Türk haritacılar, 1915 muharebelerinden hemen sonra, arazi üzerinde özellikle savaş bölgesindeki askeri pozisyonları, anı ve izleri tek tek, ayrıntılı şekilde kaydettiler. 1/5.000 ölçeğindeki 43 paftalık Çanakkale Tahkimat Haritası, bu teknik ve detaycı anlayışıyla dünya haritacılık tarihinde bir ilk kabul ediliyor. Haritanın arkasında ise “Türk savunma zaferini sonsuzluğa kadar yaşatmak, saptamak ve canlandırmak amacıyla” harekete geçen Şevki Paşa vardı.
Türk haritacılığının gelişme, yaygınlaşma ve tanıtılmasında önemli yeri ve rolü olan Mehmet Şevki (Ölçer) Paşa, yaşadığı dönemin jeodezi bilginleri arasında gösterilmiş; modern haritacılığın uygulanmasında önderlik etmiş; Çanakkale muharebelerinden sonra bölgeye gönderilen kartografya subaylarından bir heyetle dünyada ilk defa bir “tahkimat haritası” hazırlamış ve literatüre girmiştir.
Millî Mücadele döneminde zamanını Millî Mücadele Birlikleri’ne harita yetiştirmeye ayıran Şevki Paşa, 1921 başlarında ve Haziran’da 60’a yakın subayla 170 sandık dolusu çeşitli alet, gereç, basım makinalarının Anadolu’ya geçmeleri için girişimde bulundu, aracılık etti. Felah-ı Vatan Grubu aracılığıyla Millî Ordu’ya, Anadolu’ya ait olmak üzere 100 bin pafta hazırlayarak gönderdi. Fevzi Çakmak’ın, kendisinin Ankara’da kurulan Harita Dairesi Başkanlığı’na atandığı haberini vermesi üzerine, Mustafa Kemal gibi deniz yoluyla Samsun’a oradan da Ankara’ya geçti. Millî Mücadele döneminin son yılında yaptığı işleri, Mustafa Kemal’in şu sözleri özetler: “Harita Dairesinin bir sene zarfında orduya yetiştirdiği haritaların son zaferin iktisabında dahli olmuş, ordu bu haritalar sayesinde hedefi zafere suhuletle vasıl olmuştur” (1 Mart 1923).
1866’da İstanbul-Defterdar’da doğan Mehmet Şevki, henüz oniki yaşında babasını yitirmiş, öğretim ve eğitimi tümüyle annesi Emine Hanım tarafından sürdürülmüştü. Yüksek öğrenimini Harp Okulu’nun teknik bölümünde yaptı. Batı kültürünü en iyi biçimde tanıması, derin düşünme, metodoloji-araştırma ve uygulamadaki başarısının temellerini oluşturdu. Henüz küçük rütbeli bir subay iken o günkü geniş Türk topraklarının modern yöntemlerle haritasının yapılabileceğini düşünmesi ve çalışmalarını bu yöne çevirmesi, mesleğindeki ilk aşama sayılır. Cumhuriyet döneminin ilk Harita Genel Müdürü’dür. 1926’da Korgeneral rütbesindeyken kendi isteğiyle emekli olmuş ve bir yıl sonra 1927’de vefat etmiştir.
Şevki Paşa’nın yaşam öyküsü, Osmanlı son döneminde başlayan modern Türk haritacılığının da öyküsüdür. On Yıllık Türk Haritacılığı Çalışmalarının Özeti adlı kitabı İtalyanlar tarafından kendi dillerine çevrilmiş ve böylelikle farklı uluslar da Türk haritacılığı hakkında bilgi edinebilmişlerdir.
Mehmet Şevki, 1889’daki mezuniyetinden sonra, askerî okullarda ders verdi. 1891’de kurmay öğrenimimi tamamlamak için Paris’e gönderildi ve burada iki buçuk yıl eğitim aldı. Ülkeye döndükten sonra “Osmanlı Ülke Haritası”nın yapılması için kurulan komisyonda Fransa’dan getirilen uzmanlarla beraber çalıştı. Ancak maalesef bu çalışmalar sekteye uğradı. Şevki Paşa bu dönemi anılarında şu şekilde ifade etmiştir: “İstibdat yönetimi döneminde her yararlı girişim verimsiz bırakıldığı gibi harita işleri de aynı başarısızlığa uğratıldı. Komisyon resmen varolmakla beraber anlamsız ve sözde nedenlerle bir daha arazi çalışmalarına çıkarılmadı. Fransız uzmanlar da olağanüstü maaşlarla boşu boşuna dört-beş yıl kaldıktan sonra ülkelerine döndüler”.
Bundan sonra 1908’e kadar harp okullarında jeodezi dersleri veren Mehmet Şevki, kendi çabalarıyla o zamanlar Fransızların geliştirdiği yeni bir yöntem olan “Bonn yöntemi”ni öğrendi ve üç yıl hesaplarla uğraşarak bugün bütün haritalarımızın çiziminde esas dayanak alınan bir projeksiyon çizelgesi düzenledi. 1908’de Albaylığa terfisi sonrası daha önce sekteye uğrayan ve tamamlanamayan “Osmanlı Ülkesi Haritası”nın nasıl oluşturulacağına ilişkin ayrıntılı bir rapor hazırladı ve Harbiye Nezareti’ne sundu. Mehmet Şevki’nin önerileri benimsendi; jeodezi ve düzenli topografya bölümlerinden oluşmak üzere yeni bir harita komisyonu kuruldu; kendisi de bu komisyonun jeodezi bölümü müdürlüğüne atandı. Komisyon 1909’da “Osmanlı Ülkesi Haritası”nı yapmak üzere Bakırköy’den doğuya doğru gelmek suretiyle çalışmalara başladı. Üç yıl kadar süren çalışmaların ardından Balkan Harbi’nin patlak vermesiyle, hali hazırda komisyon başkanı ve harita şube müdürü Zeki Paşa’nın Genelkurmay İkinci Başkanı olarak görevlendirildi; Mehmet Şevki ise Harita Şubesi Müdürlüğü ve Askerî Harita Heyeti Başkanlığı’na vekaleten, 1. Dünya Savaşı’nın başlarında ise asaleten atandı.
Harita Şubesi Müdürlüğü ve Askerî Harita Heyeti Başkanlığı görevlerindeki faaliyetleri adeta ustalık dönemidir. 1. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinin ardından orduya gerekli bütün haritaları zamanında bastırarak istenilen makamlara ve birliklere dağıtılmasını sağladığı gibi, diğer taraftan seferberlikten sonra ordu birliklerine alınan harita heyeti subaylarından bir kısmını 1914 Aralık ayında tekrar yanına aldırmayı başardı.
Şevki Paşa’nın bugüne ulaşan en büyük eseri de bu dönemde şekillenmeye başlar. Bu subayları araziye çıkartarak seferberlik öncesinde hazırlanmaya başlanan “Çanakkale Boğazı Haritası”nı devam ettirme kararı alır. Tehlike altında bulunan ve her an işgal ihtimali olan Çanakkale Boğazı’nın iki yakasının haritasını tekrar yaptırmaya başlar. Nitekim bu haritalar, İtilaf Devletleri’nin 25 Nisan kara çıkarmaları sırasında Türk birlikleri tarafından kullanılabilecektir.
Bu harita heyeti 1915 Mart’ında İtilaf’ın Çanakkale Boğazı’na taaruzu üzerine her olasılığa karşı değerli bütün belge ve haritalar ile jeodezik aletleriyle birlikte Kütahya’ya geçmiştir. 1915 Temmuz’una doğru Kafkas cephesindeki birliklerdeki harita heyeti subaylarından çoğunu da geri alarak Halep yöresinde ve daha sonra deniz subaylarıyla Fırat boyunda harita işlerini tekrar başlatmış; çeşitli cephelere gerekli olan haritaların basımı ve yollanmasıyla meşgul olmuştur. Şevki Paşa’ya göre en önemli başarılarından biri, o dönem müttefikimiz olan Almanların harita şubesine girmelerini engellemesidir. 1908-1918 arasındaki faaliyetlerini anlatırken bunun altını çizer: “Öte yandan da makamımı tehlikeye koyarcasına uğraşarak Almanları şubeme sokmamayı başardım”.
Şevki Paşa’nın başında bulunduğu Askerî Harita Heyeti, 1. Dünya Savaşı başladığı sırada Çanakkale Boğazı haritasını oluşturmak üzere çalışmaktadır. “Çanakkale Boğazı Haritası” olarak tanımlanan ve 61 paftadan oluşan bu harita 1/25.000 ölçekli olup, Boğaz ile yakın çevresini bu ölçekte ve oldukça ayrıntılı tanımlayan, Osmanlı döneminden günümüze ulaşmış nadir haritalardan biridir. Bu harita İngiltere’deki Imperial War Museum’da bütünüyle; 4-7-8-9-18-61 numaralı paftaları eksik olarak da Australia War Memorial arşivlerinde bulunmaktadır. Osmanlı döneminde, bilimsel verilerle hazırlanmış ilk harita olması ve bazı paftalarının Türk ordusu tarafından Çanakkale kara muharebelerinde kullanılmasının yanısıra, içerdiği yer isimleri ile yakın tarihimize ışık tutan çok önemli bir belge özelliğinde olup, ‘Çanakkale Tahkimat Haritası’nın altlığı olarak kullanışmıştır.
Şevki Paşa’nın adını uluslararası düzeyde duyulmasını sağlayan ve evrensel düzeyde kıymeti bulunan en büyük başarısı ise, o dönem alanında tek olan “Çanakkale Tahkimat Haritası”dır. Bu harita, işgal kuvvetleri Çanakkale cephesini tahliye eder etmez (9 Ocak 1916) cepheye giden kartografya-topografya subayları tarafından, orada bulunan askerî birliklerin mihmandarlığı ile yürütülerek oluşturulmuştur. Daha önce yapılan 1/25.000 ölçeğindeki Çanakkale Boğazı Haritası’nın; Anafarta-i Sagir (Küçük Anafarta), Kurcadere-Kocadere, Damlar, Kirte ve Seddülbahir paftaları Askerî Harita Heyeti’nin Şube Resimhanesi’nde 1/25.000’den 1/5.000 oranına göre büyütülmüş ve bu ölçekte 43 adet pafta hazırlanarak topograflara verilmiştir. Bu 43 adet pafta arazi üzerine uygulanmış; 1/5.000 ölçeğe göre aletle düzeltilmiş; hem Türklerin hem de İtilaf’ın bütün tahkimatları bölümler halinde bu paftalar üzerinde gösterilmiş ve Şubat 1916 sonuna kadar yaklaşık 2 ay gibi çok kısa bir sürede tamamlanmıştır.
Bu tahkimat haritasında bir takım ufak tefek hatalar mevcut olsa da bunlar haritacılardan değil, onlara mihmandarlık yapan askerlerden kaynaklanmıştır. Nitekim Eylül 1915’te cephedeki büyük taarruzların bitmesiyle asıl muharip unsurlar peyderpey Yarımada’dan ayrılmaya başlamıştı. Dolayısı ile araziye hakim esas birlikler de gittiği için bu küçük sayıdaki hatalar haritada mevcuttur.
Haritalar bugüne nasıl ulaştı?
Fakat biz Türkler maalesef bu değerli tarihsel kaydı tozlu raflarda unutmuştuk. Ta ki 2002’de rahmetli Prof. Dr. Raci Bademli ve ekibinin Gelibolu Yarımadası Tarihi Millî Parkı Uzun Devreli Gelişim Planı’nı hazırladığı sırada bu haritadan bahsedilen bazı referanslara ulaşmalarına dek. Raci Hoca raporunda, Şevki Paşa paftalarının ne kadar önemli evrensel bir değer olduğu ve bunları nasıl unuttuğumuzdan da bahseder. Raci Bademli ve ekibinin çalışmaları sırasında ulaştıkları bilgilere göre, Şevki Paşa Tahkimat Haritası 1919’da Gelibolu Yarımadası üzerinde War Graves Directorate (şimdiki adı CWGC- İngiliz Milletler Topluluğu Savaş Mezarlıkları Komisyonu) ve Avustralya Tarih Misyonu (AHM) tarafından yürütülen yabancı mezarlıkların tespiti çalışmalarında da kullanılmıştır. Yine rapordaki bilgiler incelendiğinde Avustralya Tarih Misyonu Başkanı olarak görev yapan Charles Bean’in Gallipoli Mission adlı kitabında Şevki Paşa Tahkimat Haritası ile ilgili şunları yazdığını aktarmışlardır:
“Crawford ve Cameron bana şunu söylediler: ‘Türkler kayıtlarıyla gurur duyuyorlar ve tarihsel kayıtlar arasından muhteşem bir harita seti derlediler. Bu set, bizimkilerden çok daha iyi ve daha büyük. Bu harita, Gelibolu Harekatı’ndan hemen sonra, Şevket (Şevki) Paşa’nın emrindeki harita subayları tarafından yapılmış…”
Charles Bean tarafından yanlışlıkla “Şevket Paşa” olarak yapılan bir atfı izleyen Raci Bademli Hoca ve ekibi, Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüd Başkanlığı (ATASE) arşivlerinde sözkonusu haritanın bir kopyasını bulmuştur. Bulunan takımda lejand paftası eksiktir ve bu durumuyla anlaşılması çok zor olduğundan, Avustralya Büyükelçiliği’nin yardımlarıyla lejand paftasının bir kopyası Canberra’dan getirtilir. Raporda yine Avustralya Savaş Müzesi’nde (AWM) ve İngiltere’de Bodleian’da haritanın kopyaları bulunduğu fakat Türk yetkililerin haritanın aslını ellerinde bulundurdukları halde bunu tümüyle unuttuğuna değinilmiştir.
Şevki Paşa Tahkimat Haritası, önce Gelibolu Yarımadası TMP (Barış Parkı) Uluslararası Fikir ve Tasarım Yarışması, sonra da UDGP amaçlarına yönelik olarak kullanıldı. Sonrasında 2009’da ATASE, Şevki Paşa Haritası’nı “Çanakkale Tahkimat Haritası” olarak basarak satışa sundu. O vakitten sonra tarihçiler, yerel tarihçiler, Çanakkale muharebeleri ve 1. Dünya Savaşı araştırmacıları tüm arazi çalışmalarını bu harita üzerinde gerçekleştirmişlerdir. Nitekim muharebelerin tarihi, mevcut coğrafyasından bağımsız okunamazdı.
ÇANAKKALE TAHKİMAT HARİTASI
Tüm arazi detayları 2 aydan kısa sürede işaretlenerek kaydedildi
Çanakkale Tahkimat Haritası’nın ne şekilde ve hangi amaçla yapıldığına dair ayrıntılar, o dönemde Harbiye Nezareti’ne bağlı Harita Dairesi’nin Başkanı olan Mirliva (Tuğgeneral) Mehmet Şevki Paşa tarafından yazılan “1908’den 1918 Sonuna Kadarki On Yıllık Dönemde Osmanlı Ülkesi Haritasının Alımı İçin Yapılan Örgütlenme ve İşlerin Tarih Özeti” adlı faaliyet raporunda şu şekilde yer almaktadır:
“1915 yılında Seddülbahir, Arıburnu ve Anafartalar Cepheleri’nde geçen büyük savaş olaylarının tarihini yazmada kılavuz olmak ve Türk savunma zaferini sonsuzluğa kadar yaşatmak, saptamak ve canlandırmak amacıyla; her iki düşman tarafın tahkimatının, hava etkisi ve benzeriyle yok olmadan, bütün ayrıntılarıyla geniş kapsamlı bir harita üzerinde gösterilmesi düşünülmüştür. Bu doğrultuda 5’inci Ordu Kurmay Başkanlığı ile haberleşip kararlaştırılarak, düşman Gelibolu Yarımadası’ndan çekilir çekilmez gereken topograf subayları yukarıda adı geçen cephelere gönderilmiştir. Yukarıda anılanlar ilk önce, 1/25.000 ölçeğindeki Seddülbahir, Kirte (Alçıtepe), Kocadere ve Küçük Anafarta paftaları üzerine her iki tarafın bütün tahkimatını yerinde işaret etmişlerdir. Daha sonra tahkimat bütün ayrıntılarıyla doğru olarak gösterilmek üzere adı geçen paftalar, Şube Resimhanesi’nde 1/5.000 oranına göre büyültülmüş ve 1/5.000 ölçeğinde 43 adet pafta hazırlanarak topograflara verilmiştir. Bu 43 adet pafta arazi üzerine uygulanmış, 1/5.000 ölçeğe göre aletle düzeltilmiş, bütün tahkimat bölümler halinde bu paftalar üzerinde gösterilmeye başlanmış ve Şubat 1916 sonuna kadar büyük çapta bir iş meydana getirilmiştir”.
Mehmet Şevki Paşa’nın benzersiz çalışmaları
1. Mesail-i Cebriye (Bu kitabı çeviridir).
2. Nazari ve Arneli Taksim-i Arazi (Teorik ve uygulamalı Geodezi). İlk defa 1911’de, genişletilmiş biçimiyle 1916’da yayımlanmıştır).
3. 1/200.000 Ölçeğindeki İstikşaf Haritaları Kılavuzu. 1914’te yayımlanmıştır.
4. Hurdebinli (Büyüteçli) Teodolit. 1916’da yayımlanmıştır.
5. Hatalar Nazariyat. 1916’da yayımlanmıştır.
6. Nirenginin Tersimen Muvazenesi. 1916’da yayımlanmıştır.
7. 1908’den 1918’e kadar geçen sürede Modern Türk Haritacılığı’nın faaliyetleri raporu (Millî Mücadele döneminde yazılmıştır).
8. Şevki Paşa Tahkimat Haritası (2009’da ATASE tarafından basılmıştır).