Kasım
sayımız çıktı

Avrupa’nın başkentinde hassas ve çok yönlü bir görev

TÜRKİYE CUMHURİYETİ BRÜKSEL BÜYÜKELÇİSİ BEKİR UYSAL

60 yıldır Belçika’da yerleşik Türk toplumu, sosyal dokuda önemli bir yer tutuyor. Birçok birey bu ülkenin gündelik hayatına aktif şekilde katılım göstermiş; çeşitli alanlarda ticari ve kültürel başarılara imza atmış durumda. Büyükelçi Bekir Uysal, çokkültürlü bir ülkede en büyük ikinci grubu oluşturan Türkler’in faaliyetlerini ve Türkiye’nin yaklaşımını anlattı.

Sayın Büyükelçi, Brüksel’e atanmanızdan önceki görevlerinizden bahseder misiniz?

Dışişleri Bakanlığı’na katıldığım 1989’dan bu yana, hem merkez hem dış teşkilatımızda değişik birimlerde ve farklı kademelerde görev aldım. Urumiye ve Stras­bourg’da başkonsolos, BM Viyana Daimi Temsilciliği’nde temsilci yardımcısı, Lefkoşa Büyükelçi­liği’nde birinci müsteşar, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kon­go Cumhuriyeti ve Orta Afrika Cumhuriyeti nezdinde büyükel­çi olarak görev yaptım. Brüksel’e atanmadan önce ise Dışişleri Ba­kanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı görevini yürüttüm.

Öncelikle, büyükelçilik binamızın tarihçesi hakkında bilgi rica edebilir miyim?

1985’te satın alınarak devlet malı olan büyükelçiliğimizin kançı­larya binası, Brüksel’in en işlek ve diğer öndegelen ülkelerin dış temsilciliklerinin bulunduğu Bel­çika Kraliyet Sarayı’nın ve kamu kurumlarının yerleşik olduğu bir muhitte yer alıyor. Aynı binada Brüksel Başkonsolosluğumuz da vatandaşlarımıza hizmet sunuyor.

2. Dünya Savaşı’ndan 1985’e kadar büyükelçilik kançılaryası da esasen bugün resmî konut ola­rak kullandığımız tarihî binada bulunmaktaydı. Kültürel miras kimliğiyle öne çıkan resmî konut, devletimizin yurtdışında sahip olduğu nadide taşınmazlar ara­sındadır. 1945’te kiralanan konu­tumuzun, Rıfkı Rüştü Zorlu’nun Brüksel’de büyükelçi olarak görev yaptığı sırada, Kont Raoul de Lie­dekerke’den 1958’de satın alındığı kayıtlarda görülmektedir. 3 cep­heli olan ve “beaux-arts” stiliy­le inşa edilen bina, ünlü Fransız mimar René Sergent tarafından tasarlanmış. Devletimizin en­vanterine girdikten sonra ger­çekleştirilen çeşitli renovasyon tasarımları ise İlhan Türegün tarafından gerçekleştirilmiş (ko­nutumuzun tarihçesi ile gözka­maştırıcı güzelliği, Zeynep Ersav­cı tarafından kitaplaştırılarak The Residence of the Ambassador of the Republic of Turkey in Brussels adıyla literatüre önemli bir katkı sağlamıştır).

Diplomasi-1
Büyükelçi Uysal, Belçika ile Türkiye’nin kökleri Osmanlı Devleti’ne dayanan 185 yıllık ikili ilişkilerini her yönüyle ele almak ve geliştirmek için çalıştıklarını söylüyor.

Büyükelçilik ve başkonsolosluğun hizmet alanına dahil bölgeler hangileridir?

Büyükelçiliğimizin görev bölge­si Belçika’nın tamamını kapsıyor. Ayrıca Anvers ve Brüksel Baş­konsolosluklarımız da faaliyet göstermekte. Anvers Başkonso­losluğu’nun görev bölgesi, Belçi­ka’nın Flaman bölgesini kapsıyor. Başkent Brüksel ve Belçika’nın Valon Bölgesi ise Brüksel Başkon­solosluğumuzun görev bölgesi dahilinde.

Ülkemizin Belçika’yla olan ve esasen kökleri Osmanlı Dev­leti’nin Belçika Krallığı ile tesis ettiği dostluk anlaşmasına daya­nan 185 yıllık ikili ilişkilerini her yönüyle ele almak ve geliştirmek için ekip arkadaşlarımla çaba sarfediyoruz. Brüksel ayrıca bil­diğiniz gibi Avrupa Birliği ile NA­TO’nun da merkezi. Bu iki önemli kurum nezdinde Brüksel’de yer­leşik daimi temsilciliklerimizle birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin Belçika’da toplam 5 farklı dış misyonu bulunuyor.

Avrupa’nın başkentinde hassas ve çok yönlü bir görev

AB, Avrupa Birliği Konseyi, Avrupa Parlamentosu, NATO… Bu durum Brüksel’in önemini daha da artırıyor. Bu kilit şehirde büyükelçi olarak görev yapmak ne tür sorumluluklar yüklüyor?

Şüphesiz Brüksel gibi önemli bir merkezde görev yapmak birçok açıdan önemli. Brüksel ayrıca­lıklı bir stratejik konuma sahip. Bu durum, ilave sorumlulukları da beraberinde getirir şüphesiz. Bu sorumlulukları burada AB ve NATO nezdinde ülkemizi temsil eden büyükelçilerimizle birlikte ahenk içerisinde göğüslediğimi­zi söyleyebilirim. Gerek Belçika resmî makamları, gerek diğer büyükelçiliklerle etkileşimde bulunarak ülkemizin çıkarlarını savunmak ve güçlendirmek için çaba gösteriyoruz. Bu kilit şehir­de, stratejik düşünme yeteneği ve hızlı karar alma kapasitesi büyük önem taşıyor şüphesiz.

Diplomasi-2
1985’te satın alınarak devlet malı olan “beaux-arts” stili binanın Paris’in ünlü mimarları tarafından çizilen orijinal planı (üstte) ve günümüzdeki hâli (sağda altta).
Diplomasi-3

Belçika’da yerleşik Türk toplumunun zaman içinde yaşadığı gelişimle ilgili görüşleriniz nelerdir?

1964’te imzalanan Türkiye-Bel­çika İkili İşgücü Anlaşması, va­tandaşlarımızın Belçika’ya ge­lişlerinin yasal çerçevesini teşkil etmiştir. Bu 60 yıllık süre zarfın­da Belçika’da yerleşik Türk toplu­mu, toplumsal dokuda önemli bir yer edindi. Bu gelişim, kültürel, ekonomik ve sosyal alanlarda çe­şitli boyutlarda izler bıraktı. Bel­çika’daki Türk toplumu, güçlü bir entegrasyon süreci geçirdi. Bir­çok birey, yerel topluma aktif bir şekilde katılım gösterdi; eğitim, iş alanlarında ve kültürel alanda başarılar elde etti. Ekonomik ola­rak, Türk kökenli girişimcilerin sayısındaki artış, iş dünyasında etkili bir varlığa işaret ediyor. Bu girişimciler hem kendi top­luluklarına hem de Belçika ekonomisine katkı sağlıyor. Biz­ler de Belçika Türk toplumuna mensup 7’den 70’e her vatanda­şımızla temas halinde kalmaya gayret ediyor, yaşadıkları sorun­ların çözümünü ve ilişkilerin her anlamda geliştirilmesini amaç­lıyoruz.

İki ülke arasında turizm alanındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Belçikalılar için AB dışında yer alan belli başlı tatil ülkelerinden biri Türkiye ve en çok tercih edi­len güzergahlardan biri de “Türk rivierası” olarak da bilinen eşsiz sahillerimiz. Genellikle deniz, kum ve güneş turizmi kapsamın­da ülkemizi ziyaret eden Belçi­kalılar’ın, son yıllarda ülkemizce gerçekleştirilen tanıtım faaliyet­leri sayesinde diğer bölgelerimi­zi de ziyaret ettikleri görülüyor. Türkiye’yi ziyaret eden Belçikalı­lar’ın sayısında da 2016’dan itiba­ren -salgın hastalık dönemi ha­riç- artış var. 2019’da 557 bin olan Belçikalı turist sayısı 2022’de 596 bin ve 2023’te yine 596 bin oldu. Pekçok ülkenin salgın sonrasın­da 2019 ziyaret sayılarına ula­şamadığı gözönüne alındığında, Türkiye’nin bir tatil hedefi olarak Belçikalılar için önemi bir defa daha ortaya çıkmaktadır. Ül­kemiz, sahip olduğu eşsiz doğal mirası, kültürel varlıkları, zengin mutfağı, nitelikli işgücü ve hiz­met kalitesi ile fiyat/kalite denge­si açısından rakipsiz durumda­dır. Belçika’ya İstanbul’un 3 saat, diğer önemli güzergahlarımızın ise 4-4.5 saatlik mesafede yer al­ması nedeniyle, ülkemiz Belçika­lılar için uzun tatillerin yanısıra, kısa kent gezileri için de cazip bir konumdadır.

Belçika toplumunun Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılımı konusundaki eğilimleri için görüşünüz nedir?

Belçika, kurucu üyelerden biri olarak AB değerlerine ve prensip­lerine büyük önem veriyor. An­cak Türkiye’nin AB üyeliği konu­su, Belçika toplumu içinde farklı görüşlere konu oluyor. Belçika’da yaşayan Türk kö­kenli vatandaşlar, çoğunluk­la Türkiye’nin AB’ye katılımını desteklemekte. Bu kişiler, Tür­kiye’nin AB üyeliği ile ekonomik, kültürel ve siyasi açıdan daha güçlü bir bütünleşmenin sağla­nacağını ve bunun Belçika’daki Türk toplumunu da olumlu bir şe­kilde etkileyeceğini düşünüyor­lar. Öte yandan, kimi Belçika va­tandaşları veya diğer topluluklar, Türkiye’nin AB üyeliği konusun­da daha temkinli veya karşıt bir tutum sergilemekte. Büyükelçili­ğimiz bu farklılıkları anlamayı ve diyalogları güçlendirmeyi; haklı tezlerimizin Belçika ve toplumu tarafından daha iyi kavranması­nı sağlamayı amaçlıyor.

Diplomasi-4
Yemek odası olarak tasarlanan bu oda kançılarya binasının resepsiyonu olarak kullanılmakta. Brèche violette mermerinden yapılan şöminenin üzerinde 16. Louis dönemine ait bronz detaylı nadir bir saat bulunmakta.  

Belçika’da Türk kültürünün tanıtımı için ne tür aktiviteler düzenleniyor?

Türk kültürünün Belçika’da ta­nıtımı için düzenli olarak etkin­likler düzenleniyor. Cumhuri­yetimizin 100. yıldönümünde, bilhassa büyükelçiliğimiz eşgü­dümünde önemli kültürel faa­liyetler gerçekleştirildi. Devlet Sanatçısı Şefika Kutluer, Brük­sel’de bir flüt resitali verdi. Türk Tarih Kurumu ile işbirliği içinde, Atatürk fotoğrafları sergisi dü­zenlendi. TRT ve CSO sanatçıla­rından oluşan Arpanatolia grubu, “Binlerce Yıllık Anadolu Kültü­ründen Ezgiler” temalı konse­ri Belçika Kraliyet Konservatuva­rı salonunda gerçekleştirdi. Prof. Dr. İlber Ortaylı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımlarıyla, Belçika’nın en prestijli düşünce kuruluşu Egmont Kraliyet Ensti­tüsü’nde konferanslar düzenlen­di. Bu organizasyonlarda, Belçi­ka’da yerleşik Türk vatandaşları da kendi kişisel deneyimlerini aktardılar. Cumhuriyet Bayra­mı’nda, Brüksel’deki en prestijli konser salonu Bozar’da bir resep­siyon gerçekleştirdik; CSO’dan 5 sanatçı, repertuvarında bilhassa Türk ezgilerinin Batılı usullerle çalındığı bir konser verdi. Tüm bu etkinlikler sivil toplum temsilci­lerinden de büyük ilgi gördü.

Belçika mutfak zenginliğinde Türk mutfağının yerini nasıl görüyorsunuz?

1964’ten bu yana, Belçika’ya ça­lışmak amacıyla gelen Türk işçi­leri ve sonrasında gelen aileleri sayesinde Türk nüfusu Belçika’da en büyük ikinci grubu oluştu­ruyor. Zaman içinde farklı sek­törlerde de yer almaya başlayan Türk girişimciler, açmış oldukları restoranlar ile Türk lezzetlerini Belçikalılar’a da sundular. Çok­kültürlü bir yapısı olan Belçika’da farklı ülkelere ve kültürlere ait çok sayıda restoran bulunmakta. Türk restoranları ise sundukları hizmet ve çeşitlilik ile öne çıkıyor.

Diplomasi-5
Büyükelçilik binasında 15. Louis stili dolapların, masanın ve sandalyelerin yanısıra Uşak halısı ile Türk kültürü dokunuşu yapılan salonu.

İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler daha çok hangi sektörlerde etkin? Belçika çikolatası ülkemizde de çok seviliyor. Bunun ekonomideki payı nedir?

Dünyanın en büyük 26. ekono­misi olan Belçika, coğrafi konu­mu ve çokkültürlü yapısı dolayı­sıyla stratejik bir avantaja sahip. Avrupa’daki diğer ülkelere ula­şım ve iletişim açısından geliş­miş bir altyapıya sahip olan Bel­çika, ulaşım ve lojistikte liman, karayolu, havayolu ve demiryolu ağı ile çevre ülkelerin sanayile­riyle bütünleşmiş durumda. Bel­çika Dış Ticaret Ajansı verilerine göre, Türkiye ile dış ticaret hac­mi 2022’de %15.1 oranında artış kaydederek şimdiye kadarki en yüksek seviyesine, 13.3 milyar Euro’ya yükseldi. Bu dönem içe­risinde Belçika’nın Türkiye’ye ihracatı %18 oranında artarak 7.2 milyar Euro; Türkiye’den it­halatı ise %12 oranında artışla 6.1 milyar Euro seviyesinde ger­çekleşti.

2023 Ocak-Ekim dönemi içe­risinde, Belçika’nın ülkemizden ithalatında ilk sırada motorlu taşıt ve ekipmanları yer almıştır. Mineral ürünler ve ana metaller ihracatımız da sözkonusudur. Aynı dönem içerisinde Belçi­ka’nın Türkiye’ye ihracatında en önemli kalem yine motorlu taşıt ve parçaları olmuş; kimya­sal ürünlerin ihracatı ise sırala­madaki önemli yerini muhafaza etmiştir.

Öte yandan, sizin de belirtti­ğiniz gibi çikolata sektörü Bel­çika ekonomisinde önemli bir yer tutuyor. Bu sektör, ülkenin ekonomik performansına, is­tihdam yaratılmasına ve kü­resel itibarına da katkıda bu­lunuyor. Belçika, dünyanın en büyük ikinci çikolata ürünleri ihracatçısı ve Avrupa’nın en bü­yük ikinci doğrudan kakao çe­kirdeği ithalatçısı. Ülke, bu sek­törde faaliyet gösteren 260’tan fazla şirketle büyük bir çikolata imalat endüstrisine evsahipliği yapmakta. Bu sektör, gıda en­düstrisindeki Belçika işgücünün %8.7’sine istihdam sağlıyor. Bel­çika, 2022 sonunda yaklaşık 3 milyar USD’lik bir çikolata ihra­catına ulaştı.