Şimdi Abone Olun

Bugünü anlamak için  küçük dev neşriyat: #tarih'te bugün

#tarih’in 13 yıllık arşivinden özel bir seçkiyle günün mühim gelişmeleri, dünyanın ve Türkiye’nin özet gündemi... hap bülten her sabah aynı vakitte e-posta kutunuza gelsin!

 

 

* You will receive the latest news and updates on your favorite celebrities!

Etiket: Aklımda Kaldığı Kadarıyla Dünya Tarihi

Hafıza-i Beşer

İnternetin “dört harflileri” 

1914’ten beri krallık olmayan Nijerya’nın devrik prensinden gelen “1 milyar dolarım var ve yarısını da size vermek istiyorum; çünkü neden vermeyeyim ki” gibi maillerin dolaştığı dönemde trollemeler eğlence amaçlıydı. Bu troller zamanla siyasi odaklar tarafından gündemi etkilemek, rakiplerini kızdırmak, ilgisiz bir şeyle oyalamak ya da oltaya getirip diğer söylediklerini boşa çıkarmak amacıyla kullanılmaya başlandı.

 
Hafıza-i Beşer

Cadı diye avlanan, büyücü diye harcanan… 

“Cadı avı” güçsüz, azınlık, marjinal olana karşı yürütülen bir av. Koca koca medya figürlerinin, politika esnafının falan günümüzde ikide bir “bana karşı bir cadı avı başlatılıyor” demeleri de bu yüzden her şeyden önce cadı avlarında hayatını yitiren 10 binlerce kadına terbiyesizlik. Hele hele, otorite figürlerinin, tarih boyunca cadı avlarının faili olduğu düşünülecek olursa.

 
Hafıza-i Beşer

SULLA İŞİ - 2

Takmış bu Trabzon’a! İlla alacak. Halbuki dese ki: ‘Bize her yer Trabzon’, hiç mesele kalmayacak…

 

Sulla, Roma’da yönetimi ele geçirdikten sonra ilk iş rakibi Marius’u vatan haini, denizaşırı ihanet şebekesi falan ilan ediyor. Ama bundan sonra bir tedbirsizlik yapıyor ve tekrar Trabzon’a sefere çıkıyor. Takmış Trabzon’a bu, illa alacak. Halbuki kafası azıcık çalışsa, “Bize her yer Trabzon” der çıkar işin içinden ama o zeka kıvraklığı yok.

 
Hafıza-i Beşer

Daha dün annemizin… 

Bir eğitim-öğretim yılına daha başlamışken, an­nelerinin kollarında ya­şayıp çiçekli bahçelerde olmasa da, beton ve toz toprak içindeki mahallelerinde anneleri balkon­dan terlik atana kadar koşmaları gereken sevgili kardeşlerimizin, okullu oldukları için sabahın kör karanlığında kalkıp sınıfları dol­durmalarının hikâyesini anlat­manın tam sırasıdır. Bu ilk cüm­leyi öğelerine ayıranı doğrudan ilkokul beşten mezun ediyorlar, onu da söyleyeyim.

 
Hafıza-i Beşer

Yanlış fil Bağdat’tan döner 

Yanlış hatırlamıyorsam yalakalarının diplomatik başarılarını yere göğe sığ­dıramadığı adamların başında bi­zim meşhur Şarlman geliyor (ya da Charlemagne, Büyük Karl artık kafanıza göre). Tabii, Şarlman bu şişirmelere inanıyor mu, inanıyor­muş görünüp kullanıyor mu ya da en baştan kullanılmak üzere kendi mi uydurtuyor bilmek mümkün değil. Yani evet, bir yandan kosko­ca imparator olmuşsun, bu kadar saflık çok da mümkün değil gibi.