Dünün ve bugünün gündemi e-postanıza gelsin.
0,00 ₺

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Kadının onayı olmadan asla

Çinggis Han’ın ilk eşi Börte, yazılı kaynaklarda “onayı alınması gereken kişi” olarak ortaya konur. Çinggis henüz küçük bir çocuk iken yani başarılar elde etmemişken bile Börte’nin konumunun önemine işaret edilir. Çokbaşlı bir hayat süren kabilelerden gelen hatunların ise Börte gibi herkesi biraraya toplayabilme becerileri olmamıştır. 

Çinggis Han’ın mensup olduğu aile ve soyun ne denli köklü olduğu, hatta kendisinin mi yoksa rakibi Camuka’nın mı daha aristokrat” bir aileden geldiği tartışılmış bir konudur. İlk eşi Börte ve onun mensup olduğu Kongratlar ise bu açıdan sorgulanmamıştır. 

Börte’nin kişiliği konusunda kaynaklarda fikir ayrılığı yoktur. Onun varlığı Moğol tarih geleneğinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Moğolların Gizli Tarihi’nde Börte, daha çok ailesini düşünen bir kadın rolündedir. Dönemin kaynaklarında Börte’nin davranışları, hayatın içinden sahnelerle okuyucuya sunulur. 

Sonraki dönem tarih eserlerinde ise Börte, bulunduğu yerden olayları onaylayan veya hüzünle ele alan, sanki üst konumda olan, kişiliği yüceltilmiş bir hatundur. Örneğin Altan Tobçi (1604) ve özellikle Erdeni-yin Tobçi (1662) adlı eserlerde Börte, dirayetli-bilge sıfatlarıyla tekrar tekrar şiirsel nitelikteki dizelerle karşımıza çıkar. 

Örneğin Altan Tobçi’deki bir sahnede Çinggis Han -gerçekte gitmediği Kore seferinde- kendisine takdim edilen Kulan Hatun ile “beraber uyumak istemesi” üzerine subayları tarafından uyarılır: “Eğer çölde beraber uyursanız muhakkak ki [kendi koyduğunuz] emirlere [yani törelere] ters düşmüş olursunuz. [Kulan] Hatun’u eve dönünce sevseniz nasıl olur acaba?” Ancak kitap “durum öyle olmadı beraber uyudular” diye devam eder. Bizim neyin doğru olduğunu bulmaya çalışan pozitivist bakış açımıza göre, bu anlatımda olay yeri ve onun Korelilerce Çinggis Han’a takdimi doğru değilse de, Kulan Hatun gerçekten Çinggis Han’a mensup olduğu Merkitlerin yenilmesi üzerine kendi babası tarafından Çinggis Han’a takdim edilmiştir. Demek ki önemli olan “neresi ve kim” sorularının cevabı yani isimler değil de eylem, fiildir. Kulan Hatun savaşta esir alınmış bir ganimet değildir, takdim edilmiştir. 

Hikayenin Altan Tobçi’deki devamında orda’sından üç yıl uzakta kalmış olan Çinggis Han, döneceği zaman “durumu idare et” diyerek önden bir haberci yollar; o da Çinggis Han’a “Halkımız Moğolların âdetlerine dikkat etmediniz” diyerek serzenişte bulunur. Daha sonra en güvenilir yardımcısı Mukali’yi Börte’ye gönderir. Daha evvel Erdeni-yin Topçi’den naklettiğim (#tarih 49) bu hikayede Börte “Efendimiz iyi mi?” diye sorar, Çinggis Han da cevaben “Daha önce koyduğum kanun [töre] artık yok. Kuvvetli idarenin gücü sürmekte. Bana danışman olan emirlerimi (sayit) dinlemedim. Kendimi kaplan derisi evlerin güzelliğine kaptırdım. Ben kutsal efendiniz, Kulan Hatun ile uyudum” diyerek haber gönderir. 

Börte onayı alınması gereken bir kişidir. Her iki eserde birçok durumda Börte’ye seslenilir. En çok tekrarlanan, “henüz küçükken rastladığın hatunun, akıllı hatunun” veya “henüz muzaffer olmamışken tanıştığın hatunun” gibi ifadelerle Çinggis Han’a Börte’den sözedilir. Burada dikkati çeken, halk hafızasında henüz Çinggis Han küçük bir çocuk iken yani başarılar elde etmemişken Börte’nin konumunun önemli olmuş olduğuna işaret edilmesidir. Zaten hem Gizli Tarih’te hem de Altan Tobçi’de Börte’nin babası Dey Seçen kızlarının hep “hatun” olmuş olmalarıyla övünür. 

Yakın zamanlarda (2018) Anne F. Broadbridge, Moğol İmparatorluğu’nun kuruluşunda Moğol kadınlarının rolü hakkında bir kitap (Women and the Making of the Mongol Empire) yayımladı. Orada gerek Çinggis Han’ın eşi Börte’nin gerekse Kubilay Han’ın annesinin görgülü ve yönetim deneyimleri olan ailelerden gelmelerinin onlara sağladıkları avantajları ele almakta; bu sayede ilk dönemlerde Altın Soy içinde akrabalık ilişkilerini dünürlük yoluyla kurmuş olduklarını ayrıntılarıyla göstermektedir. Çokbaşlı bir hayat süren kabilelerden gelen hatunların böyle herkesi biraraya toplayabilme becerileri olmamıştır. Bütün bunlar bizdeki “Maraş’tan kız al, bey doğursun” türünden deyimleri hatırlatır. 

Devamını Oku

Son Haberler