1996’da Hollanda’da yaşayan bir şahıs, evindeki altın Buda heykelinde çatlaklar farkeder ve heykeli işinin ehli bir tamirciye götürür. Tamirci, heykeli, üzerinde durduğu ahşap platformdan ayırınca, dizlerinin altına yerleştirilmiş, üzerinde metinler yazılı iki küçük halı görür. Halıları kaldırdığında ise, insanlık tarihinin en heyecan verici keşiflerinden birinin ilk tanığı olur: Heykelin içinde bir insan kalıntısı bulunmaktadır. Hadise resmî makamlara intikal eder ve ilk taramalara göre göğüs ve karın boşluğunda ne olduğu belirlenemeyen bazı maddeler ve çürümüş kalıntılar bulunur. İncelemeler bu kadarla kalır ve heykel Drents Müzesi’nde sergilenir.

Ağustos 2014’te daha fazlasını öğrenmek amacıyla Almanya’da, Mannheim Üniversitesi Hastanesi’nde tam teşekküllü araştırmalara başlanır. Bilgisayarlı tomografi sonuçları, bedenin emsallerine göre benzersiz bir şekilde korunmuş olduğunu gösterir. Meander Tıp Merkezi’nde (Hollanda) alınan mikrokamera görüntülerinde ise, akciğer dokusu sanılan yerin antik Çince yazılmış kağıt parçalarıyla doldurulduğu anlaşılır.
Kağıtlarda ne yazdığı henüz kesin olarak bilinmiyor. Ancak ilk bulgular, rahibin 11.-12. yüzyıllarda yaşadığını ve mumyalandıktan sonra uzun bir süre kendisine ibadet edildiğini gösteriyor. Araştırmayı yürüten Vincent van Vilsteren, ‘kendini mumyalama’ yöntemini deneyip başaran bazı rahipler olduğunu, ancak bu rahibin onlardan biri olup olmadığını ve neden içine kağıt parçaları yerleştirildiğinin henüz bilinemediğini söylüyor.

ÖLÜMSÜZLÜĞÜN YOLU
Kendini mumyalama yöntemi
Budist rahiplerin 11-19. yüzyıllar arası uyguladıkları ve Budalıktan bir önceki mertebeye, böylelikle aydınlanmaya ulaşmayı amaçladıkları ‘Sokushinbutsu’ çok meşakkatli bir teknik. Bunu uygulamaya niyet eden rahip 1000 gün boyunca kabuklu yemiş, çekirdek ve meyveyle, sonraki 1000 gün ağaç kabuğu ve kökle besleniyor. Bu dönemin sonunda, urushi ağacının zehirli özüyle hazırlanan bir çay içerek vücudundaki tüm sıvının tükenmesini ve vücudunda uzun süre kalan zehir sayesinde çürümeye neden olan bakterilerin ölmesini sağlıyor. Mumyalaşma süreci de bundan sonra başlıyor. 1000 gün sonra beden çürümediyse bir tapınağa yerleştiriliyor ve tanrısallaşıyor. Çürüdüyse kabrine mühürleniyor ve sabrından dolayı sonsuz saygı duyuluyor, ancak ilahlık mertebesine erişemiyor.