Irk ayrımcılığı temalı filmler, sinema tarihinin özellikle son 60 yılına damgasını vurdu. Çoğu defa Oscar’a kadar giden bu unutulmaz yapımların, artık bir “klasik” hâlini almış olan örnekleri… Bütün hayatlar önemlidir!
21. yüzyılın ilk çeyreğini devirmek üzereyiz. Uzaya bile gittik ama henüz insan olmanın en temel halleriyle ilgili sorunlarımızı çözebilmiş değiliz. Hâlâ “ortasınıf-heteroseksüel-beyaz erkek” Tanrı yerine konuyor ve diğer bütün insanları ten renklerine, ırklarına, etnisitelerine, cinsiyetlerine, cinsel kimliklerine, sınıflarına göre ayırıyor ve onun altına diziyoruz.
George Floyd’un nefessiz bırakarak öldürülmesi, dünyanın uzun zamandır gördüğü en büyük sivil itaatsizlik hareketini tetikledi ve sayesinde belki de gerçekten sonunda siyah hayatların da diğer bütün hayatlarla aynı önemde olduğu anlaşılacak. Çılgın 2020’un Covid-19’dan sonraki ikinci büyük sürprizinden ilham alarak ırk, ırkçılık ve siyah hayatları konu eden en iyi filmlerden bir derleme yaptık. Çoğunu arama motoruna ismi ve altyazılı izle yazarak bulmanız mümkün. Bütün hayatlar önemlidir.
Shadows/Gölgeler-1959
Yönetmen: John Cassavetes
Oyuncular: Ben Carruthers, Leila Goldoni, Hugh Hurd
Amerikan bağımsız sinemasının öncüsü John Cassavetes’in ilk filmi 50’ler New York’u beatnik ortamındaki üç siyahi kardeşin yaşamlarına odaklanır. Caz müziği, ırklararası ilişkiler, beat atmosferi, gerçekçi ama sinemasal açıdan deneysel bir yaklaşımla işlenmiştir.
A Raisin in the Sun/Güneşte Bir Leke-1961
Yönetmen: Daniel Petrie
Oyuncular: Sidney Poitier, Ruby Dee, Claudia McNeill, Diana Sands
Lorraine Hansberry’nin 1959’da Broadway’de prömiyer yapan aynı adlı oyunundan uyarlanan film, ABD’deki gündelik, kanıksanmış ırkçılığın sıradan siyah insanları nasıl etkilediğine parmak basan ilk filmlerden biri. Chicago’da fakir siyah bir ailenin eline beklenmedik bir para geçer ve çoğunluğun beyaz olduğu bir mahalleye taşınmalarıyla sorunlar başlar. Filmde asimile olmuş siyahlar ve siyah karşıtlığı da iyi işlenir.
To Kill a Mockingbird/Bülbülü Öldürmek-1962
Yönetmen: Robert Mulligan
Oyuncular: Gregory Peck, John Megna, Frank Overton
Dört yıl önce ölen Harper Lee’nin bir Amerikan edebiyatı klasiği sayılan aynı adlı romanından uyarlanan film, 1930’ların başında ABD’deki büyük ekonomik kriz sürecinde geçiyor. Alabama’da beyaz bir avukatın (Atticus Finch) haksız yere tecavüzle suçlanan bir siyahı savunması anlatılıyor. Sekiz oscar adaylığından Gregory Peck için en iyi erkek oyuncu dahil üçünü kazanan film, önyargılar ve onları yıkmak üzerine. Romanı da pek lezzetlidir.
The Color Purple/Mor Yıllar-1985
Yönetmen: Steven Spielberg
Oyuncular: Danny Glover, Whoopi Goldberg, Oprah Winfrey
Alice Walker’ın Pulitzer ödüllü ünlü romanından uyarlanan film 1900’lerde 14 yaşında babasının hamile bıraktığı Celie’nin taciz ve şiddetle dolu zorlu hayatını ve cinsel kimlik bulma arayışını anlatıyor. “The Color Purple” 11 dalda Oscar’a aday gösterildi. Siyah olmanın, bir de kadınlık ve eşcinsellik eklenince ne kadar katlanarak zorlaştığını anlamak için izlenmeli.
In the Heat of the Night/Gecenin Sıcağında-1967
Yönetmen: Norman Jewison
Oyuncular: Sidney Poitier, Rod Steiger, Warren Oates
Sidney Poitier’in kariyerinin doruk noktasında çektiği, en iyi film dahil beş Oscarlı filmde siyah bir detektif, bir cinayeti araştırmak üzere ırkçı bir güney kasabasına gönderilir. Filmde detektifin ırkçı bir beyazın tokadına “öbür yanağını çevirmek” yerine tokatla karşılık vermesi, 60’lı yılların Martin Luther King suikastından sonraki siyasi atmosferini çok iyi özetler. Ezilenler artık seslerini duyurmakta, onlara yapılanlara karşılık vermekten çekinmemektedir.
Do the Right Thing/Doğruyu Seç-1989
Yönetmen: Spike Lee
Oyuncular: Danny Aiello, Ossie Davis, Ruby Dee
Bir siyah hakları aktivisti de olan Amerikalı bağımsız yönetmen Spike Lee’nin bütün filmografisi konuyla ilgili bir ders niteliğindedir ama, “Do the Right Thing” aralarında ön plana çıkar. Filmde yılın en sıcak gününde Brooklyn’de bir mahallede herkesin sinirlerinin gerilmesiyle nefret ve önyargılarda patlama yaşanır ve olaylar şiddete evrilir. Müthiş iyi bir Amerikan bağımsız sineması örneği.
Boyz N the Hood/Artık Çocuk Değiller-1991
Yönetmen: John Singleton
Oyuncular: Cuba Gooding Junior, Laurence Fishburne, Ice Cube
John Singleton’ın ilk filmi, rapçi Ice Cube’un ilk oyunculuk denemesi. Film ortalama Amerikalının sadece “gangsta rap” müziği sayesinde bildiği, merkezî güney Los Angeles’da Crenshaw gettosunda yaşayan üç siyah gencin sokaklardaki yaşamı üzerinden ırk, ilişkiler, şiddet konularını işler. Singleton bu filmle en iyi yönetmen Oscar’ına aday gösterilen ilk siyah yönetmen olmuştur.
Malcolm X-1992
Yönetmen: Spike Lee
Oyuncular: Denzel Washington, Angela Bassett, Delroy Lindo
Müthiş bir Spike Lee klasiği daha! Öldürülen ünlü siyah hakları aktivisti Malcolm X’in küçük bir ganster olarak başlayıp “Nation of Islam”ın liderine dönüşmesini işleyen biyografik film hem görsel bir şölen hem de ırk ayrımcılığına karşı hareketlerin tarihine ışık tutan bir çalışma.
Amistad-1997
Yönetmen: Steven Spielberg
Oyuncular: Djimon Hounsou, Matthew McConaughey, Anthony Hopkins
Yıl 1839. Gerçek olaylara dayanan filmde, La Amistad adlı köle taşıyan gemide Mende kabilesinden köle ticareti için kaçırılanlar Küba açıklarında isyan çıkarıp geminin komutasını ele geçirir. Olaylar İspanya, ABD ve siyahların haklarını savunan bir avukat arasında geçen çetin bir davaya evrilir. Dava Afrikalıların lehine sonuçlanır. Bu olay kuzey-güney arasındaki gerginliği artırır ve içsavaşın başlamasındaki etkenlerden biri olarak görülür. Köleliğin tarihine dair mutlaka izlenmesi gereken bir film.
Driving Miss Daisy/Bayan Daisy’nin Şoförü-1997
Yönetmen: Bruce Beresford
Oyuncular: Morgan Freeman, Jessica Tandy, Dan Aykroyd
ABD’nin güneyinde geçen film, yaşlı bir Yahudi kadınla siyah şoförünün aralarındaki ilişkiye odaklanır. Film ırkçılığı, biri beyaz diğeri siyah iki azınlık (Yahudi/Siyah) üzerinden inceler. Bayan Daisy, sinagogu bombalandıktan sonra kendisinin de ırkçılığın bir kurbanı olduğunu farkeder. 1949’da geçen filmin dokuz Oscar adaylığı ve en iyi filmle en iyi kadın oyuncuyu da içeren dört Oscar’ı var. Irk meselesi üzerine klasiklerden biri.
American History X/Geçmişin Gölgesinde-1998
Yönetmen: Tony Kaye
Oyuncular: Edward Norton, Edward Furlong, Beverly D’Angelo
Bir nefret suçundan üç yılını hapiste geçiren neo-nazi dazlak Derek, ona özenen kardeşi Danny’yi bu yola girmekten vazgeçirmeye çalışır. Irkçı beyaz hareketlerin ve ABD’deki ırkçılığın köklerine inen film, konuyu kavramak için mutlaka izlenmesi gerekenlerden.
12 Years a Slave/12 Yıllık Esaret-2013
Yönetmen: Steve McQueen
Oyuncular: Chiwetel Ejiofor, Michael Kenneth Williams , Michael Fassbender
Dokuz Oscar adaylığından en iyi film dahil üçünü kazanan film, New Yorklu özgür bir siyah olan Solomon Northup’un 1853’te yazdığı anılarına dayanıyor. Northup, eşi ve iki çocuğuyla yaşayan bir kemancıdır. İki beyaz adam tarafından Washington D.C.’de kısa dönem müzisyen olarak çalışabileceği bir iş olduğu vaadiyle kaçırılıp köle olarak satılır ve kurtulana dek 12 yıl boyunca Louisiana eyaletindeki plantasyonlarda çalıştırılır. Köleliğe dair yapılmış en etkileyici filmlerden biri.
Moonlight/Ay Işığı-2016
Yönetmen: Barry Jenkins
Oyuncular: Mahershala Ali, Naomie Harris, Trevante Rhodes
En iyi film, en iyi yardımcı erkek oyuncu ve en iyi uyarlama senaryo dallarında üç Oscar alan Moonlight, zor bir mahallede yaşayan bir siyah çocuğu küçükyaştan ergenliğine ve ilk gençliğine kadar mercek altına alıyor. Sıradan bunalımlar yanında cinsel ve genel kimlik arayışları konu ediliyor. Sinemasal anlatım dili çok güzel.
Get Out/Kapan-2017
Yönetmen: Jordan Peele
Oyuncular: Daniel Kaluuya, Allison Williams, Bradley Whitford
Dört Oscar adaylığından en iyi orijinal senaryoyu kazanan korku/gerilim türündeki film, haftasonu tatili için beyaz kız arkadaşının ailesinin evine giden siyah bir gencin başına gelenleri anlatır. Kölelik mirasını sembol olarak alıp modern çağda başka bir açıdan irdeleyen film, konuyla ilgili yapılmış en yaratıcı çalışmalardan biri.
Blindspotting/Kör Noktalar-2018
Yönetmen: Carlos Lopez Estrada
Oyuncular: Daveed Diggs, Rafael Casal, Janina Gavankar
Filmde, hapisten şartlı tahliyeyle çıkmış Collin’in, bir polisin bir siyahı öldürmesine tanık olmasından sonra yaşananlar anlatılıyor. Collin’in serseri bir yakın arkadaşı da, başını belaya sokması için ayrı bir fırsat. Son derece sürükleyici.
The Last Black Man in San Francisco-2019
Yönetmen: Joe Talbot
Oyuncular: Jimmie Fails, Jonathan Majors, Rob Morgan
Jimmy ve yakın arkadaşı Mont Jimmy, büyükbabasının inşa ettiği ve artık nezih ve pahalı bir mahallede bulunan çocukluk evini geri almaya çalışır. Geçmişe dönüşün dokunaklı bir hikayesi. Filmin müziği muhteşem.