Türkiye’den Avrupa’ya göçedenlerin çocuklarının üst seviye liglerdeki futbol macerası 1970’lerde başlamıştı. Türkiye kökenli futbolcu sayısı arttıkça, kimin hangi millî takımı seçeceği tartışma konusu oldu. Ancak bugün Almanya doğumlu Hakan Çalhanoğlu’nun Türkiye, İlkay Gündoğan’ın ise Almanya kaptanı olması büyük bir zenginliğe işaret ediyor.
Ekmek peşinde 1960’larda Almanya’ya göçeden binlerce insan, artık başta alışmakta güçlük çektikleri bu ülkenin vatandaşı. Bugün Almanya’da yaşayan Türk nüfus 3 milyonu aşmış durumda. Kimileri aradan geçen yıllara rağmen hâlâ uyum sağlayamıyor; Almanya onlar için “acı vatan” olmaya devam ediyor. Birçoğu ise çokkültürlü bir yaşamın içinde hayatlarını devam ettiriyor.
Kimi Türkler ise “altın bilezikleri” sayesinde iki ulusta da gündem oluyor. Futbolla sadece kendilerine değil, ailelerine, çevrelerine de başka bir yaşam inşa ediyor. “Futbol havzası” olarak anılan, daracık bir bölgede yaşayan milyonlar, yanyana şehirler… Futbol literatüründe “Bin Derbiler Diyarı” olarak da tanımlanan Ruhr Bölgesi’nde, 4.435 kilometrekarelik bir alanda 5 milyon kadar insan yaşıyor. Önce Polonyalıların geldiği bu bölge, ardından Yunanlar, İtalyanlar, İspanyollar, Türkleri konuk ve yerli etmiş. Birbirlerine çok yakın mesafedeki kulüpler, kıyasıya rekabetler…
Bölgedeki işçilerin yazgısı, Dortmund’un bugünkü renkleriydi: Biranın sarısı, kömürün karası… Uzun bir süre Almanya’nın itici gücü olan havzada zamanla maden ve demir-çelik sanayisi tasfiye ediliyor, 2018’de de son kömür ocağı kapatılıyordu. Ancak bölge, yıllarca birçoklarının ekmek kapısı olmuştu. Buraya tek başına taşınan İlkay’ın dedesi, sonradan ailesini de yanına almıştı. Böylece 1979’da Almanya’ya ayak basan İrfan Gündoğan da 11 yıl sonra doğan oğluna İlkay adını verecekti.
Evlendikten sonra Almanya’ya göçeden Hüseyin Çalhanoğlu ise bir taraftan yeni yaşamına tutunmaya çalışıyor, diğer yandan futbol tutkusundan kopmamak için bir takım oluşturuyordu. 1992’de arkadaşlarıyla kurduğu Turanspor Mannheim’in kapısından, zamanla ismini tüm dünyanın öğreneceği oğlu Hakan da girecekti.
Tabii onlardan öncesi de vardı. 1960’larda Almanya’ya giden ailelerin çocukları futbol altyapı eğitimlerini bu ülkede almaya başlamıştı. İzmir’de doğan Erhan Önal, 1976’da Bayern Münih formasıyla sahne aldığında Bundesliga’da oynayan ilk Türk göçmen çocuğu olmuştu. “Papaz” lakaplı savunma oyuncusu, 1979’da Türk millî takımına seçilmiş, 1982’de de Fenerbahçe’ye kiralık gelmişti. Sonrasında yıllarca formasını giyeceği Galatasaray’da vazgeçilmez olan Erhan Önal ve İstanbul’da doğup Berlin’de büyüyen forvet İlyas Tüfekçi, yeşil sahalarda tersine göçü başlatacaktı. Onların açtığı kapıdan başta Erdal Keser’ler, Uğur Tütüneker’ler, Savaş Koç’lar olmak üzere sayısız futbolcu girip Türkiye’de top koşturacaktı. Yine 1980’lerin sonunda Türkiye’ye gelen Mustafa Yücedağ ise Hollanda patentliydi.
Yeri gelmişken hatırlanmalı: Sadece Avrupa’da değil, Avustralya’da doğan çocuklar da bu topraklarda futbol oynamıştı. 1995-2002 arasında Galatasaray kadrosunda bulunan Ufuk Talay; Avustralya Genç Millî Takımı’nda görev yaparken ondan 11 yaş küçük olan Ersan Adem Gülüm yıllarca Beşiktaş’ta oynamış, Türkiye adına 7 defa sahaya çıkmıştı.
Futbolun beşiği İngiltere’den ithal ettiğimiz oyuncular da vardı. Colin Kâzım Richards, hem Fenerbahçe hem Galatasaray formasını giymiş, Türkiye’yi temsil etmişti. Londra’da Kıbrıslı Türk bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Kâmil Ahmet Çörekçi de altyapı eğitimini İngiltere’de aldıktan sonra Türkiye’ye gelecek, birçok takımda boy gösterecekti.
İlk Mehmet Scholl’la anlamıştık, her Mehmet’in illa Türkiye için ter dökmeyeceğini. Aslen Mehmet Yüksel adıyla doğan o çocuk, sevgiyi öz babasından değil, üvey babasından görmüştü. Annesinin sonradan evlendiği adamın soyadıyla yeşil sahalarda parlamış, Karlsruher aktarmalı geldiği Bayern Münih’te yıldızlaşmıştı. 8 Bundesliga, 1 Şampiyonlar Ligi, 1 Kıtalararası Kupa, 1 de UEFA Kupası zaferinde rol oynayan orta saha oyuncusu, 1996’da da Almanya’yla Avrupa şampiyonluğu yaşamıştı. Belki de onun öyküsü, federasyon yetkililerinin kulağına küpe olmuştu. Başka diyarlarda büyüyen çocukları Türkiye için oynamaya ikna etmek, başlı başına mesaiydi artık. İkna edilenlerden Nuri Şahin, tesadüf bu ya, ilk millî maçında doğduğu ülkeye, Almanya’ya karşı sahne almıştı. 8 Ekim 2005’te Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda oynanan hazırlık karşılaşmasında ay-yıldızlılar adına perdeyi açan Halil Altıntop’un da gurbetçi olması manidardı. Fatih Terim’in oyunun son dakikalarında sahaya sürdüğü Nuri daha 17 yaşındaydı. Gencecik maestro ağları bulduğunda ondan mutlusu yoktu!
Peri masalı gibi başlamıştı Nuri’nin Türkiye macerası. Dortmund, Real Madrid, Liverpool formalarını da giyen orta saha oyuncusunun yaptığını yıllar sonra Kenan Yıldız tekrarlayacak, ay-yıldızlı formayla ilk golünü Almanya’ya atacaktı. O günlerde Bundesliga’da sahne alan en genç futbolcu özelliğine sahip Nuri’yi bize kaptıran Panzerler, ondan 40 gün sonra doğan Mesut Özil’i pamuklara sarıyordu.
Harika bir kulüp kariyerine sahip olan Nuri’nin millî takım serüveni sıradanken, Almanya’yı seçen Mesut 92 maça çıkacak, ayrıca Dünya Kupası’nı kaldıracaktı. Bunun etkisiyle uzun süre o coğrafyadaki Türk asıllı çocukların çoğunluğunun ilk tercihi Almanya olacaktı. Tabii istisnalar da vardı…
18 Kasım 2023’te Berlin’de yapılan hazırlık maçında Türkiye, Almanya’yı 3-2’lik skorla devirirken, ağları havalandıran Kenan Yıldız, iki ülke hattında tartışmalara neden olmuştu. Regensburg’da doğan delikanlı, henüz 18’indeyken doğduğu ve yetiştiği ülkeyi üzmüştü. Bayern Münih altyapısından Juventus’a transfer olan kanat oyuncusundan sonra çocukluk arkadaşı Can Uzun da uzun uğraşlardan sonra Türkiye’yi seçmişti. Euro 2024 için açıklanan geniş kadroya alınan Can, sonradan takımdan çıkarıldı.
Türkiye kadrosunda yer alan kaptan Çalhanoğlu ve Kenan dışında, Cenk Tosun, Kaan Ayhan ve Salih Özcan da Almanya doğumlu. Mert Müldür Avusturya’da, Ferdi Kadıoğlu ve Orkun Kökçü ise Hollanda’da doğdu.
Gelin, bugüne dek Türkiye kadrosunda yer almış, altyapı eğitimini yurtdışında alan futbolculardan bir ilk 11 hazırlayalım:
Kaleci / Sinan Bolat Kayseri’de doğan Sinan, 5 yaşındayken ailesiyle Belçika’ya göç etti. Futbola Genk altyapısında başlayan file bekçisi, Standart Liege için oynarken Şampiyonlar Ligi’nde gol de atmıştı. Devler arenasında penaltı dışında akan oyunda fileleri havalandıran ilk kaleci oydu. (12 millî maç, 1 gol).
Sol bek / Ferdi Kadıoğlu Hollanda’yı alt yaş kategorilerinde temsil eden Ferdi, 2018’de Fenerbahçe’ye geldiğinde, henüz 18’indeydi. Orta sahadan zamanla beke evrilen oyuncu, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle dikkati çekiyor. Bir sonraki durağına rekor bir bonservisle gitmesi bekleniyor. (20 millî maç, 1 gol).
Sağ bek / Ümit Davala Mannheim’da doğan Ümit, memleket futboluna Afyon’da merhaba demiş, 1996’da Galatasaray’a gelmişti. Sarı-kırmızılı takımda gösterdiği performansla Milan’a transfer olan oyuncu, Werder Bremen’den emekli olmuştu. (41 millî maç, 4 gol).
Defans / Erhan Önal Yeşil sahalarımızın “Papaz”ı Erhan Önal, İzmir’de doğmuş, 7’sinde ailesiyle Almanya’nın yolunu tutmuştu. Münih Türkgücü’nden kentin devi Bayern’e transfer olan savunma oyuncusu, Fenerbahçe ve Galatasaray formalarını giymişti. (12 millî maç, 1 gol).
Defans / Kaan Ayhan Gelsenkirchen’de dünyaya gelen Kaan, futbola kentinin takımı Schalke’de başlamıştı. İtalya’da Sassuolo’da 3 sezon geçirdikten sonra 2023’te Galatasaray’a gelen 29 yaşındaki oyuncu, tam bir joker. Sağ bek, stoper ve ön libero pozisyonlarında da görev yapabiliyor. (63 millî maç, 5 gol).
Orta saha / Nuri Şahin Bugün Borussia Dortmund’un teknik direktörü olan Nuri, o takımın altyapısında futbola merhaba demiş, kulübün efsanelerinden biri olmuştu. Feyenoord’da kiralık geçirdiği 2007-08 sezonundan sonra parlayan solak yıldız, Real Madrid, Liverpool, Werder Bremen formalarını da giydikten sonra Antalyaspor’da yeşil sahalara veda etti. (52 millî maç, 2 gol).
Orta saha / Hakan Çalhanoğlu Karlsruhe’de parlayan Hakan, Hamburg’da gösterdiği performansla Bayer Leverkusen’e transfer olmuştu. 2017’de İtalyan devi Milan’a giden maestro, 2021’de kırmızı-siyahlıların ezeli rakibi Inter’e imza atarak Çizme’de büyük bir sansasyon yarattı. (90 millî maç, 19 gol).
Orta saha / Yıldıray Baştürk Wattenscheid altyapısında yetişen Yıldıray, Bochum aktarmalı geldiği Bayer Leverkusen’de Şampiyonlar Ligi finali oynamıştı. Hertha Berlin ve Stuttgart formalarını giydikten sonra İngiltere’de Blackburn’de futbolu bıraktı. 2002 Dünya Kupası’nda Hasan Şaş’ın Brezilya’ya attığı golün asisti ondandı. (49 millî maç, 2 gol).
Orta sağ-sağ kanat / Hamit Altıntop Wattenscheid altyapısında yetişen Hamit, ikizi Halil’le birlikte bir dönem ses getirmişti. Schalke’den Bayern Münih’e, oradan da Real Madrid’e transfer olan Hamit 2012’de Galatasaray’a geldi. Uzaktan şutları, bitmek bilmeyen enerjisiyle dikkati çeken yıldız, bugün millî takımlar sorumlusu. (82 millî maç, 7 gol)
Orta sağ-sol kanat / Kenan Yıldız İtalyan devi Juventus’ta oynayan Kenan, yıllardır Almanya’nın gündeminde. Bayern Münih altyapısından ayrıldığı gün haberdi; Türkiye’yi seçip ay-yıldızlı formayla Almanya çatalına plaseyi gönderdiği gün ise manşet! Euro 2024’te iyi performans göstermese de, yaşıtı Arda Güler’le birlikte millî takımımızın geleceği olarak görülüyor. (12 millî maç, 1 gol).
Forvet / Cenk Tosun Eintracht Frankfurt’un futbola armağanı olan Cenk, Türkiye’de önce Gaziantepspor’da oynadı. 2014’te Beşiktaş’a gelen nam-ı diğer Tosun Paşa, attığı muhteşem golleri müteakip rekor bir bonservisle İngiliz ekibi Everton’a gitti. Halen Beşiktaş kadrosundaki santrfor, alt yaş kategorilerinde Almanya’yı temsil ettikten sonra Türkiye’yi seçmişti. (53 millî maç, 21 gol).
Elbette bir de, Türkiye’yi değil, futbola başladıkları ülkenin millî formasını tercih edenler vardı. 2014’te Almanya formasıyla Dünya Kupası’nı kaldıran Mesut Özil, Isparta’da doğup Almanya formasıyla Türkiye’ye karşı oynayan Mustafa Doğan ve 14 kez Panzerler için sahne alan Serdar Taşçı ay-yıldızlı formayı seçmemişti. Tıpkı Galatasaray’la geçen sezon şampiyonluğa ulaşan Kerem Demirbay, 4 defa Almanya forması giyen Suat Serdar ve Euro 2024 kadrosundaki Emre Can ile Deniz Ündav gibi.
31 defa Avusturya namına oynayan Viyana doğumlu Veli Kavlak, millî takımdaki tek golünü de Türkiye’ye atmıştı. Avusturya adına ilk defa 2002’de Volkan Kahraman sahne alırken, onu Muhammed Akagündüz, Ümit Korkmaz, Cem Atan, Ekrem Dağ, Yasin Pehlivan, Yüksel Sariyar, Ercan Kara ve Yusuf Demir takip etti. Ramazan Özcan da Euro 2008 ve 2016’ya yedek kaleci olarak gitmişti.
İsviçre formasıyla 62 maça çıkıp 34 gol atan Kubilay Türkyılmaz, Alexander Frei’dan sonra ülke tarihinin en golcü ikinci oyuncusu durumunda. Bir zamanlar Galatasaray formasını terleten Eren Derdiyok da İsviçre adına 60 maçta 10 gol atmıştı. Bir kez U21’de Türkiye için oynayan Gökhan İnler, sonradan nihai kararını verecek ve doğduğu ülkenin formasını 89 defa terleterek İsviçre için en çok oynayan Türk kökenli futbolcu olacaktı. Bugün millî takımın hocası olan Murat Yakın 44, kardeşi Hakan ise 87 defa İsviçre için görev yaptı.
6 çocuğunu geride bırakıp İstanbul’dan İsviçre’ye giden Emine Hanım’ın oğullarıydı Murat’la Hakan. Kocası Leman Gölü’nde boğulan sağlık memuru, gurbette yaşam mücadelesine devam ediyordu. Basel’de kaynakçılık yapan Mustafa Yakın’la evlenen Emine Hanım, 1974’te Murat, 1977’de de Hakan’ı doğuracaktı. Babalarının evi terketmesinden sonra annelerinin desteğiyle futbola tutunan Yakın kardeşler, müthiş bir kariyere sahip oldular. Murat teknik direktör olduktan sonra harikalar yaratırken, kardeşi Hakan geçen yıl İstanbulspor’u çalıştırdı.
İsveç formasıyla 49 maça çıkıp 3 gol atan Jimmy Durmaz, kariyerine Türkiye’de devam ediyor. Bir ara Galatasaray kadrosunda da yer alan orta saha oyuncusunu son olarak Gençlerbirliği formasıyla izlemiştik. Yine onun gibi Süryani olan Kennedy Bakırcıoğlu 14 millî karşılaşmada oynadı. 2013-2016 arasında 21 defa İsveç için ter döken Erkan Zengin, Türkiye’yi alt yaş kategorilerinde temsil etmişti.
Euro 2016 elemelerinde 12 Ekim 2014’te yapılan İsveç-Lihtenştayn mücadelesinde perdeyi Erkan Zengin açmış, Jimmy Durmaz skoru ilan etmişti. Belki o günün unutulmazı, golleri yiyen kalecinin adının Cengiz Biçer olmasıydı. Türk asıllı file bekçisi İsviçre’de doğmuş, Lihtenştayn’da futbola başlamıştı. Samsunspor, Mersin İdmanyurdu, Göztepe, Yomraspor, Kastamonuspor ve Gümüşhanespor kadrolarında da yer alan 37 yaşındaki eldiven kariyerine devam ediyor.