TARİHİN MAHKEMESİNDE POLİTİK DAVALAR
Hak, hukuk, adalet gak, guguk, siyaset
Geçen ay önce Gezi Davası’nda, ardından CHP’li Canan Kaftancıoğlu hakkında çıkan kararlar, yargının siyasallaşması tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Ancak tarih, yargının özünde hiçbir zaman siyasetten bağımsız olmadığını gösteren birçok örnek barındırıyor. Sokrates’ten Jeanne d’Arc’a, Mithat Paşa’dan Dreyfus’a, Yassıada’dan Deniz Gezmiş’lere sembol davalar ve birer aydınlanma belgesi hâline gelen savunmalar…
ROMA DÖNEMİNDE BÜYÜK SEFER
Geldi, gördü, yendi! Sezar’ın Anadolu maceraları
Büyük İskender’in tahtına oturan Sezar’ın (Julius Caesar) milattan önceki son yüzyılda Anadolu’ya gerçekleştirdiği büyük sefer, meşhur “veni, vidi, vici” ibaresiyle tarihe geçmişti. Bugünkü Tokat’ın Zile ilçesi yakınlarında Pontus kuvvetlerini yenilgiye uğratan Sezar’ın izleri, yine arazi üzerinde takip edilmişti. Öncesi, sonrası ve dönemindeki diğer önemli gelişmelerle birlikte...
NASIL AYAKTA KALDIK?
Selçuklular, Osmanlılar, savaşlar ve krizlere rağmen…
Anadolu’ya geliş sürecindeki sıkıntıları bir kenara bıraksak bile, Türklerin şöyle “oh!” diyerek rahat ettiği dönem tarihte çok azdır. Bu nedenle “istikrarsızlık karakterimizdir” sözü doğrudur ama istikrarsızlığa tahammül gücümüz fazladır. Selçuklu dönemi ve Haçlı Seferleri’nden Beylikler ve Osmanlı dönemine uzanan; savaşlar, içsavaşlar ve isyanlardan sonra cumhuriyetle taçlanan 1.000 yılın retrospektifi.
YIKILMADIK, AYAKTAYIZ...
Türklerin dünden bugüne 1000 yıllık Anadolu macerası
11. yüzyıldan bugüne Anadolu’da kalıcı olan Türkler, asırlar boyunca Hazar Denizi’nin kıyılarından batıya akan atalarımız; çok sorunlu bir bölgede varoluş savaşı verdi. Anadolu platosu ve engebeli yüksek arazide tarih boyunca istilalara karşı bir ricat ve güç oluşturma alanı sağladık. O dönemden 19 Mayıs 1919 tarihinde ateşlenen İstiklal Harbi’ne; Ankara’nın yeni merkez olmasına; günümüzde iklim kriziyle tetiklenen coğrafi değişikliklere; kuzeyimizde devam eden ve genelleşme eğilimi taşıyan sıcak savaşa uzanan süreçte mücadelemiz sürüyor.
ROBERT KOLEJ’DE ÂDÂB-I MUÂŞERET
Tahtayı lüzumsuz kirletmeyin ve lütfen budalaca gülmeyin
20. yüzyıl başlarında İstanbul’daki seçkin okulda öğrenciler için bir görgü kitapçığı hazırlanmıştı. “Kolunuzun üzerine yatmayınız ve ayaklarınızı upuzun uzatmayınız, işsiz güçsüz dolaşmayınız, bağırmayınız, budalaca gülmeyiniz” gibi maddeleri olan kitapçık, öğrencilerin karnelerine de “Tavr-u Hareket” hanesiyle girmişti.
OSMANLICA/TÜRKÇE GÖRGÜ VE YEMEK ÂDÂBI KİTAPLARI
Centilmenlikten terbiyeye son 150 senede değişenler
Osmanlı toplumunda esas olarak Tanzimat’tan sonra başlayan Batılılaşma hareketleri, âdâb-ı muâşeret kurallarında da kendini gösterdi. O dönemden günümüze, konuyla ilgili kaleme alınan temel eserler…
KÜLTÜREL SERMAYE VE ÂDÂB-I MUÂŞERET
‘Edeb yâ Hû’yla başladı, cumhuriyetle Avrupalılaştı
Âdâb-ı muâşeret kuralları, her şeyden önce toplumsal yapıyı teyid eder ve yeniden üretirler. Bir başka deyişle üst sınıfın üstlüğünü, alt sınıfların ise altlığını görünür kılarlar ve bu nedenle de üst sınıf mensuplarına küçük yaştan itibaren telkin edilirler.
DEĞİŞEN DÜNYA-DEĞİŞEN GÖRGÜ KURALLARI
Âdâb-ı muâşeret
Toplum hayatının daha ziyade yazılı olmayan kurallarını düzenleyen ahlaki anlayışlar, zaman ve coğrafyaya göre değişmiş, değişiyor. Günümüzde giderek yaygınlaşan “görgüsüzlük” ve yakın tarihteki anlayış, yaklaşım ve uygulamalar…
TARİH BOYUNCA MİZAH
GÜLERİZ AĞLANACAK HALİMİZE KABINA SIĞMAZ MUHALEFET
SUNUŞ Tarih boyunca bir yanda iktidarını kötüye kullanan, o günkü gücüne güvenip zulmetmekte, çalıp çırpmakta beis görmeyenler, öbür yanda bunlara…...
ABÛ’L FARAC TARİHİ: 13. YÜZYILDAN EŞSİZ BİR KRONOLOJİ
Türkiye-Ortadoğu hattında geçmiş büyük felaketler…
6. yüzyıldan 13. yüzyıl sonuna kadar meydana gelen doğal afetleri konu alan Abû’l-Farac Tarihi, 21. yüzyılda yaşadıklarımızın asırlar önceki izdüşümleri olarak önemlidir. Bu devasa eser kimi zaman rivayetlere dayansa da, konu ve dönemle ilgili temel bir referans eser niteliğindedir. Öne çıkan, iz bırakan hadiseler...