ANTHİOKHOS’UN KUTSAL ALANI VE ANIT MEZARI
Tanrılar Nemrut’u mekan tuttular
Meşhur tümülüs, bugün Adıyaman ili ve çevresinde MÖ 109 ile MS 70 yılları arasında 179 yıl hüküm süren Kommegene Krallığı’nın…
Tarihî İstanbul’dan Fener ve Haliç…
Yavuz Sultan Selim Camii ve külliyesi ile Fener semtinin görüldüğü fotoğraf bir askerî uçaktan çekilmiştir. Fener Rum Patrikhanesi’nin ahşap yapıları 1941’de yanarak yok olmuş ama 1960 dolaylarında açılan Haliç Caddesi henüz yok. Fotoğraf bu ara döneme ait.
‘Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul…’
Fotoğraf, İstanbul suriçinin yaklaşık ortasında yükselen Beyazıt Yangın Kulesi’nden çekilmiştir. Tarihte bu noktadan çizilen gravürler ve çekilen fotoğraflar meşhur olmuştur. Fotoğrafta Laleli, Aksaray ve Yedikule semtlerine doğru uzanan semtler görülmektedir. 1894 depreminde zarar gören Çukurçeşme Hamamı görüldüğüne göre, fotoğraf bu depremden önce çekilmiş olmalıdır.
1894, Bursa: Çokkültürlü tarih, benzersiz bir doku
Bir dönemin Osmanlı başkenti, bugün tarihe tanıklık eden kıymetli eserlerini koruyor. Korunamayan ve zamana/ ranta yenilen ise Bursa ovası ve yakın geçmişin yeşil şehri.
İstanbul’un sınırı: Tarihî Fatih semti
Beyazıt yangın kulesinden çekilen fotoğraf 19. yüzyıl sonları İstanbul’unun güzel bir görünümünü sunar. Yavuz Sultan Selim Camii’nin (7) arkasında sağda görülen küçük kubbe 1881 yılında inşa edilen Fener Rum Lisesine aittir. Yine caminin mihrap önünde ortada bulunan ve 1894 depreminde çöktüğü bilinen Hafsa Sultan Türbesi ayaktadır. Bu durumda fotoğraf 1881 yılından sonra 1894 depreminden önce çekilmiş olmalıdır. Sur dışında bomboş alanlar uzanmakta. Henüz kentin içinde kagir konutlar neredeyse hiç görülmüyor. Fotoğrafta görülen büyük konakların hiçbiri günümüze ulaşamamıştır. Onların etrafındaki ikinci derece yapılar da maalesef yokolmuştur. Konutların boyutları mütevazıdır. Bu nedenle kamusal yapılar, ibadethaneler, özellikle de minareler rahatlıkla görülür.
20. yüzyıl öncesi, İstanbul dokusu
Beyazıt Yangın Kulesinden çekilen fotoğraf, 19. yüzyılın sonlarına ait izlenimi veriyor. Darulfünun gibi yapılar inşa edilmiş, kentin ahşap sokak dokusu hâlâ korunuyor ve kâgir hanlar görülüyor. 1865 Hoca Paşa yangınının izleri kapatılmış. 19. yüzyıl sonlarında yaygınlaşan, klasik Avrupa üslubunda cepheleri olan iş hanları henüz yok.
TAKSİM MEYDANI / 1950’LER
İstanbul’un göbeği, tartışmaların merkezi
Muhtemelen 1950’li yıllarda çekilen fotoğraf, kentin son dönem tarihi açısından oldukça ilginç veriler içerir. Osmanlı döneminin sonlarında yavaş yavaş kente dahil olan bölgede bulunan anıtlar cumhuriyet tarihi için de önemlidir. Kentin, hatta devletin önemli “sorunlarından” biri olan meydan, bitmek tükenmek bilmez tartışma konularının merkezindedir. Topçu Kışlası’nın yıkımı; İnonü heykelinin buraya yerleştirilmek istenmesi; Atatürk Kültür Merkezi’nin inşası, yanması, yenilenmesi tartışmaları; meydanın bir köşesine inşa edilmesi istenen Taksim Camii’nin tartışmaları; 1 Mayıs kutlamaları, olayları ve sonrasında bu meydanda kutlama yapma çabaları; Topçu Kışlası’nın yeniden inşası gibi konular hâlâ tartışılır.
Beyazıt Kulesi’nin kanatları altında…
Yaklaşık 150 yıllık fotoğraf, şehrin tarihî merkezini gösteriyor. Bizans dokusu üzerindeki camiler, türbeler ve hamamlar; İstanbul’da gelişen ticaretin ortaya çıkarmaya başladığı yeni kâgir binalarla yan yana. Beyazıt Kulesi’nden bu açı ile çekilen fotoğraflar yaygındır; ancak bu kare, muhtemelen bu açıdan alınan ilk görüntülerden biri. Henüz demiryolu Sirkeci’ye ulaşmamış, buradaki tesisler inşa edilmemiş. Fotoğraf 1870 dolaylarında çekilmiş olmalıdır.
1740
Pera: İstanbul’un karşı yakası
Philipp Ferdinand von Gudenus’un 278 yıllık eserinin son bölümü, Kasımpaşa-Pera (Beyoğlu) bölgesini gösteriyor. Fetihten sonra Müslümanların da mesken tuttuğu bölge, şehirde ticaret ve eğlencenin, kültürel faaliyetin merkeziydi.
Tarihî yarımadada Osmanlı camileri
Philipp Ferdinand von Gudenus’un 1740’da çizdiği İstanbul panoraması, şehrin adeta fotografik bir görüntüsünü veriyor. Eserin üçüncü bölümünde, Osmanlı mimarisinin en muhteşem ve etkileyici eserleri yer alıyor. Osmanlı camileri ve yükselen minareleri şehre silüetini veriyor.