1896’da padişah II. Abdülhamid’in iradesiyle Avusturya- Macaristan’a verilen Efes kentine ait muhteşem buluntular, bugün Viyana’daki Neue Burg binasında sergileniyor.
Sultan II. Abdülhamid’in ikinci katibi A. İzret, Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph’in İstanbul’daki büyükelçisine 24 Ağustos 1896’da yazdığı mektupta şöyle diyordu:
“Ekselanslarına… Majesteleri Sultan’ın, Majesteleri Avusturya-Macaristan İmparatoru’nu memnun etmek istediğini ve ekselanslarının Efes’teki değerli buluntulardan istediğini seçebileceğine karar verdiğini bildirmekten onur duymaktayım. Majestelerinin bahşetmek istediği bu izin bir süreyle sınırlı olmakla birlikte, gerektiği ölçüde uzatılabilecektir”.
Tarihi eski tunç çağına kadar giden Efes antik yerleşimi, özellikle Roma imparatorluk çağında dünyanın en büyük kentlerinden birisi haline gelmişti. Romalıların “Asia Eyaleti” adını verdikleri Anadolu’nun başkenti ve zengin liman şehriydi. Ayrıca sahip olduğu Artemis tapınağı, bu şehri Akdeniz dünyasının önemli bir inanç merkezi yapıyordu.
Efes, birinci yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık dininin yayılmasında da çok önemli bir rol oynadı. Bu muazzam antik şehir, 5. yüzyıldan itibaren Küçük Menderes nehrinin taşıdığı alüvyonların limanını tamamen doldurması sonucu önemini yitirdi ve terkedildi; halkı bugünkü Selçuk (Ayasuluk) şehrine taşındı. Terkedilmişlik, depremler, alüvyon birikimi ve yapı malzemelerinin devşirilmesi gibi nedenlerle yokolan Efes’ten kalanlar, sonraki 1400 yılda toprak altına gömülü kaldı.
Hem antik dönem hem de Hıristiyanlık tarihi açısından büyük önem taşıyan Efes yerleşimini, ilk olarak 1863’te İngilizler kazmaya başladılar. Artemis tapınağında yaptıkları kazılardan çıkarılan eserler bugün British Museum’da sergileniyor. Avusturyalılar ise 1895’de başladıkları kazılardan buldukları eserleri 1896’da aldıkları izinle Viyana’ya götürmeye başladılar. 1896 ile 1906 arasında yedi ayrı kazı döneminde buldukları eserleri Avusturya’ya taşıdılar.
Viyana’daki değişik müzeler ve mekanlarda sergilenen Efes eserleri koleksiyonu, 1978’de Hofburg Sarayı’nın bir eki olan Neue Burg binası içinde kendine ait bir mekana taşındı. Kunsthistorisches Museum’a bağlı olan Ephesos Museum, bugün Viyana’daki sanat müzeleri arasında antik çağa dair önemli bir müze.
Müzedeki eserlerin en önemlisini Part Anıtı oluşturuyor. Efes şehrinde 170 yılında imparator Lucius Verus şerefine yapılan bu anıtın orinalinin 70 metre olduğu tahmin ediliyor. Kazılardan çıkan bu anıta ait muhteşem mermer rölyeflerin 45 metrelik bir kısmı Viyana Efes Müzesi’nde, küçük bir kısmı da Selçuk’taki Efes Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Efes’de 1970’lerde ayağa kaldırılan Celcus kütüphanesinde kopyaları bulunan heykellerin orijinalleri de pekçok heykel, büst ve mimari parça ile birlikte Viyana’daki bu müzede bulunuyor.
Efes kazıları, dünya savaşları dönemi hariç, yüzyılı aşkın bir süredir Avusturya Arkeoloji Enstitüsü tarafından yürütülüyordu. 2016’da Türkiye-Avusturya siyasi ilişkilerinde yaşanan gerilim sonrası, Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün kazı izinleri iptal edildi.