1917 Ekim’indeki Sovyet Devrimi’nden sonra, Rusya’da 1922 sonlarına kadar devam eden içsavaş, Anadolu’daki millî kurtuluş mücadelesiyle aynı yıllarda devam etti. Ankara’daki TBMM hükümetiyle Moskova arasındaki ilişkiler de gerek maddi yardımlar gerekse sınır bölgesindeki coğrafi ve siyasi düzenlemeler ekseninde şekillendi.
Resmî tarihimizde “1921 Anayasası” olarak adlandırılan Teşkîlât-ı Esâsiyye Kanunu, 1919-1923 arasındaki her gelişmenin bizi cumhuriyete götüren bir adım olarak görülmesi anlayışıyla değerlendirilmiştir.