Asya’dan Hint Okyanusu’na uzanan dev bir kara kütlesi olan Hint altkıtası, tarihte Britanya Rajı dışında hiçbir zaman tek bir yönetim altında toplanmamıştı. Bu topraklarda yaşayan halkların Britanyalı “yabancı hükümdar”a karşı bağımsızlık mücadelesi, ancak dine dayalı millet kavramı temelinde bölünerek gerçekleşecekti. Ancak hem bu süreç hem de sonrası acılarla dolu olacaktı.
4. Haçlı Seferi, Haçlı Seferleri içinde farklı bir konuma sahipti. 1202’de Kutsal Topraklar’ı hedefleyerek başlayan sefer, 1204’teki Venedik-Frenk ittifakıyla Bizans’ın görkemli başkenti Konstantiniyye’yi hedef aldı. Şehri fetheden Latinler büyük bir yıkıma yolaçarken, Bizans imparatoru da İznik’e kaçtı. Bundan 760 yıl önce 15 Temmuz 1261’de 8. Mihail Paleologos’un kuvvetleri şehri geri aldı.
Bundan tam 730 yıl önce Haçlı Seferleri’nin ve Doğu Akdeniz’deki Haçlı varlığı (outremer) açısından dönüm noktası olan Akka kuşatması gerçekleşti. Akka, Doğu Akdeniz’de Hayfa Körfezi’ndeki özel konumu ve doğal limanıyla stratejik önemi büyük kentlerden biriydi ve yüzyıllarca böyle kaldı. 1799-1832 arasında bile, biri Napoléon tarafından olmak üzere üç kere daha kuşatılacaktı. Akka’nın Müslümanlar tarafından fethi sonrası Haçlıların artık bu topraklarda tutunabilmesi mümkün olmadı.