MEHMET'TEN NAZIM HİKMET'E MEKTUPLAR
‘Babacığım, selam ederim, 2. karnem hep pekiyi olacak’
Nâzım’ın Sovyetler Birliği’nde olduğu süre boyunca eşi Münevver Andaç ve oğlu Mehmet Hikmet hep gözetim altındaydı. 1951’den 1955’e kadar mektup almaları-yazmaları yasaktı. O sıralar uluslararası girişimlerle en azından kısmen de olsa bir mektup ve hediye trafiğine izin verildi. İşte 50’li yılların sonlarında, Mehmet’in özlem dolu satırları…
NÂZIM HİKMET-MÜNEVVER ANDAÇ MEKTUPLARI
‘Sensiz Paris Gülüm’
Nâzım Hikmet-Münevver Andaç mektuplaşmaları, şairin İstanbul’da bıraktığı karısı, oğlunun anası, aynı zamanda “dayı kızı” Münevver’e olan aşkını, özlemini yansıtır. Nâzım Hikmet ilk kez Paris’e 1958 Mayıs başında gider. Annesi Fransız olan, çocukluğunun ve ilk gençliğinin bir kısmını bu şehirde geçiren Andaç ise 60’ların sonunda Fransa’ya yerleşir ve orada ölür.