Kısa süre içinde meşakkatli bir çalışmayla “dünyanın en fazla nadir eser koleksiyonuna sahip merkezi” haline gelen Kanada’nın bu çok özel kütüphanesindeki eserler tüm ziyaretçilere açık.
Ömrünü kitaplara, özellikle de nadir eserlere adamış olan Robert H. Blackburn, 1954’te Toronto Üniversitesi kütüphanesinin başına getirildiğinde bu tutkusunu daha büyük çaplı gerçekleştirecek olmanın mutluluğu içindeydi. Kanada’nın dört bir yanına dağılmış binlerce nadide el yazması, ciltlerce kitap ve doküman vardı. Bunları tek bir merkezde toplamak için Toronto Üniversitesi’nden daha uygun, daha prensip sahibi ve imkanları geniş bir kurum zor bulunurdu.
Blackburn, 1955’te ünivesiteye bağlı Nadir Kitaplar ve Özel Koleksiyonlar bölümünü kurdu ve ilk iş olarak Brown Üniversitesi’nin özel koleksiyolarından sorumlu olan Marion E. Brown’ı işe aldı. Birlikte içinden çıkmaları gereken bir depo dolusu ne durumda olduğu belirsiz kitaplar silsilesi vardı: 1890’da çıkan bir yangın sonucu üniversitenin kütüphanesi hasar görmüş, içerideki tüm eserler ve sonradan eklenenler bir odaya yığılmıştı. Blackburn ve Brown, aralarında Kraliçe Victoria’nın yangından sonra teselli amacıyla hediye ettiği özel ciltlerin, ilk basım eserlerin, Ortaçağ’dan kalma el yazmalarının bulunduğu bu arşivi düzenlemeye başladılar. 1957’de mükemmel bir şekilde kategorize ettikleri eserlerle üniversite binası içinde kütüphaneyi resmî olarak kurdular. 1970’lerin başında kütüphanenin kendi binasının yapımına başlandı.
O sırada Ontario’da, 1822’de İngiltere’den Kanada’ya göçen Thomas Fisher, Humber Nehri yakınlarına yerleşmiş ve ülkenin zengin tüccarlarından biri haline gelmişti. Fakat herhangi bir tüccar değildi Fisher. Toplum içinde son derece sevilen, sanata, kültüre önem veren bir şahsiyetti. Ölürken varislerine maddi servetinden çok daha kıymetli bir miras bırakmıştı: Edebiyat ve sanat tutkunu Fisher seneler boyunca Shakespeare’den Newton’a muazzam ilk baskılar biriktirmişti.
1973’te Nadir Kitaplar ve Özel Koleksiyonlar bölümü kendi binasına kavuşunca Fisher’ın bu koleksiyona en fazla emek veren torunları Sidney ve Charles Fisher özenle korudukları eserleri kütüphaneye bağışladı. Böylece kütüphanenin de adı konmuş oldu: Thomas Fisher Nadir Kitaplar Kütüphanesi.
Kütüphane, bugün dünyanın en büyük nadir eser kolesiyonuna sahip yeri ve aynı zamanda bir araştırma merkezi. Binada yaklaşık 700 bin cilt eser ve 3000 mt uzunluğunda el yazması cilt bulunuyor. Nuremberg Günlüğü (Nuremberg Chronicle, 1493), Shakespeare’in İlk Folyo’su (1623), Isaac Newton’un Doğa Yasasının Matematik İlkeleri (1687), Alice Harikalar Diyarında’nın (1865) erken dönem baskıları ve ilk çizimleri gibi farklı temalarda yüzlerce nadir eseri kütüphanede görmeniz mümkün.