1911’DE TOPLUMSAL HASSASİYETLERİ KAŞIMAK
Osmanlı Adapazarı’nda bir provokasyon arayışı
Nisan 1909’da Adana ve çevresinde yaşanan, büyük çoğunluğu Ermeni, 20 binden fazla insanın katledilmesine yolaçan hadiseler; İttihat ve Terakki hükümetinin “ittihad-ı anasır” (Osmanlılık altında birarada yaşama) anlayış ve hedefini de imha etmişti. Yine de Osmanlılık kimliği altındaki Müslüman ve gayrimüslim Adapazarı ahalisi, 1911’de bir fuhuş hadisesi kaynaklı gelişebilecek büyük olayları ve böyle bir kışkırtma peşinde koşan Kaymakam Sırrı Bey’i engellemişti.
PLASTİK
Geri dönüşümü olmayan bir ‘medeniyet’ hastalığı
1950’lerden itibaren yaygın olarak insan hayatının neredeyse her alanına nüfuz eden plastik, insan ve çevre sağlığı için kalıcı bir tehdit oluşturuyor. 2. Dünya Savaşı’nın ardından birtakım pazarlama marifetleriyle şekillendirilen plastik kullanma alışkanlığı, “kullan-at kültürü”yle yaygınlaşmıştı.
ÇEVRE TARİHİ
Filizlenmeyi bekleyen alan
Dünya çapında giderek daha fazla araştırmacının ilgisini çeken çevre tarihi, Türkiye’de halen yeterince tanınmıyor. Geleneksel tarihçiler devletlerin “yüce tarihi” içinde…...
GELECEĞE DÖNÜŞ, GEÇMİŞE GİDİŞ...
‘Sosyal mesafeli flört: Pandemi ekranlarında yalnız kalpler ve nostalji
Koronavirüs salgını, romantik ilişkilerimizi de dönüştürüyor. Online randevulaşma uygulamaları rekor üzerine rekor kırarken, kullanım biçimleri de değişiyor. Bu aralar çiftler hemen buluşmak yerine daha çok görüntülü konuşmaya, daha “derin iletişim” kurmaya odaklanmış gibi... Peki tüm hayatımız bir telefon ekranına sığar hâle gelmeden önce “sosyal mesafeli” ilişkiler nasıl kuruluyordu?
YAŞARKEN DEĞİŞEN TARİH
Biz olmadan İstanbul: İnsansız ve daha güzel
Tüm dünyada insanlar, seyircisiz stadyumların, müminsiz ayinlerin, turistsiz müzelerin cazibesine kapılmış görünüyor. Bizden öncesini ve sonrasını aynı anda hayal etmemizi sağlayan İstanbul fotoğrafları korkutucu olduğu kadar rahatlatıcı da. Nefes almadan “ilerlediğimiz”, ilerlerken de tahrip etmeyi doğal bulduğumuz zaman çizgisinde anlık bir duraklamanın düşündürdükleri...
KURULUŞUNUN 80. YILINDA KÖY ENSTİTÜLERİ
Türkiye’nin kaçırdığı tren
17 Nisan 1940’ta kurulan Köy Enstitüleri’nin hazırlık aşamaları, uygulama süreci ve kapatılma nedenleri...
CİPS
Aç doyuran patatesten en ‘çıtır’ atıştırmalığa
Çok verimli bir bitkinin kökü olan patates, İspanyol istilacılar tarafından 16. yüzyılın ilk yarısında Peru’da keşfedilip (!) Avrupa’ya getirildi. Sanayi Devrimi sırasında işçi sınıfının karnını doyurduğundan, ona ‘devrimci’ bir rol atfedildi. Patatesin ABD’de 19. yüzyılda cips kisvesine bürünerek adım adım fiyakalı bir tüketim maddesi haline gelme sürecinde ise ‘hırsız baron’ Vanderbilt’ten ünlü mafya babası Al Capone’ye kadar pekçok ilginç tarihi şahsiyet rol oynadı.
ALTHEA GIBSON
Tenisin rengini değiştiren kadın
Williams Kardeşler’in “rol modeli”, kortların ilk siyah kadın şampiyonu Althea Gibson, 11 Grand Slam şampiyonluğuna imza atan unutulmaz bir sporcuydu. Hayatı boyunca sadece rakiplerine karşı değil, iflah olmaz ırkçılığa karşı da mücadele etti. Açtığı yoldan gelenler hâlâ önyargılarla, ayrımcılıkla, nefret suçlarıyla boğuşsalar da, varlar. 20. yüzyıla damga vuran benzersiz bir başarı öyküsü.
ABD’DE İÇKİ YASAĞI DÖNEMİ 1920-1933
İçki içmek yasak oldu, mafyaya gün doğdu
Ünlü Amerikalı yazar Jack London alkolikti ama, 1913’te içki yasağının en güçlü propaganda metnini o yazmıştı: “Kadınlar oy hakkını kazanınca, oylarını içki yasağı için kullanacak… Alkoliğin tabutuna eşler, kız kardeşler, anneler çiviyi çakacak”. Gerçekten öyle oldu. İçki yanlısı “yaşlar” ile içki düşmanı “kurular” arasındaki mücadele ikincilerin zaferiyle sonuçlandı. Büyük bir toplumsal hareket, 1920’de ABD’ye içki yasağını getirdi. Ama yasak beklendiği gibi gecekonduları, sarhoşluğu, sefaleti ortadan kaldırmadı; aksine ülkeyi yeni bir suç batağına soktu. 13 yıl sonra yine kadınların önderliğinde başka bir büyük toplumsal hareket, içki yasağını kaldırdı.
KUZEYDEN GELEN TATLI MESLEK
Ağız tadının uluslararası ustaları: Hemşinliler
Doğu Karadeniz’in en yüksek dağı Kaçkarlar’ı mesken tutmuş Hemşinliler geçen yüzyıl başında Rusya, Polonya, İran gibi ülkelere giderek bu ülkelerde pastacılık, fırıncılık, lokantacılık mesleklerini öğrendi. Hemşinliler, bu göçle birlikte bugün Türkiye’de en çok bilinen pastane ve fırınların sahibi oldu. Bir geleneğin ilk izleri...