Şimdi Abone Olun

Bugünü anlamak için  küçük dev neşriyat: #tarih'te bugün

#tarih’in 13 yıllık arşivinden özel bir seçkiyle günün mühim gelişmeleri, dünyanın ve Türkiye’nin özet gündemi... hap bülten her sabah aynı vakitte e-posta kutunuza gelsin!

 

 

* You will receive the latest news and updates on your favorite celebrities!

Etiket: Türkçe

El Yazmaları

MEÇHUL SARAY KAPICIBAŞISININ NOTLARI

‘Mecmua’ hem gönlün hem de tarihin aynasıdır

 

19. yüzyıl başlarında kaleme alınan 250 sayfalık elyazması eser, Osmanlı Sarayı’nda yetişmiş, Türkçeden başka Arapça ve Farsça da bilen, üst kültürden bir saray aydınına ait. İçerisindeki bilgi ve notlar, hem o dönemin gündelik hayatına hem de çok daha eski tarihli hadiselerin o devirde nasıl anlaşılıp, algılandığına dair önemli bir kaynak.

 
Dilin Tarihi- Tarihin Dili

‘Kargaşalık çıktı’dan ‘Osmanlı Hanedanlık’ına… 

Son yıllarda “kargaşalık çıktı”, “orada bir kargaşalık olmuş” gibi kullanımlar çok duyulur oldu. Günümüzde “lık” soneki olur olmadık kullanılarak yeni ve yanlış sözcükler türetiliyor. Hanedan mensubiyetini (mensupluğunu) ekmek kapısı yapmaya çalışırken berbat Türkçesiyle ortaya atılanlar ise “Osmanlı Hanedanlık”ı diye yazıyorlar.

Atatürk İnkılapları

LATİN HARFLERİNİN KABULÜ - 90. YIL

Harf Devrimi, ‘Allame-i cihan’dık bir gecede cahil kaldık!’

 

3 Kasım 1928’de yasalaşan ve Lâtin kökenli, dilimizin fonetiğine uyarlanmış yeni Türk Alfabesi, son yıllarda bitmek tükenmek bilmeyen tartışmaların odağında yer alıyor. Tarihçi Necdet Sakaoğlu hem eleştirileri cevaplıyor hem de “Türk devrimlerinin en kalıcı ve güvenceli olanıdır” diye tanımladığı yeni Türk alfabesinin öncesindeki ve sonrasındaki durumu gözler önüne seriyor.

Kağıt Üzerinde

KELİMELERİN TARİHİNİ ZAPTETMEYE DAİR

Türkçenin sorunu, meselesi, problemi…

 

Bana "içinde yaşadığımız toplumu; konuşan, okuyan, yazan insanımızı gösterin; size dilinizin halini söyleyeyim" dense yeridir. Bizimkisi hâlâ Türkçe ile Osmanlıca, kendi kelimelerimiz ile yabancı dillerden üşüşenler arasında bînamaz: Handiyse düşman kardeşler çarpışıyor burada; biri silâh diye eline "mesele"yi, ötekisi "sorun"u alıyorsa, üçüncüsü "problem" ile dalaşa girmeye hazır.