Dünün ve bugünün gündemi e-postanıza gelsin.
0,00 ₺

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Kellik ürünlerinin saç saça rekabeti

M.Ö. 1550’li yıllarda yazıldığı sanılan, tıp bilgileri içeren en eski belgelerden biri olan Eski Mısır’a ait Ebers Papirüsü’nde kelliğe karşı kırmızı kurşun, soğan ve bal karışımının yutulması önerilir. O günden bugüne binlerce yıldır süren arayışa ragmen peruk gibi yarım yamalak bir çözümü ya da ilk kez 1959’da başarıyla uygulanan ama epey masraflı olan saç naklini saymazsak, kelliğe son verecek bir çare bulunamamıştır.

Diğer yandan, kellerin mutsuz olduğunu fark eden binlerce vicdansız umut taciri, tarih boyunca bu güzel insanların zayıf noktalarından faydalanıp kelliğe çare olduğunu öne sürdükleri çeşit çeşit müstahzarı satıp zengin olmuştur.

Türkiye’de de kelliğin modern tıbbın ilgi alanına girdiği 20. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren çok sayıda “kellik ilacı” piyasaya sürülür. 1930’lu yıllara gelindiğinde çok sayıda yerli-yabancı ilaç ve şampuan bu alanda rekabet etmektedir. Pazarın en önemli markaları Sapiksin, Petrol Nizam, Optamin, White, Capila, “harice ihraç edilen ilk Türk saç ilacı Pilo Cura” ve Saçıkar’dır. Bir haftayla üç ay arasında sürelerde saç çıkardığı iddia edilen bu markalardan Petrol Nizam, aynı zamanda fotoğraflı before-after (önce-sonra) ilanını ilk kullanan Türk markası olma özelliğini taşır.

ASAYİŞ

Kadınlar vatani göreve

Erkeklerin çoğunun asker doğmakla övündüğü ama zorunlu askerlikten kurtulmak, hiç değilse geciktirmek için türlü yöntemler denediği Türkiye’de, ara sıra birilerinin çıkıp kadınların da zorunlu askerlik yapması gerektiğini söylemesine rastlanır. Bu istek neyse ki bugüne kadar ciddiye alınmamış, hiç değilse genç kadınlarımız bedelli askerlik için dua etmekten kurtulmuştur. Ancak bu durum, çok sayıda kadının başının askerlik nedeniyle derde girmesine engel olmamıştır. Gazetelerde, 2000’li yıllara kadar nüfus kaydındaki karışıklıklar nedeniyle askere götürülmek istenen ya da asker kaçağı muamelesi gören kadınlarla ilgili haberlere rastlanır.

Bu insanlar, kadın oldukları belli olmasına rağmen nedense “bir yanlışlık olmuş” deyip evlerine gönderilmezler. Mahkemeye çıkmak zorunda kalırlar ve kadın olduklarına dair doktor raporu alıp bunu mahkemeye kabul ettirmeleri gerekir. Mahkemeden aldıkları kararı götürüp nüfus kayıtlarını düzelttirmeden başları dertten kurtulmaz.

Genellikle Ayhan, Kamuran, Süreyya gibi iki cinsiyet için de kullanılan isimlere sahip kadınlar asker kaçaklığı suçlamasına maruz kalır. Ama bunlar kadar değilse de bariz kadın ismine sahip çok sayıda kadının başı da aynı nedenle ağrımıştır.

Yakın tarihin en talihsiz asker kaçağı kadınları arasında 1959’da kucağında çocuğuyla karakola götürülen Ayhan, 1962’de erkek olmadığını ispat için mahkemeye doğumuna giren ebe dahil beş şahit götürmek zorunda kalan Şengül, 1963’te nüfus kaydına adı yanlışlıkla “Şeref ” diye yazılan, Sivas’taki acemi birliğine sevk edilen ve zamanında teslim olmadığı için aylarca yargılanan Müşerref, 1964’te nikah töreninden hemen once mahkemeye çağrılan Feriha ve 1969’da şarkı söylediği sahneden asker kaçağı olduğu için indirilen Tener sayılabilir.

FUTBOL

‘Radiyo’ tesisatıyla evde maç safahatı

Fotoğraf, 1 Mart 1931’de Taksim Stadı’na radyo tesisatının kurulmasını gösteriyor. Cumhuriyet Halk Fırkası’nın düzenlediği, üç büyük kulübün yanı sıra Kasımpaşa, Beyoğluspor, Altınordu, İstanbulspor gibi takımların da katıldığı turnuva sırasında kurulan tesisat futbolseverler arasında sevinçle karşılanmış Yenigün gazetesinin birinci sayfasındaki “Radiyo konuyor” başlıklı haberi şöyle: “Stadyoma radio tesisatı yapılıyor. Tesisatın ikmalinden sonra maçların safahatı da uzak yerlerde bulunanlar tarafından dahi takip edilebilecektir”.

MATBUAT

Her şeyden bahseden dergi

Bol fotoğraflı modern haber dergilerinin Türkiye’deki ilk örneği olan Şehbal 14 Mart 1909’da müzikolog Hüseyin Sadeddin Arel (1880-1955) tarafından yayımlanmaya başlar. İlk sayısının kapak konusu Berk-i Satvet torpidosu olan 15 günlük derginin logosunun altında “Her şeyden bahseder” yazıyor.

Denizlerin burcu Balık

İki bin yıl önce bugünkü gibi günlük burç yorumları yoktu ama Marcus Manilius, astrolojinin esaslarını kaleme aldığı beş ciltlik Astronomica adlı eserinde burçların özelliklerine yer vermişti.

ALP EJDER KANTOĞLU

Balık Burcu insanları adından anlaşılacağı üzere deniz aşkı ile doludurlar. Hayatlarını denize adadıklarından, insanların denizle irtibatını sağlayan gemi ya da dümen yapımı gibi bütün işlerde mahirdirler. Sayısız yeteneklerinden biri de seyr-ü seferdir ki bunu denizlerle gökleri birleştiren yıldızları kullanarak yaparlar. Öte yandan yeryüzünü dinlemeyi de iyi bilirler. Onun nehirlerinin, rüzgarlarının ve havasının ne dediğini anlarlar. Deniz savaşları iyi oldukları diğer bir alandır. Bu burçta doğanlar çok çocuk sahibi olurlar. Çocuklarına deniz sevgisi aşılamak için ne gerekiyorsa yaparlar. Arkadaş canlısıdırlar. Hareketlerinde çevik ve ataktırlar. Her an değişime hazır şekilde yaşarlar.

2 YORUMLAR

Yoruma kapalı.

Devamını Oku

Son Haberler