Bakmayın “beni sizler var ettiniz” demesine, o onun nezaketi, onun zarafetiydi. Zeki Müren’in yaratıcılığının çok yönlülüğüne hayran kalmamak biz sıradan ölümlüler için mümkün müdür? Onu göksel bir dokunuş var etti ve bizlere armağan olarak gönderdi, gerçek bu. Dokunaklı sesi, kusursuz Türkçesi, plakları, konserleri, filmleri, sergileri, hatta şiirleriyle yüreklerimize nüfuz etti. Getirmedik yenilik, devirmedik tabu bırakmadı. Bize sadece onu doğumunun 83’üncü yılı ve hakkındaki sergi vesilesiyle sevgi ve saygıyla alkışlamak kaldı.
Ertan Anapa’nın 1968 tarihli bir şarkısı şöyle başlar: “Cumartesi Pazar/Buluşur aşıklar/Dolar pavyonlar/Cumartesi Pazar/Söylenir şarkılar/Zeki Müren de var/Sonra Gönül Yazar…” Genç solist Gönül Yazar ve sahnelerin kıdemlisi Zeki Müren’in bu şarkıda karşımıza çıkması tesadüf değil. “Aranjman” modasının ortalığı sardığı yıllar bunlar ve seri üretim sürerken tıkanan söz yazarları etraflarına bakıyor: Andığımız şarkının (Cumartesi Pazar) sözlerine imza atmış Sezen Cumhur Önal, bir yandan o yıl dünya turundan dönen Kısmet’i anlatıyor bir şarkısında, diğer yandan Zeki Müren’i. Henüz “san’at güneşi” ünvanını almamış, “paşa”lık mertebesine ulaşmamış Müren. Ancak Maksim’deki programı büyük ilgi görüyor ve gazinonun kapısında kuyruk oluşuyor. Bir diğer kuyruk, yeni gösterime giren filmi “Kâtip” dolayısıyla sinemaların kapısında. O güne kadar yaptığı 45’liklerden derlenen ilk Zeki Müren albümünün de aynı yıl piyasaya çıktığı düşünülürse, 1968, onun için iyi bir yıl. Şarkılara konu olması kaçınılmaz.
Zeki Müren’in konuk olduğu tek şarkı bu değil. Aylin Aslım, İşte Sana Bir Tango’nun girişindeki tekerlemede “Bisiklete binersin/Bizim ordan geçersin/Gözlükleri takınca/ Zeki Müren’e benzersin” diyerek selam çaktığı “paşa”yı şarkıda da anıyor: “Ağladım Zeki Müren’le/Coştum Müzeyyen’le/N’olmuş canımı yaktıysa/O yâr benim kime ne?” Zeki Müren’in şarkıları, Zeki Mürenli şarkılar derken ilerleriz ama burada bırakıp “sahibinin sesi”ne döneyim…
6 Aralık 1931, Müren’in doğum tarihi. Bütün şarkıları hakkıyla seslendiren, ruhunu katan, şarkıları kanatlandıran bir yorumcu. Bütün zamanların şarkıcısı. Popüler olmayan bir şarkıyı söylememiş, söylediklerini meşhur etmiş. Tertemiz Türkçesi ve eze eze seslendirdiği sözcükler, alameti farikası. Son döneminde ağdalı bir yorumu tercih etti ve kendisi gibi söylemeye çalıştı belki ama bu, “öncesi”ni görmemize engel değil. 1984 yılında TRT’den yayınlanan Bodrum konserini müteakip sahneyi bırakması, yılda bir kere, sadece albüm doldurmak üzere stüdyoya girmesi, sonunu getirdi. Sürekli tekrarladığı “beni sizler var ettiniz” cümlesi ve o meşhur şarkısında geçen “alkışlarla yaşıyorum” dizesi, böylelikle anlam kazanıyor.
Şüphesiz koskoca Zeki Müren’in bir sonu olamaz. 50’li yıllardan 80’lere kadar sürekli zirvede: Resim yapıyor, desen çiziyor, kostüm tasarlıyor, şiir yazıyor, besteliyor, yorumluyor ve kendini beyazperdede canlandırıyor. Televizyon programları derseniz, bir hipnoz: Gördüğünüz anda kaçmanız mümkün değil. Sahnede kademeli olarak getirdiği yenilikler, onu “devrimci” olarak anma sebebimiz. Türkiye’nin toplumsal yapısına son derece aykırı duruşu, buna rağmen hep el üstünde tutulması, dokunulmazlığı ve her şeyden öte halkla içiçeliği, Zeki Müren’i Zeki Müren yapan özellikler.
Çocukken kartondan yuvarlaklar kesip üzerine adını yazıp onları pikaba koyarak “seslendirdiğini” söyleşilerinde anlatır. 1950’de girdiği radyo sınavını, üstatlardan oluşan jürinin mutlak mutabakatıyla kazanması ve sonrasında verdiği ilk konser, onu tanımamıza vesile. Sonrası malum: Art arda yapılan plaklar, konserler, televizyon programları, filmler, sergiler ve arada bir de şiir kitabı! Manolyam’dan Şimdi Uzaklardasın’a, Eskimeyen Dost’tan Beklenen Şarkı’ya, yüzlerce şarkıyı haiz repertuarı kalbimizi hep inceden sızlattı. İşvesi, edası, nazıyla bizi hep mutlu etti. Sadece alaturka hattından ilerlemedi, türküler ve “aranjman”lar söyledi. O kadar ki, kimse yapmazken yabancı şarkılara söz yazan, onları sahnede seslendiren, Zeki Müren’in ta kendisi. Her anlamda bir öncü.
Sahnelere getirdiği yenilikler, T sahneden değişik tablolara uzanan dekorlar, etkileyici kostümleri ve janjanlı ayakkabılarıyla bir sihirbaz. Bugün Morrissey’in ağzında Zeki Müren adı var, Gotan Project repertuarına Zeki Müren şarkısı giriyor, hayranı olduğu Ümmü Gülsüm, Zeki Müren’den etkilendiğini söylüyor. Dünyayı etkileyen, sınır tanımayan bir sanatçımız olması, az şey değil. Liberace’den David Bowie’ye karşılaştırıldığı isimler, bir dönemin tabu yıkıcıları. Zeki Müren, onların da fersah fersah ötesinde. “Zeki Müren göbeği” adlı tatlıdan ve “Zeki Müren kirpiği”olarak anılan örgü tarzından hiç söz etmeyeyim bile… Zeki Müren, satırlara sığmayacak kadar uzun bir roman ama aslında tek bir kelime: İnsan.