GÜNDÜZÜN GÜNEŞİ, GECENİN MEHTABI
Doğumunun 500. yılında ‘Muhteşem Mihrümâh’
1522 doğumlu Mihrümâh Sultan, Kanunî Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan’ın biricik kızları, Veziriazam Rüstem Paşa’nın karısıydı. Gerek kişiliği gerekse bıraktığı eserlerle Osmanlı kadın tarihi ve Türk-İslâm kültürü açısından benzersizdir. Bakalım bu yıl, günümüzde kadınlara reva görülenlerin faillerini utandıracak Mihrümâh portreleri ve eserleri İstanbul’da ışıldayacak mı?
GÜNDÜZÜN GÜNEŞİ, GECENİN MEHTABI
Doğumunun 500. yılında ‘Muhteşem Mihrümâh’
1522 doğumlu Mihrümâh Sultan, Kanunî Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan’ın biricik kızları, Veziriazam Rüstem Paşa’nın karısıydı. Gerek kişiliği gerekse bıraktığı eserlerle Osmanlı kadın tarihi ve Türk-İslâm kültürü açısından benzersizdir. Bakalım bu yıl, günümüzde kadınlara reva görülenlerin faillerini utandıracak Mihrümâh portreleri ve eserleri İstanbul’da ışıldayacak mı?
YAVUZ’UN BAŞKALDIRIŞI VE PADİŞAH OLUŞU
II. Bayezid’in oğluna sitemi: ‘Görün beyler, bana nitti Selim Şah!’
1510’da hastalığı iyice artan II. Bayezid, büyük oğlu Ahmed’i veliaht tayin etti. Bunun üzerine Şehzâde Selim, babası II. Bayezid’e karşı isyan bayrağını açtı. Bayezid devrildi, Dimetoka yolundayken şaibeli bir şekilde öldü, kardeş ve yeğenler birer birer ortadan kaldırıldı… Bu netameli konu, dönemin müverrihleri tarafından büyük bir “titizlikle” işlendi, zira eserlerin muhatapları da mücadelenin tarafları da Osmanlı hanedanının mensuplarıydı. Dönem metinlerinde konuya dair inkâr, çarpıtma ve dokundurmalar…
II. SÜLEYMAN 17. YÜZYIL SONUNDA BAHTSIZ BİR PADİŞAH
Harem hapsinde 39 yıl tahtta sadece 4 yıl…
Sultan İbrahim’in ikinci oğlu Süleyman, 6 yaşında kapatıldığı harem hapishanesinden 39 yıl sonra, kardeşi IV. Mehmed’in tahtan indirilmesi üzerine çıkartılmış, 45 yaşında tahta oturtulmuştu. Dört yıl sonra, 1691’de öldü. Ağabeyi IV. Mehmed ise neredeyse kırk yıla yakın padişahlığını av peşinde geçirmiş, ülkeyi Köprülü vezirler ve padişah anaları idare etmişti.
İKİNCİ DÖNEM PADİŞAHLARIN ATASI
Sultan İbrahim: Deli değil, ‘psikopat’
Osmanlı hanedanında ilk dönemin atası Ertuğrul oğlu Osman; ikinci evre padişahlarının atası Osman’ın 15. kuşak torunu Sultan İbrahim’dir. 8.5 yıllık saltanatında isabetsiz ve dönemi için dahi kabul edilemez kararlar alan sultan, sonunda ulema ve kapıkulunun ortak hareketiyle tahttan indirilip sonra idam edilmiştir. Sonradan yakıştırılan “deli” sıfatını hak etmese de sıklıkla çılgınlık nöbetleri geçirdiği doğrudur.
SULTAN 1. MUSTAFA
Deli padişah 19 ay tahtta tutuldu
Saray avlusuna konulan sâde bir tahta oturtularak: Zıllullah (Allahın gölgesi), âlem-penah (herkesin sığınağı) Halife-i Rûy-i zemin (yeryüzünün halifesi), Üç kıt’anın sultanı, iki denizin hakanı ilan edilen genç, çocuk, yaşlı… sultanlara kıyasla I. Mustafa’nın belirgin farkı, tahta oturduktan sonra değil, doğuştan deli oluşu idi!
OSMANLILARDA GERİLEME DÖNEMİNİN BAŞLAMASI
Feyzullah Hoca’nın gölgesindeki padişah: Sultan II. Mustafa
Sultan II. Mustafa’nın kişiliği ve 17. yüzyıl sonu 18. yüzyıl başı, sekiz yıllık kısa saltanatı, Osmanlı tarihinin kritik bir evresidir. Ordunun başında cepheye giden, hem zafer kazanan hem hezimete uğrayan son padişah odur. Saltanatını noktalayan Edirne Vak’ası da oluşu ve sonucuyla tektir. Şeyhülislâm ve hocası Feyzullah Efendi’nin etkisinden çıkamayan, Edirne Sarayı’ndaki son padişah, 1699 Karlofça Antlaşması’yla Avrupa kapısı yüzüne kapanan II. Mustafa’nın ve bir dönemin hikayesi.
ÖLÜMÜNÜN 505. YILINDA SULTAN II. BÂYEZİD
Kardeşi Cem uğraştırdı oğlu Yavuz alaşağı etti
Fâtih’in ölümünü izleyen bir kapıkulu anarşisinde tahta oturdu. 31 yıl sonra oğlu Selim’in (Yavuz) darbesiyle ölüm yolculuğuna çıktı. Saltanatının başında Cem Sultan sorunuyla, sonra ayaklanmalarla, İstanbul depremiyle, ciddi problemlerle uğraştı. Halk, “uğursuz” padişah dedi, oysa yüksek performans göstermiş bir Osmanlı sultanıydı.
26. OSMANLI SULTANININ 300. DOĞUM YILI: III. MUSTAFA
Türklerin unuttuğu sıradışı bir padişah
1717’de doğan III. Mustafa, kafeste geçen 27 yılın ardından 40 yaşında Osmanlı tahtına geçti. Topu topu 57 yıllık yaşamı 21 Ocak 1774’te noktalandı. III. Mustafa’nın İstanbul’da mescitleri, camileri, ticaret hanı ve depoları, çeşmeleri, diğer bayındırlık eserleri saymakla bitmez. Yaptığı işler de azımsanamaz. Ama bugün adını yâd ettiren bir semti, meydanı çarşısı bulunmaz; sarayda onu çağrıştıran bir köşk veya daire de yoktur. Adı bugün neredeyse hiç geçmeyen, sıradışı bir sultanın portresi.
140. YILINDA KANUN-I ESÂSÎ
En karanlık dönemde Meşrutiyet ışığı yanmıştı
31 Mart 1877’de Meclis-i Mebusan’ın açılmasıyla tamamlanacak olan Meşrutiyet’e geçiş sürecindeki en önemli dönüm noktası, Osmanlı tarihindeki ilk anayasanın kabulüydü. Avrupa’da hem siyaseten sıkışmış, hem askerî ve ekonomik açıdan en kötü zamanlarını yaşayan Osmanlı Devleti, Kanun-ı Esâsî’nin kabulüyle umutlanacaktı.