadece bugünümüzü şekillendirmekle kalmadı, toplumsal hafızamızda da kalıcı izler bıraktı. Ancak bilindiği gibi, insan hafızası unutkanlıkla örülüdür ve tarih kayıt altına alınmaz, tanıklarla yaşatılmazsa “hikaye”ye dönüşür. İşte Çanakkale kahramanlarından Mehmet Çavuş’u konu alan yeni bir belgesel, fedakar askerleri ve Mustafa Kemal’in gerçek değerini tarihe katmak üzere geliyor.
BEDELİNİ HÂLÂ ÖDÜYORUZ
1914-18 döneminde dokuz büyük hata yaptık
Dünya Savaşı’nın bitişinin üzerinden 100 yıl geçti. Cephelerde zaferler kazanıldı, hezimetler ve kayıplar yaşandı, 500 binden fazla asker şehit oldu. Peki temel hatalar neydi? Daha önemlisi neden bu kadar çok ve tayin edici hata yaptık? Nitekim Mustafa Kemal Paşa, Nisan 1920’de savaşın yönetim tarzını eleştirmiş, buna karşın Osmanlıların savaşa girmeme şansı olmadığını açıklamıştı. 1. Dünya Savaşı’nda Türk komutasının kritik hataları.
BALFOUR DEKLARASYONU
Ön yüzde siyonizm, arka yüzde Britanya ve yüksek çıkarları
1. Dünya Savaşı, kurulu dünya düzenini kökünden değiştirmişti. Sözkonusu sadece çeşitli imparatorlukların dağılması, hanedanların düşmesi, devrimlerin patlak vermesi ve yeni pazarlar ile sömürgelerin paylaşılması kavgası değildi. Aynı zamanda göçe zorlanan Yahudiler için de, İngiliz ekonomisini olumsuz etkilemesin diye yeni bir yurt aranıyordu. Birleşik Krallık devlet aklı, kendi çıkarlarını korumaya dönük bir Yahudi politikasını tuğla tuğla örerken, 101 yıl önce tarihe Balfour Deklarasyonu olarak geçecek olan metni hazırladı.
30 EKİM 1918 / 100. YIL
Mondros Bırakışması: Bir hezimetin anatomisi
Rauf Bey’i Mondros’a yollayan kurnaz şarklı kafası, meslekten diplomatların yerine geçirdikleri Rauf Bey’e de kötülük yaparak Bırakışma’nın bir hezimet olmasının yolunu yapmıştır. Mondros Bırakışması bir hezimettir ama, bize “İyi ki Rauf Bey gönderilmiş” bile dedirtebilir. Nitekim Rauf Bey’in alternatifi Damat Ferit Paşa’ydı!
100. YIL- ŞERİF HÜSEYİN AYAKLANMASI
Abartılan Arap isyanı, ‘arkadan vurma’ yalanı
Mekke Şerifi Hüseyin’in hırs ve korkularıyla başlayan isyana katılan Araplar, Osmanlı Devleti’ne sadık kalanların yanında küçük bir azınlıktı. Arapların olmadığı bir Osmanlılık anlayışı Türk milliyetçiliğinin hâlâ sürmekte olan bir sorunu ama, o neslin insanları Arap topraklarını da vatan kabul eden Osmanlılar olarak yetişmişlerdi.
DÖRT YILLIK SAVAŞIN DÖNÜM NOKTALARI
Batı cephesinde eski bir acı var
Birinci Dünya Savaşı, Fransız İhtilali sonrasında dünya tarihinin en büyük dönüm noktasıdır. 1789’da başlayan bir çağ sona ermiş, Sombart’ın “1914 Nietzche’nin savaşıdır” dediği bu muazzam olayda, uluslar topyekûn bir mücadele içerisinde birbirlerinin gırtlağına sarılmıştır. Bu savaşla birlikte hanedanlar ve imparatorluklar yıkılmış, birçok yeni devlet kurulmuş ve ulusların yanı sıra ideolojiler de çatışmaya başlamıştır. Tabii temel amaç, sömürge elde etmek ve hasımlarını sindirecek gücü kazanmaktı ve bu yolda milyonlarca insan ölüme gönderildi.