100. YIL - VERSAILLES VE DİĞERLERİ GERÇEK SAVAŞIN SONU: 28 HAZİRAN 1919
Hiçe sayılan hayatlar çöpe atılan antlaşmalar
Tarafların bir türlü kalıcı bir barış sağlayamadığı 1. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan pek çok antlaşma, henüz mürekkebi kurumadan geçerliliğini yitirdi veya yoksayıldı. Versailles’dan Sèvres’e, St. Germain’den Trianon’a kadar pek çok antlaşmanın kaçınılmaz sonucu Nazi Almanyası, etnik çatışmalar ve yeni bir dünya savaşı oldu. Sadece Sèvres’i reddeden ve bağımsızlığını kazanan Türkiye Cumhuriyeti bütünlüğünü koruyabilecekti.
HEDEF İSTANBUL!
1. Dünya Savaşı’nda kıtalararası hava saldırısı
İngiliz uçakları 1916 Nisan’ında İstanbul üzerine gelerek Bakırköy ve Zeytinburnu’ndaki askerî hedeflere bomba atmıştı. Bu saldırıda yer alan pilot K. S. Savory, 9 Temmuz 1917’de Handley Page O/100 model uçakla İstinye Koyu’nda bulunan Goeben (Yavuz) ve Breslau’yu (Midilli) hedef almış, hafif hasar verdirdikten sonra üssüne dönmüştü. Uçak 23 Mayıs’ta Londra’dan kalkmış, Fransa-İtalya-Yunanistan-Mondros üzerinden İstanbul’a gelmişti. Aynı uçak daha sonraki görevinde Haydarpaşa Garı’nı bombalayacak, sonrasında Suvla Körfezi’ne mecburi iniş yaparak suya gömülecekti.
ÇOK ESKİ BİR MUHAREBE TAKTİĞİ
1453’ten çok önce de savaş gemileri karadan yürümüşlerdi
Tarih kayıtları, Fatih Sultan Mehmed’ten yaklaşık 2000 yıl önce gemilerin karadan yürütülüp savaşa sokulduğunu kanıtlıyor. Mora Yarımadası’ndan Sicilya’ya, Haçlılardan Umur Bey’e, Vikinglerden Slavlara, Alpler’den İznik Gölü’ne uzanan, “gemileri karadan yürütme” uygulamaları ve sonuçları…
1798 MISIR SEFERİ VE SONRASI
Napoléon’un en sadık askerleri: Memlûk Bölüğü
Napoléon Bonaparte’ın İngiliz etkisine karşı Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de hükümranlık girişimi, 18. yüzyıl sonundaki Mısır Seferi’yle başladı. Osmanlı topraklarında olsa da Mısır’da fiili idare yönetici-asker sınıf olarak hâlâ Memlûklerde idi. Sefer askerî açıdan çok başarılı olamayacaktı ama, Memlûk süvarileri giderek Fransız ordusunun gözbebeği haline gelecek, antik Mısır kültürünün hazineleri ilk kez anlaşılacaktı.
EN MEŞHUR ASKERÎ ALDATMA TEKNİKLERİ
Nizami harpler şeytani hileler
Bundan 25 asır önce Sun Tzu, aldatmanın savaşın temeli olduğunu söylüyordu. Ona göre güçlüyken zayıf, güçsüzken kuvvetli görünmek gerekirdi. Bu temel prensibi uygulayan birlikler, birçok defa tarihin akışını değiştirdi. 1. Dünya Savaşı sırasında sistemleşmeye başlayan dezenformasyon ve aldatma teknikleri, 2. Dünya Savaşı’nda tayin edici bir karakter kazandı.
Dünden Bugüne: İNTİHAR SAVAŞÇILARI
20. yüzyıl öncesinde savaşlarda ölenlerin %90’ı asker, %10’u sivil iken, günümüzde bu oran tam tersine dönmüş durumda. Savaşlar daima korkunçtu ama, artık çok daha çirkin ve kalleş yöntemlerle yürütülüyor. Sivilleri değil de askerleri hedef alan, ölümün kesin olduğu intihar saldırıları ise artık neredeyse 20. yüzyılda kalmış “klasikler” sayılıyor. İntihar saldırılarının psiko-tarihsel analizi.
FİTİLLİDEN ÇAKMAKLIYA YİVLİDEN MAKİNALIYA, BİR KATİLİN PORTRESİ
Yeni savaşların eski silahı
Yaygın kullanımı 14. yüzyılda başlayan ateşli silahlar, 19. yüzyılın ortalarına kadar zahmetli araçlar olarak kaldılar. Kaval namlunun yerini yivli namluya bırakması, misket merminin konik forma bürünmesi, atış ve yükleme sistemlerinin gelişmesi tüfekleri hem daha pratik hem de etkili silahlar haline getirdi. Seri atış mekanizmasının icadıyla tüfek gerçek bir ölüm makinasına dönüştü. Silah teknolojisi bugün robot savaşçılar üzerinde çalışacak kadar gelişmiş olsa da, mertliği bir kez bozan tüfek hâlâ savaş alanlarının en acımasız katili olmaya devam ediyor.
SİLİSTRE ZAFERİ: OSMANLILARDAN TARİHÎ MESAJ
‘Hasta Adam’dan Rusya’ya sevgilerle…
19. yüzyılın ortasında Osmanlı Devleti artık ‘hasta adam’dı. Ama İngiltere ve Fransa’nın esas problemi, giderek güçlenen Ruslardı. Kırım Savaşı başlangıcında Rusya’ya karşı birleşen Müttefikler için, Bulgaristan’daki Silistre şehri ve kalesi hayati önemdeydi. Osmanlılar, 1854’de kaleyi kuşatan Ruslara karşı yapılan efsane savunmayla, “henüz ölmedik” dediler.