Dünün ve bugünün gündemi e-postanıza gelsin.
0,00 ₺

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Viski: Güneş ışığının sıvı hali

İrlanda ve Amerikalıların ‘whiskey’ diye yazdıkları, bütün dünyanın viski şeklinde telaffuz ettiği bu altın renkli, kendine has aromalı sıvı, alkollü içkiler tarihinin en ‘çarpıcı’ karakterlerinden biri. Bernard Shaw’un “güneş ışığının sıvı hali” yakıştırmasıyla onurlandırdığı viski, etrafında kopan sosyal fırtınalar, zengin yaşam kültürü ve ünlü tutkunlarıyla en az 700 yıldır olgunlaşan bir hikâyenin ‘başdöndürücü’ kahramanı…

İrlandalılar icat etti, İskoçlar mükemmelleştirdi

Keşke herşey bu İskoç deyişindeki kadar basit olsaydı! İlk yazılı kayda göre viskinin resmî tarihi 1494’te İskoçya’da başlasa da, hikâyemiz aslında çok daha eski tarihlere kadar uzanıyor. Fermantasyon yoluyla alkol üretmeyi başaran Eski Mısırlılardan, damıtma yöntemini bulan Romalılara, Arabistan’dan Kıta Avrupası’na ve Britanya’ya imbikleriyle ulaşan Ortaçağ rahiplerinden, Amerika’ya göç eden Avrupalı kolonicilere kadar sayısız aktör bu öyküde rol alıyor. Acımasız vergiler, kanlı isyanlar, sert yasaklar ve büyük aşklarla gelişen hikâyemizde kendisi küçük tarihi önemi büyük bir böceğe bile yer var. İşte viskinin dünyayı fethi…

İster tek bir damıtımevin­de arpa maltı damıtılarak üretilen bir ‘tek malt’ viski olsun, isterse pek çok tek malt viskinin diğer tahıllardan üre­tilen viskilerle karıştırılma­sıyla elde edilen bir ‘harman­lanmış’ viski olsun, viski gü­nümüzde dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde tanınan ve sevilen ‘global’ bir içki. Arpa ve diğer tahılların önce maya yardımıyla fermente edilme­siyle (ekşitilmesi), ardından damıtılarak alkolünün yük­seltilmesiyle elde ediliyor. Bu açıdan bakıldığında ona arpa fermantasyonuyla üretilen bi­ranın yaş bakımından küçük kardeşi, alkol derecesi bakı­mından büyük biraderi demek yanlış olmaz.

“Su, içmeye uygun değildir. İçilebilir hale getirmek için ona viski eklemelisiniz. Ben azim ve sebatla bunu sevmeyi öğrendim.”
Winston Churchill

Eski Mısır medeniyeti­nin 3000’lerde tahılları fer­mente ederek alkol yapmayı öğrendiğini biliyoruz. Mısır ve Mezopotamya’da damı­tım yöntemiyle farklı yoğun­luklardaki sıvıları birbirin­den ayırmak akıl edilmiş olsa da önceleri sadece parfüm, vücut hijyeninde kullanı­lan preparatlar ve ilaç üreti­minde kullanılan bu yönte­min viski gibi yüksek alkollü içkilerin üretiminde kullanı­mı için yüzyıllarca bekleme­miz gerekecekti. Viski üreti­minin M.S. 1000-1200’lerde, Ortadoğu’dan Batı’ya geri dö­nen Haçlı rahiplerin yanların­da taşıdıkları imbikleri önce Avrupa’ya sonra da İrlanda ve İskoçya’ya getirmesiyle baş­ladığına dair kuvvetli bulgu­lar mevcuttur. Bununla be­raber, viskiyle ilgili ilk yazı­lı kayıt görece yenidir. 1494 tarihli belgede viski yerine hâlâ Latince ‘aqua vitae’ ifa­desi yer alsa da, konunun İs­koçya’da viski üretimiyle ilgili olduğu açıkça anlaşılmakta­dır. 1600’lü yıllarda İrlanda ve İskoçya’dan Amerika’ya giden kolonistlerin yerleştikleri ye­ni topraklarda bolca bulunan başka bir tahılı, mısırı kulla­narak viski yapması Ameri­ka kıtasındaki viski tarihinin başlangıcı kabul edilir.

Londra’da Parlamento binası önünde malt vergisini protesto eden kızgın göstericiler, 1725.

Viskinin geçmişi, özelik­le yarattığı ekonomik değe­rin vergilendirilmesi meselesi etrafında gerçekleşen büyük sosyal çalkantılara sahne ol­muştur. İngiltere ve İskoçya Krallıklarının birleşmesini ta­kip eden dönemde, 1725 yılın­da konan “malt vergisi” İskoç­ya’da büyük bir ayaklanmaya neden olmuştur. Bu dönemde vergi ödememek için viski giz­lice üretilmeye başlanmıştır. Geceleri ayışığında arpadan viski damıtan İskoçlar bu vis­kiye “moonshine” (ay- ışığı) adını vermişlerdir. Bugün de yeni üretilmiş ve henüz fıçıya girmediği için renksiz ve şef­faf olan viskileri adlandırmak için kullanılagelen bu roman­tik çağrışımlı teknik terim, o günlerden günümüze mirastır.

Britanya’da kabul edilebi­lir oranda bir vergi ödeyerek resmi ve yasal damıtımevi ku­rulabilmesi ancak 1823 yılın­da çıkartılan yasayla mümkün olabilmiştir. Bu gelişme üzeri­ne ilk olarak The Glenlivet da­mıtımevi, onun hemen ardın­dan bugün de üretimini sür­düren dev markalardan The Macallan İskoçya’nın Speysi­de bölgesinde resmi üretime başlamışlardır.

Benzer vergi sorunları At­las Okyanusunun diğer yaka­sında, Amerika’da da yaşan­mıştır. Red Kit çizgi romanla­rından ve kovboy filmlerinden aşina olduğumuz Vahşi Ba­tı’ya özgü katran ve tüye bu­lama cezasının viski üretici­leri tarafından dönemin vergi memurlarına uygulandığını biliyoruz. Yeni kıtada yüksek vergilerden bunalan üreticiler 1794 Temmuz’unda ayaklan­mış, 600 silahlı viski üreticisi­nin vergi toplamakla yükümlü General John Neville’e saldır­masıyla başlayan ayaklan­ma, Başkan Washington’ın 13 000 askerle karşılık verme­siyle kısa sürede kontrol altı­na alınmıştır. Oysa bu hadise Amerika’da yüksek ver­giler nedeniyle meydana gelen olayların sonuncusu olmaya­caktır. 1866-1868 tarihli New York gazeteleri vergilerini ge­rektiği şekilde ödemedikleri için el konulan damıtımevle­riyle ilgili haberlerle doludur. 1869’da General Pleasanton piyade ve denizcilerden olu­şan 1 500 kişilik bir kuvvetle ‘merdivenaltı’ damıtımevle­rine baskınlar düzenleyecek, halkın ve esnafın protesto gös­terilerine rağmen yasadışı vis­ki üretiminde kullanılan imbik ve varillere zor kullanarak el koyacaktır. Fakat devletin vis­ki üreticilerine uyguladığı bas­kı, tarihin diğer yasaklarında olduğu gibi, pek de arzu edilen sonucu doğurmayacaktır. Ken-tucky Damıtımcılar Birliği’nin 1880’de “gereksiz ve sınırla­yıcı yasalara karşı birlik ol­mak” amacıyla kuruluşuna dek, özellikle Avrupalı kolonistlerin yerleşti­ği Kentucky eyaletinde bireysel çabalarla vis­ki üretimi devam ede­cektir. Örneğin Jacop Spears, 1840 yılında ürettiği viskiye bölgenin adını vererek “Bour­bon Whiskey” ismini gayrires­mi olarak tarihe tescil ettir­miştir bile.

“Mükemmel olgunlaşmış bir malt tatma şansına sahip olmamış birinin, viski hakkında fikir sahibi olması mümkün değildir.”
Neil M. Gunn

Yasadışı romantizm İskoçya’da yüksek vergilerden kaçınmak için başlayan ay ışığında kaçak viski üretimi geleneği, ABD’nin güneyinde de sürdü. Harper’s Weekly dergisinin 7 Aralık 1867 tarihli nüshasında yayımlanan illüstrasyon, Kongre Kütüphanesi.

Yeniden kıta Avrupası’na dönersek… Tarihte sık rastla­nılan bir durumdur, bazen bir kesiminin felaketi, başka bir zümrenin mutluluğuna zemin hazırlar. 19. yüzyıl sonların­da şarap ve viski üreticilerini doğrudan etkileyen can sıkıcı bir gelişme bu klişeyi doğrula­yan örneklerden biridir. 1875- 1889 yılları arasında Fran­sa’daki şarap üretiminin %75 azalmasına neden olan ‘filok­sera’ (asma biti) salgını, vis­kinin gelişmesi ve dünya pa­zarında kendine yer edinme­si bakımından canalıcı bir rol üstlenmiştir. Filoksera yüzün­den özellikle Fransa’da bütün bağlar mahvolumuş, üzümler kaybedilmiş, pek çok ülkeye şarap ve konyak sevkiyatı ya­pılamamıştır. Kayıtlara Büyük Fransız Şarap Felaketi adıyla geçen bu dönemde asma biti­nin oynadığı tarihsel rol, viski­nin evrensel popülerliğini ar­tırmak olmuştur.

“İrlandalı viskiyi icat etti ama onu hasta katırları için merhem olarak kullandı. Sadece benim vatandaşlarım viskiyi içmeyi akıl etti.”
İskoç deyişi

1909-1933 yılları arasında tüm dünyada viski tarihinin en karanlık sayfaları yazılmış­tır. İskoçya’da alkole karşı ra­dikal grupların ortaya çıkması, Amerika’da Ocak 1920’de baş­layıp 1933 Aralığına kadar sü­recek olan Alkol Yasağı (Pro­hibition) pek çok üreticiyi zor durumda bırakmıştır. Döneme damgasını vuran 1929 eko­nomik buhranı da devreye gi­rince korkulan başa gelmiş ve 1880’lerde 170 olan İskoç da­mıtımevlerinin sayısı 40’a ka­dar gerilemiştir. Kapanmayan damıtımevleri de üretimleri­ni en alt seviyeye düşürmüş­tür. İrlanda’da durum daha da vahimdir. Viskinin anavatan­larından biri sayılan bu ülke en büyük yarayı almış ve Alkol Yasağı öncesinde faaliyet gös­teren 28 İrlandalı damıtıme­vinden sadece ikisi ayakta kal­mayı başabilmiştir.

Birlikten doğan kuvvet Kentucky Damıtımcılar Birliği, Yeni Kıta’da viski üreticilerine uygulanan “gereksiz ve sınırlayıcı yasalara karşı birlik olmak” amacıyla 1880’de kuruldu.

Amerika’da ise yarattığı bütün sıkıntılara rağmen Al­kol Yasağı dönemi viski üre­timinin belini kıramamıştır. En meşhurları Al Capone olan birçok mafya babası Kana­da’dan yasadışı yollarla geti­rerek barlara ve eğlence me­kanlarına dağıttıkları, hatta doktorların hastalarına “ilaç niyetine” reçete ettiği viskiler nedeniyle tüketim hiçbir za­man sıfırlanmamış, hatta bazı bölgelerde artmıştır.

1963 yılı viski tarihinin önemli dönüm noktalarından biridir. 1850’lerden 1963’e ka­dar dünya viski tüketimi neredeyse tümüyle harman viski­lerden oluşmaktadır. 1963’te Glenfiddich damıtımevinin tek malt viskisini de dünyaya pazarlamaya karar vermesiy­le malt viskinin şanlı dönemi başlar. Glenfiddich’in hemen ardından The Macallan’ın ve Glenmorangie’nin tek malt­larını öne çıkarmasıyla malt viskilerin günümüze kadar devam eden yükselişleri ivme kazanır. Bugün dünya viski tü­ketiminin %8’ini tek malt vis­kiler oluşturmaktadır.

“Uygarlık damıtımla başlar.”
William Faulkner

Viski üretimi İskoçya, İrlanda ve Amerika ile sı­nırlı kalmamış ve özellik­le 1990’lardan sonra ‘dünya viskileri’ olarak adlandırılan kategori de canlanmaya baş­lamıştır. Günümüzde bazı Ja­pon ve Tayvan damıtımevleri “dünyanın en iyi viskisi” ün­vanını alacak kalitede viskiler üretmektedir.

‘Güneş ışığının sıvı hali’ viski, ancak 700 yılı kapsa­yan izafi kısa tarihinin en şa­şaalı günlerini 21. yüzyılda yaşamaktadır. Her yıl yüzler­ce milyon litreye ulaşan üre­timiyle viski dünya pazarla­rında payını hızla büyütmek­te, yüksek alkollü içkilerin lideri olma yolunda ilerle­mektedir.

Meşe fıçılarda uzun uyku Bugün aralarında Springbank’in de bulunduğu üç damıtımevine ev sahipliği yapan İskoçya’nın küçük ama önemli viski bölgelerinden Campbeltown’da fıçılama yapan işçiler, 1900’ler, Philipson&Söderberg.

SÖZCÜĞÜN KÖKENİ

Aqua Vitae’den, viskiye…

Roma döneminde damıtma yoluyla elde edilen alkolü ifade etmek için kullanılan Latince ‘aqua vitae’nin (yaşam suyu) kapsamı Ortaçağ’da genişlemiş, deyim aynı yöntem­le üretilen yüksek alkollü içkileri tanımlamak için de kullanılma­ya başlamıştır. Hemen bütün Batı dillerinin dağarcığına giren, bugün Fransızca’da ‘eau de vie’, İtalyanca’da ‘acquavita’, İskan­dinav dillerinde ‘akvavit’ biçim­lerinde yer alan ifade, Erken Ortaçağ’da alkol damıtımıyla uğraşan İrlandalı rahipler tarafından İrlanda Galcesine ke­limesi kelimesine ‘uisce beatha’ olarak çevrilmiş, İskoç Gal diline ise sadece bir harf değişikliğiyle, ‘uisge beatha’ şeklinde (üski va okunuyor) geçmiştir. Deyiş, zaman içinde günlük dilde kısalarak ‘uisge’ye ve nihayet bugün bütün dünyanın söylediği haliyle ‘viski’ye evrilmiştir.

KRONOLOJİ

Viski tarihinin dönüm noktaları

MÖ 3000: Eski Mısır’da arpa kullanılarak alkol elde edilmeye başlandı.

1000-1200: Arabistan yarımadasından Batı’ya geri dönen Haçlı rahipler yanlarında taşıdıkları imbikleri önce Kıta Avrupasına sonra da İrlanda ve İskoçya’ya götürdü, viski üretimi başladı.

1608: Dünyanın ilk lisanslı damıtımevi olan Old Bushmills damıtımevi İrlanda’da kuruldu.

1713: İngiliz “malt vergisi”nin kapsamı İskoçya’yı da bağlayacak şekilde genişletildi.

1736: İngiliz malt vergisinin İskoçya’da uygulanmasıyla başlayan olaylarda, Edinburgh muhafız alayı komutanı Yüzbaşı Porteous linç edildi

1781: Kişisel tüketim için damıtım yapılması yasaklandı.

1816: Viskinin alkol yüzdesinin hesaplanabilmesini olanaklı kılan Sykes hidrometresi icat edildi.

1823: İskoçya vergi yasasının ilanıyla damıtımevlerinin kurulmasının yolu açıldı. George Smith İskoçya’nın ilk resmi damıtımevi The Glenlivet’i kurdu.

1830: Aeneas Coffey farklı tahıllardan sürekli damıtımı olanaklı kılan imbiğine patent aldı.

1853: Andrew Usher, Glenlivet tek malt viskilerini temel alarak tarihteki ilk gerçek harman viski olan Usher’s Old Vatted Glenlivet’i yarattı.

1867: Johnnie Walker, bugün de kullanımda olan eğri etiketleri kare şişelerde kullanmaya başladı.

1875: Filoksera salgını şarap üretimine darbe indirdi, viskinin dünya pazarlarında önünü açtı.

1909: Johnnie Walker, yaşayan efsaneleri Red Label ve Black Label’ı piyasaya sürdü.

1919: 28 Ekim’de Alkol Yasağı başkan Woodrow Wilson’ın karşı çıkmasına rağmen ABD Kongresi’nce onaylanarak yürürlüğe girdi.

1926: White Horse ilk kez bir viski şişesinde vidalı kapak kullandı.

1933: Roosevelt, Alkol Yasağı’na son verdi. İskoç viskilerinin en az 3 yıl fıçıda olgunlaşması gerektiğini belirten yasa çıktı.

1941: Tüm kargosu viski olan S.S. Politician gemisi Eriskay açıklarında karaya oturdu. Bu olay daha sonra dünyaca ünlü Whisky Galore filmine konu oldu.

1963: Dünyaya pazarlanan ilk tek malt viski Glenfiddich Pure Malt piyasaya verildi. İlk ve tek Türk viskisi Ankara’nın üretimine başlandı.

1987: İskoçya’nın en büyüğü Tomatin, bir Japon firması tarafından satın alınan ilk İskoç damıtımevi oldu.

EN ESKİ TARİHİ KAYIT

Sekiz ‘bol’ arpa maltı verile!

Viskiyle ilgili en eski yazılı kayıt, İskoçya maliye defterlerinde yer alıyor. 1494 yılında kaleme alınan bir defterdeki yazıda, “Kralın emriyle John Cor’a aqua vitae yapmak üzere sekiz bol arpa maltı verilmesi…” şeklinde bir ibareye rastlanıyor. Bol, o zamanlarda kullanılan bir ölçü birimi ve bu miktarda arpa maltıyla yaklaşık 1250 şişe viski üretilebileceği hesaplanıyor.

OLGUNLAŞMA SÜRECİ

Buharlaşan viski meleklere gider

Viski üretildiğinde şeffaf bir sıvıyken, fıçıda olgunlaş­tıkça altın rengini alır. Üreticiye ve kullanılan üretim tekniğine göre değişiklik göstermekle birlikte, fıçıda olgunlaşırken her sene viskinin hacminin en az %2 si buharlaşır. Viski üreti­minin din adamlarıyla başlamış olmasının da etkisiyle, kaybo­lan bu bölümün meleklere git­tiği düşüncesi hakim olmuştur. ‘Angel’s Share’ (Meleklerin Payı) sözü, günümüzde de viski üreticilerinin sıklıkla kullandığı teknik bir terimdir.

TEKNOLOJİK DEVRİM

İmbik icat olundu, fiyatlar düştü

Onuncu yüzyılda Ara­bistan Yarımadası’nda ortaya çıkan al-imbik’lerden 1820’lere kadar damıtım işleminde sadece soğan şekilli bakır imbikler kullanılıyor­du. 1822’de Robert Stein’ın, 1830’da Aeneas Coffey’nin tasarladığı “kolon imbik” kısa sürelerde büyük hacimlerde viski üretiminin yolunu açtı ve viski üretiminin maliyetini düşürdü. İlk olarak Stein’ın adı geçse de o günlerde viski vergi memuru olarak görev yapan Aeneas Coffey imbi­ğine patent aldığı için bu tür imbikler ‘Coffey imbiği’ olarak anılmaya başladı ve tüm İskoçya’da kullanıma girdi. Bu imbik, büyük miktarlarda tahıl viskisi üretimini mümkün kıldığı için elde bulunan tek malt viskilerle karıştırarak ‘harmanlanmış’ viski yapımını mümkün kıldı. 1853 yılında Usher’ın Glenlivet tek malt viskisini temel alarak yarattığı Usher’s Old Vatted Glenlivet tarihteki ilk başarılı harman viski olarak biliniyor. Sonraki dönemde başharmancılı­ğın bir meslek dalı olarak gelişmesi ve pek çok marka­nın kendi harman viskilerini üretip dünyaya pazarlama­sıyla harmanlama kavramı gelişmeye ve viski dünyasına hakim olmaya başladı.

Kolon imbiğin marifeti Bir ‘tek malt’ viski ile diğer tahıl viskilerinin belli bir oranda karıştırılmasıyla elde edilen harman viskilerin üretimi, Coffey’hin kolon imbiği sayesinde hızlanıp yaygınlaştı. Aşağıdaki çizimde, damıtım sırasında bir kolon imbiğin kullanıldığı harman viski üretiminin ezme/öğütme, mayalama, damıtma, olgunlaşma ve şişeleme aşamaları görülüyor.
Tüm kargosu viski olan S.S. Politician gemisi.

HARMAN VİSKİLER

İskoç üreticiler Amerika’ya yürüyor

Harmanlanmış viski tari­hinin öne çıkan isimleri elbette Walker ailesi ve Chivas kardeşlerdir. 1800’lü yılların sonunda Alexander Walker’ın hazırladığı harman viskileri taşınması kolay olsun diye kare şekilli şişelere doldurup Amerika’ya giden gemicilere vermesi, markasını lüks seg­mentte konumlayabilmek için ‘yürüyen İngiliz beyefendi­si’ logosunu tasarlatması, James Chivas’ın 1840’larda Aberdeen’de lüks tüketim ürünleri satan bir şarküteri açarak Kraliçe Victoria’nın resmî şarküterisi konumuna gelmesi, Royal Glan Dee harman viskisini yaratması ve elbette Chivas kardeşler­in 1905 yılında ürettikleri Chivas Regal 25 harmanıyla Amerika pazarına girmesi bugün dünya viski tüketi­minin %92 sini oluşturan harman viskiler adına atılan ilk önemli adımlardır.

BİR EFSANENİN KISA PORTRESİ

“Tennessee Viskisi”nin mucidi: Jack Daniel

Dokuz yaşında evden kaçan ve Tennessee’de kendi ha­linde viski üreten bir din adamı olan Dan Call’un yanında işe giren Jasper Daniel, birkaç sene içinde patronunun kendini dine adaması ve işi kendisine devret­mesiyle dünyanın en genç damı­tımevi sahibi unvanının sahibi olmuştur. Tennessee’de adıyla anılan damıtımevinde Kentucky viski bölgesindeki üreticilere benzer şekilde mısır kullanarak viski üreten Jasper “Jack” Daniel, kendi fikri olan kömür filtrasyo­nu işlemiyle Kentucky’deki bur­bonlardan ayrılarak “Tennessee Viskisi” konseptini yaratmıştır. Johnny Cash gibi müzisyenlerin çıktığı, Amerika popüler müzik tarihinin en önemli kentlerinden Nashville’e yaklaşık bir saat me­safede bulunan Lynchburg’daki damıtımevinde görev yapan Jack Daniel’s resmi tarihçisi Nelson Eddy, Jack Daniel’ın özel yaşamı da dahil olmak üzere Amerika viski tarihine en hakim isimler­den biridir. Ona göre, doğum sertifikası olmadığı için dünyaya geliş tarihi kesin olarak bilinme­yen ancak 1849 ya da 1850’de doğduğu tahmin edilen Jasper Newton “Jack” Daniel, 1.55 bo­yuna rağmen şık giyimi ve gus­tosuyla dikkat çeken karizmatik bir işadamıdır. Lynchburg’da iki bar işleten, herkesin at arabası kullandığı dönemde otomobil süren, Steinway marka piyano­sunu çalmaktan hoşlanan, Patek Phillipemarka saat kullanan Jack’in o dönem için oldukça ra­fine zevkleri olduğunu söylemek mümkün. Jack’in hiç evlenme­diğini ve çapkınlığıyla meşhur olduğunu da ekleyelim. Rivayete göre efsane markası No:7 adını onun yedi sevgilisinden alıyor. Sinirli bir karakteri olan Jack bir sabah açamadığı kasasına tekme atınca ayak parmağında oluşan yara iltihaplanıyor. Daha sonra kangrene kadar giden bu enfeksiyon yüzünden önce par­mağı, daha sonra ayağı ve bacağı kesilmek zorunda kalan Jack Daniel tüm bu sıkıntılara rağmen altı yıl daha yaşamayı başarıyor ve 1911’de öldüğünde yeğenle­rine dev bir viski imparatorluğu bırakıyor.

EN MEŞHUR İRLANDALI

İmbikten üç kere geçen korkusuz!

John Jameson, İrlanda viskisi denildiğinde akla gelen ilk isimlerden. 1870’de Dublin’de kurulan ve günümüzde müze olarak kullanılan damıtımevinde İskoç viskilerinden farklı olarak üç kere damıtarak viski üretmeye başlayan Jameson, korsanlarla savaşarak ülkesine hizmet eden ailesine verilen “sine metu” (korkusuz) unvanını şişelerin etiketlerine basma geleneğini günümüzde de sürdürüyor.

İLK VE TEK YERLİ: ANKARA VİSKİSİ

Anadolu’nun bağrından Virginia’ya

TEKEL’in Ankara Üniver­sitesi Ziraat Fakültesi ile ortak çalışarak 1963 yılında üretimine başladığı Anka­ra viskisi, 2000’li yıllarda piyasadan çekilene kadar Tür­kiye’de üretilen ilk ve tek viski olarak rafları ve müte­vazi ev barlarımızı süsledi. Ankara viskisi 1960’larda yurtdışına bağımlılığı azalt­mak, para çıkışını durdurmak ve yerli malını desteklemek için üretilmiş bir içki ve Türkiye alkollü içki kültürü açısından bir kilometre taşı. Ankara viskisinin üretimi 2004’de TEKEL’in özelleşti­rilmesiyle son buldu. Fakat onun üretildiği bakır imbikle­rin iki sene önce Amerika’da yeni kurulan Virginia Distil­lery tarafından satın alınmış olması ve bugünlerde viski üretimine başlanmış olması ilginç bir ayrıntı; 1960’larda Ankara’da başlayan bir viski macerası 2016’da Virginia’da sürüyor.

DÜNYA VİSKİLERİ

İskoçya’da damıtılan, Japonya’da şişelenen aşk

Japonya tek malt viski üretimi­ne ancak 1920’lerde başlamış olsa da günümüzde Jim Murray gibi viski uzmanları tarafından “dünyanın en iyi viskisi” unva­nıyla onurlandırılacak düzeyde kaliteli viskilerin üretildiği bir ülke. 1919’da viski üretimini yerinde görmesi ve öğrenmesi için İskoçya’ya gönderilen ve Japon viskilerinin babası sayılan Masataka Taketsuru’nun İskoç­ya’da Longmorn ve Hazelburn damıtımevlerindeki eğitimini takiben ülkesine dönüp benzer tekniklerle viski üretimine baş­laması, viski tarihinin en önemli kilometre taşlarından biri. Bu arada, Japonya’da viski üretme­ye karar veren ve Taketsuru’yu eğitime gönderen, ülkeye dönü­şünde onu damıtımevinin başına getiren, dünya viski devlerinden Suntory’nin kurucusu olan Shin­jiro Torii’yi de anmadan geçmek hata olur elbette. Taketsuru, İskoçya’ya vardıktan hemen sonra Rita Cowan’la tanışıp ona vuruluyor ve daha sonra karısı ve ilham perisi olacak bu güzel İskoç kızı ile ülkesine dönerek 1952 yılında Nikka adını alacak olan Dai Nippon Kaju isimli Japon viski imparatorluğunun tohumlarını atıyor. Masata­ka’nın “Japonya’da kız kalmamış gibi” bir İskoç’la evlenmesine ailesi başta karşı çıksa da zaman­la Massan adını alan Rita, Japon geleneklerine uyum sağlayarak ailenin bir parçası olmayı başa­rıyor. Bu ilginç aşk hikayesini anlatan günlük sabah televiz­yon dizisi Massan 2014-2015 yıllarında Japonya’da büyük ilgi görmüştü.

Viski aşkına! Japon viskilerinin babası Masata Taketsuru ve ilham perisi, büyük aşkı Rita Cowan’ın (Massan) birlikte göründükleri tek fotoğraf.

ÜNLÜLER VE VİSKİLERİ

İncelmiş zevkin ve gustonun nişanesi

Frank Sinatra ve Jack Daniel’s kuliste bir konserin son hazırlıklarında.

Viski dendiğinde akla gelen en ünlü isimlerden biri Frank Sinatra. Amerikan viskilerine ve özellikle Jack Daniels’a düşkünlüğü ile tanınan Sinatra 1998’de 82 yaşında öldüğünde bir şişe Jack Daniel’s ve bir paket Camel sigarası ile gömülüyor. Seçkin zevkleri ve gustosu ile örnek bir devlet adamı olan Sir Winston Churchill sürekli olarak Johnnie Walker Red Label ve Black Label tüketmesiyle tanınıyor. Ressam yönü pek bilinmeyen Churchill “Bottlescape” adını verdiği tablosunda resmettiği Black Label ile bu tutkusunu ölümsüzleştirmeyi de başarmış. 1842’te gerçekleştirdiği İskoçya gezisinde ülkeye aşık olan, Balmoral’da bir şato yapıl­masını emrederek yazlarını orada geçirmeye başlayan Kraliçe Victoria da viski sevgi­siyle tanınıyor. Kendisine ilk olarak bir Islay bölgesi viskisi sunulmuş olsa da haşmetmeap zaman içinde Brackla ve Glenu­ry damıtımevlerinin maltlarına ilgi gösteriyor. Damıtımevleri kraliyet onayı alarak viskilerini Royal Brackla ve Royal Glenury olarak yeniden vaftiz ettiriyor­lar ve bu ayrıcalıkları günümüze dek devam ediyor. Ünlü İskoç şairi Robert Burns viskiye düzdüğü methiyelerle edebi­yattaki en ünlü isimlerden biri. Her sene Burns’un doğumgünü olan 25 Ocak 1759’a atfen 25 Ocak’da Burns Night gerçekleştiriliyor ve dünyanın dört bir yanındaki viskiseverler bu içkiyi ve şairi anma etkin­likleri düzenliyorlar. Burns’ün dünyaca ünlü Tam O’Shanter şiirinde geçen ve O’Shanter ı kovalayan cadı Nannie kısa eteğiyle (eski İngilizcede Cutty Sark kısa etek anlamına geliyor) bir viskiye adını verecek kadar ünlü bir karakter.

Viskisever bir ressam: Churchill İyi bir ressam olan Winston Churchill’in (üstte) Bottlescape isimli tablosu. Ünlü devlet adamının içki köşesini resmettiği bu natürmortta favori viskisi “Black Label” da görülüyor (Sağdan dördüncü şişe).

Devamını Oku

Son Haberler