100 binden fazlası şehit olmak üzere 250 binin üzerinde kayıp verilen Çanakkale Muharebeleri, günümüz Türkiye’sinin coğrafyasını-insanını şekillendirdi. Önce Seddülbahir, sonra Anafartalar cephesinde savaşan 126. Alay gazilerinden biri de Teğmen Mahmud Fehmi idi. Kendisine cepheden yazılan ve ilk defa yayımlanan mektup, savaşın insani ve hakiki yönlerini ilk elden ortaya koyuyor.
Günümüzden 108 sene önce Çanakkale’de kazanılan zaferde Türk ordusu ağır zayiat vermişti: 100 bini aşkın şehit, 150 binden fazla yaralı-hasta. 25 Nisan 1915’te İngiliz-Fransız müttefik ordusunun Gelibolu Yarımadası’na asker çıkarmasıyla başlayan muharebelerde, Mehmetçik fevkalade bir cesaret ve fedakarlıkla düşmanı durdurmak, İstanbul’u, vatanı müdafaa etmek gayesiyle kanını oluk oluk akıtmıştı.
İlk birkaç gün içinde muharebelerde yaralananların sayısı ordunun seyyar ve sahra hastanelerinin kapasitesini aşmış, yaralılar cepheye mücavir şehir ve kasabalardaki hastanelere nakledilmişti. Ancak yaralı sayısı o derece fazla olmuştur ki bu da yeterli gelmeyince, bunlar hastane gemileri vasıtasıyla cepheye uzak Tekirdağ ve bilhassa İstanbul’a nakledilmek zorunda kalınmıştı.
İstanbul’a ilk yaralı kafilesi 30 Nisan 1915’te geldi. Başkentte yaralıların tedavi ve bakımı için askeriyenin, Hilâl-i Ahmer’in, belediyenin, resmî ve sivil kurumların, cemiyetlerin tesis ettikleri hastane sayısı kısa zamanda 52’yi buldu. Kimi 40-50, kimi 1.000-1.500 yatak kapasiteli bu hastanelerde Çanakkale’den gelen 100 binden fazla yaralı ve hasta tedavi edildi; şifa bulanlar nekahat sürecini tamamladıktan sonra yeniden Çanakkale cephesine geri döndü.

#tarih’in Nisan 2023 sayısı tüm Türkiye’de bayide…