MEDİNE'DEN İSTANBUL'A
Mukaddes Emanetler’in hüzünlü-ibretli hikayesi
Osmanlı idaresindeki dört yüz yıl boyunca Hz. Muhammed’in türbesinde toplanan kıymetli eşya ve mücevherlerin bir kısmı, Hicaz bölgesinde isyan eden Şerif Hüseyin’in Medine’yi tehdidi üzerine yüz yıl önce İstanbul’a geçici olarak nakledilmişti. Şerif Hüseyin’in tehdidinin temelli bir işgal ile sonuçlanması üzerine bu eşyalar Türkiye’de kaldı. Tamamı Topkapı Sarayı’na yerleştirildi ve “Mukaddes Emanetler” adıyla günümüzde ziyaretçilerin hayranlıkla izlediği eserlerin en başta gelenleri oldular. Hüzünlü bir geri dönüşün ibretlik hikayesi…
TÜM ZAMANLARIN EN ÇEVRECİ TAŞITI: BİSİKLET
Selesi iki tekerlek üstünde motoru bir ‘insan-gücü’nde
İlk örneği 202 yıl önce üretilen bisiklet, zaman içerisinde şekilden şekile büründü, teknolojik evrimi boyunca farklı farklı isimlerle anıldı. Birçok milletin mucidi olma konusunda yarıştığı bu basit mekanizmalı, sıfır karbon salınımlı, insan gücüyle yürüyen fevkalade kullanışlı araç; çocuklara oyuncak, büyüklere taşıt, atletlere spor aleti olarak hizmet verdi. Yeri geldi askerleri cepheye, postacıları adrese, seyyahları menzile taşıdı; yeri geldi süslenip törenlerde boy gösterdi. Dünyada ve Türkiye’de bisikletin kısa tarihi…
TÜRK BASININDA SAMUEL INSULL VAKASI / 1934
ABD’li batık milyonerin hazin Türkiye macerası
Edison’un sağ kolu, tüm zamanların en hızlı yükselen işadamlarından biriydi. Kısa sürede zirveye çıktı, Chicago’da bir enerji imparatorluğu kurdu. 1929 buhranından sonra başı hissedarlarıyla derde girince çareyi Yunanistan’a kaçmakta buldu, ardından rotayı Türkiye’ye çevirdi. 1934’teki gelişi, yargılanışı, tutuklanışı, iadesi gazetelerin manşetlerinden inmedi. Amerikalı müflis milyoner Samuel Insull’un Türk adaleti ve basınıyla imtihanı…
ÇANAKKALE'DEKİ KIRIM SAVAŞI YAPISI
Dünyanın ilk prefabrik hastanesi
Mimari açıdan dünyanın ilk büyük prefabrik yapı topluluğu ve ilk prefabrik hastanesiydi. 1855’te Kırım Savaşı dolayısıyla ve o sıralar İstanbul’daki Florence Nightingale’in yönlendirmesiyle İngilizler tarafından Erenköy’de yapılan “Renkioi Hospital”, usta mimar ve hekimlerin gayretiyle beş ayda tamamlandı; yüzlerce yaralıya ve sivil halka şifa dağıttı. Bugün ise geride sadece bir çeşme kitabesi var.
TÜRK AİLE HAYATINA OBJEKTİFTEN BİR BAKIŞ
AİLE FOTOĞRAFLARIYLA OKUNAN TARİH
19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ve giderek yaygınlaşan fotoğraf, Osmanlı toplumunda da rağbet gördü. Gündelik hayat tarihinin bu önemli vesikaları, kitapların yazıyla anlatamadığı ayrıntıları, duyguları ve âdetleri günümüze taşıdı. Dünkü aile fotoğraflarının anlattıklarını, Necdet Sakaoğlu okudu.
SSCB (Sovyet Satranç Cumhuriyetler Birliği)
Sovyet şahının engellenemez yükselişi ve düşüşü
Satranç 19. yüzyıl sonlarına kadar bir Avrupa oyunuydu. Mihail Çigorin’le (1850-1908) başlayan Rus ekolü, Sovyetler döneminde Alekhine, Botvinnik, Tal, Petrosyan ve Spaski ile satrancı domine etti. 70’li yıllardaki “Fischer humması” hariç tutulursa, Karpov ve Kasparov’la devam eden Sovyet ekolü, dünya satrancının dokunulmaz şahı oldu. Sovyetler’in dağılmasıyla eski gücünü yitiren Rus satrancının kısa tarihi.
Dünden Bugüne: İNTİHAR SAVAŞÇILARI
20. yüzyıl öncesinde savaşlarda ölenlerin %90’ı asker, %10’u sivil iken, günümüzde bu oran tam tersine dönmüş durumda. Savaşlar daima korkunçtu ama, artık çok daha çirkin ve kalleş yöntemlerle yürütülüyor. Sivilleri değil de askerleri hedef alan, ölümün kesin olduğu intihar saldırıları ise artık neredeyse 20. yüzyılda kalmış “klasikler” sayılıyor. İntihar saldırılarının psiko-tarihsel analizi.
USTA ŞAİRDEN USTA ŞAİRE
Nâzım Hikmet: Yahya Kemal gençliğimdi biraz da…
Türk edebiyatının iki büyük şairi hayattayken tanışmış, genç Nâzım, Yahya Kemal’in öğrencisi olmuştu. Nâzım Hikmet’in eşi Münevver Hanım’a, Yahya Kemal’in ölümü üzerine 1 Kasım 1958’den hemen sonra yazdığı mektup, son duruşmada Yahya Kemal üzerine düşündüklerini ortaya koyuyor. Türk şiirinin iki büyük ismi arasında, edebiyattan kişisel ilişkilere uzanan hadiseler…
GÖBEKLİTEPE HURAFELERİ: HAYALGÜCÜNÜN ŞİFRELERİ
Ve Havva Adem’e sordu: ‘Senin yükselenin neydi?
Son 25 yılın dünyadaki en büyük arkeolojik keşfi olan Göbeklitepe, aynı zamanda son 25 yılın en büyük efsane merkezlerinden biri haline geldi. Arkeolojik ve bilimsel yaklaşımlar, ciddi çalışmalar yerine; kutsal kitaplara, astronomi hatta astrolojiye uzanan, kehanet ve sembolizm ağırlıklı açıklamalar etrafımızı kaplamış durumda. İşte belli başlı şifreler ve bilimin verdiği cevap anahtarı…
60’ların başlarında kuşbakışı Miletos
İlk ortaya çıkışının MÖ 7. yüzyıla kadar uzandığı tahmin ediliyor. Tarihçi Strabon, antik kentin eski bir Karia yerleşimi üzerine Giritliler tarafından kurulduğunu iddia etmiş. O vakitler Menderes Nehri ağzında bir liman şehri olan Miletos, bugün denizden 9 km içerde. Tunç Çağı kaynaklarında geçen Milla wanda isminin de Miletos olduğu düşünülüyor. Kent, Klasik ve Hellenistik çağlarda büyük gelişme göstermiş, en büyük ve önemli yerleşim haline gelmiş. M enteşe Beyliği döneminde çevresi ile birlikte Türk hakimiyetine geçen bölge, Balat adıyla bir kent olmuş, Osmanlı döneminde giderek küçülerek bir köye dönüşmüş. 1899’da bölgede Alman kazıları başlamış ve 1955 yılında bir depremle kı smen harap olan köy, antik kent üzerinden kaldırılıp yakınlarda yeniden kurulmuş.