Bir zamanlar Sirkeci, İstanbul’un merkezi
1950’li hatta 60’lı yılların başlarına kadar, gerek Anadolu’dan gerekse Trakya yönünden gelen bütün şehirlerarası otobüslerin son durağı Sirkeci ve civar sokaklardı. Şehre gelenlerin ilk durağı da, Sirkeci ve civarındaki her keseye uygun otellerdi. Taşradan gelenler, ilk olarak Sirkeci’ye “iltica” ediyorlardı.
SİRKECİ / 1970’LER
Oryantalist atmosfer gitti, yerine oryantal hava geldi
Başından beri hareketli bir semt olan Sirkeci, Osmanlı döneminde hem Topkapı Sarayı’na, hem Babıâli’ye yakınlığı nedeniyle önemliydi. İstanbul’un deniz taşımacılığı ve ticaret merkezlerinden biri olan semtin önemi, 1890’da Sirkeci Garı’nın açılmasıyla daha da arttı. Şark Ekspresi’nin ziyaretleri İstanbul’u kitle turizmiyle tanıştırırken Batılı zenginler şehre ilk adımlarını Sirkeci’de attı. Semt bugün de turistlerden rağbet görüyor. Fakat, yakın zamanlara kadar Avrupalı turistlerin yarattığı oryantalist atmosfer bugün yerini Ortadoğulu ziyaretçilerin getirdiği “oryantal” havaya bırakmış görünüyor.