‘Ak akçe kara gün için’ ama beyaz akçe siyah gün için değil
Farsçadan gelen siyah ve beyaz doğrudan doğruya renkleri belirlerken, ak ve kara daha geniş, daha derin ve mecazi bazen de efsanevi boyutlara taşır bizi. Bugün “kara” sözcüğünü daha çok matem, karanlık gibi olumsuz diyebileceğimiz sıfatlarla algılarız; ancak tarihte bu hiç böyle değildi. Karahanlılar ve kutsal “kara”nın göksel ve insani özellikleri.
DİZİ: THE GILDED AGE
Eski paraya karşı yeni para: Yaldızlı çağın çürümüşlüğü
“Downton Abbey”in yaratıcısı Julian Fellowes, HBO yapımı yeni dizisi “The Gilded Age” ile aşağıdakiler-yukarıdakiler çatışmasını 20. yüzyıl İngiltere’sinden alıp bu defa 19. yüzyıl sonu Manhattan’ına taşıyor. Kapı komşusu iki aile üzerinden zenginlik ve sınıf meselelerine keskin bir bakış.
GÜRCİSTAN’DA BİR OSMANLI MİRASI
Ahıska Kalesi ve sürgün edilen Türkler
16. yüzyıl sonunda Osmanlılar’ın kontrolüne giren Rabat-ı Kale-i Ahıska, 1829’a kadar Türklerin elinde kaldı. Bugün, yapılan “turistik” restorasyonlara rağmen orijinal dokusunu koruyor ve Stalin döneminde sürülen, binlercesi yolda hayatını kaybeden Türklerin trajedisini bugüne taşıyor. Anadolu ile Kafkasya’nın buluştuğu bir merkezin içinden…
SOFRALARDAN SAĞLIĞA NADİR BİR “BEYAZ” VE GİRİT
Oooo mastika, mastika… Damla sakızı işte bu adada
Sakızın üretim memleketi Chios; yani bizim verdiğimiz ismi ile Sakız Adası’nın güney tarafı. Lezzeti, aroması başka hiçbir şeye benzemeyen bu reçinenin tadını onu hiç bilmeyen birine anlatmak zor. Ancak efsanelerden gerçeğe uzanan tarihte yemeklerden içkilere, oradan tatlılara kadar Akdeniz mutfağının yıldızı olmuş. Yetiştirmesi çok zahmetli, kendisi çok pahalı bu “ciklet”in günümüze uzanan öyküsü.
SAMİH RIFAT (1875-1932)
Önemli bir fikir insanı, örnek bir devlet adamı
Son Osmanlı, erken cumhuriyet döneminin üst düzey bürokratlarından Samih Rifat, aynı zamanda yazar, dilbilimci, gazeteci ve eğitimciydi. Birçok kitap, bilimsel eser ve makaleye imza atan Rifat, aynı zamanda şair ve yazar Oktay Rifat’ın babasıydı. Mücadele ve çalışmayla geçen kısa yaşamının kısa öyküsü...
Dünya satranç şampiyonası: Bir oyundan çok daha fazlası
2021 sonundaki dünya satranç şampiyonluğu maçını kazanan Norveçli Magnus Carlsen unvanını korudu. Modern satrancın 1851’den bu yana zirvesinde yer almış şampiyonlardan bugüne uzanan yolda yaşanan değişimleri ve günümüzdeki mücadeleyi GM Suat Atalık yazdı. Analiz.
ALMANYA İSTANBUL BAŞKONSOLOSU REGENBRECHT
Ukrayna’dan Türkiye’ye tarihçi bir diplomat
Bonn Üniversitesi, Tarih ve Latin Filolojisi bölümünü bitirdikten sonra 1987’de Alman Dışişleri’nde göreve başlayan Johannes Regenbrecht, özellikle Rusya- Ukrayna-Belarus coğrafyası-tarihi konusunda uzman bir isim. 1.5 yıl önce İstanbul Başkonsolosluğu’na atanan Regenbrecht, kişisel gözlemlerini aktardı.
TARİHÎ AVUSTRALYA AÇIK ZAFERİNİN ARDINDAN
Tenisin üç raketşörü: Nadal, Federer, Djokovic
Avustralya Açık, Roland Garros, Wimbledon, Amerika Açık... Tenisin dört kalesi, en prestijli dört adresi. Her yıl yüzbinlerce çocuk, bu dört Grand Slam turnuvasının birinde boy gösterebilmek için eline raket alıyor. Nadal, Federer, Djokovic’in yıllardır milyonları mest eden mücadelesi bu kortlarda yaşanıyor. Bu yılın ilk Grand Slam’i Nadal’ın tarihe geçen şampiyonluğuyla sona erdi. Büyük rekabetin tarihî öyküsü.
YELLENME TARİHİ
Sindirimin de cilvesi var: İpe dizilen, nem kapılan
Feixas, 1413 Paris’inde bir salgın sonrası “yellenme öksürüğü” sesiyle dalga geçildiğini anlatıyor. Jean Genet’nin Paravanlar oyununda da sömürgeci ordunun askerleri bağırsaklarındaki gazı salarak ‘memleket kokusu’nu almak ve yaymak peşine düşüyorlar. Edebiyattan musikiye osuruktan nâmeler…
JÜL SEZAR’IN BIÇAKLANMASI HADİSESİNE DAİR
Vaay, sen de mi Brütüs! ve Shakespeare’in uydurmaları
İşareti alanlardan Servilius Casca, en tezcanlıları olarak Sezar’a hançerle bir kesik atıyor; ama bu basit bir sıyrıktan öteye gidemiyor. Öyle ki Sezar’ın dönüp “Ne yapıyorsun ulan?” falan dediği aktarılıyor. Casca da o sırada “Ulan koca diktatöre hançeri vurduk, bir de başkası olaya dahil olmazsa kabak gibi ortadayız, inkar da edemeyiz, şafak karanlık, küllüm yanarız” diye düşünerek “Oğlum yardım etsenize alooo?” diye senatoya bağırıyor. E, bunun üzerine diğer komplocular da Sezar’ın üzerine atılıp bıçaklamaya başlıyor. Ancak o noktadan sonra Sezar’ın ağzından çıkan “Vay sen de mi Brutus!” vesaire gibi cümleler, benim bildiğim Shakespeare’in falan uydurması.