20. yüzyılda zirveye ulaşan modanın tarihi, giyim-kuşam anlayışını değiştiren devrimci tasarımcılar tarafından yazıldı. O yıllarda moda henüz bir ambalaj endüstrisi değil, içinde birçok zaanatı barındıran bir sanattı. “Terzi Yamağı” Barbaros Şansal’dan, bu sanatın zirvelerini oluşturan, moda tarihinde silinmez izler bırakan ustalara bir saygı duruşu…
Moda denen ve içinde bulunulan zamanı betimleyen kavramın kültürel hayatımızdaki temeli elbetteki tiyatro ve operadır. Daha sonra sinema ve basının başı çektiği bir rüzgarla dünyaya yayılmıştır. Sanayi devrimi ile baş döndürücü bir hız kazanan iletişim çağında, 20. yüzyılda zirveye ulaşan moda; bu yüzyılda bilgi ve görüntü kirliliği ile başlayan yıpranma yüzünden bir çok zanaat mesleğini de içinde barındıran bir sanat olmaktan uzaklaştı, tamamen bir pazarlama ve ambalaj endüstrisine dönüştü.
Bu noktadan hareket ile geçen yüzyılı hem kısaca hatırlatmak hem de kreatörlerin buluşları ile moda sektöründe nasıl devrimler yaşandığını göstermek istedim. Tabii bunu yaparken onların etkilendiği dönemlerinin ünlü radikal model kimliklerini ve sanatçılarını buraya sığdıramazdık. Her 10 yıllık dönemden tarihe damga vurmuş en önemli yaratıcıları, ayırdedici özellikleriyle hatırlıyoruz. Unutmayalım: Moda insanların cinsel, dinsel, fiziksel, kültürel ve ekonomik haberleşme biçimidir. Ve herş eyi “mimari” belirler…
1900-1910 (Aristokrasi)
Paul Poiret, Jacques Doucet,
Jeanne Lanvin, Jeanne Paquin
Jeanne Lanvin
Her büyük ve yaratıcı terzi gibi, şapkalarındaki imza ile öne çıkması kaçınılmazdı, Döneme hakim dev kaplinlerin yerine artık onun bonemsi tasarımları yerleşiyordu. Küçük ebatlı cansız mankenler üzerindeki mulaj çalışmaları ile hem çocuk hem kadın kostümleri konusunda birçok ilke imza attı. Müşterilerinin feminen taleplerine cevap vermek yerine, kısacık saçlı ve dinamik görünümü adeta dikte ederek büyük bir başarıya ulaştı. Artık kadınlar daha genç görünümlü ve daha özgür hareket edebilecek giysilere sahipti. Kadife ve müslün gibi birbirinden uzak dokuları bile giysilerinde barıştırmayı becerebildi. Art deco grafik desenlemeleri ile işlemelerinde tüm dünyayı etkiledi. Pililer, kurdeleler ve kordone aplikeler ile üç boyutlu dokulara ulaşarak moda tarihinde tartışılmaz ve abidevi bir makamın sahibi oldu.
1910-1920 (Savaş Yılları)
Jean Patou, Madeleine Vionnet
Madeleine Vionnet
Tartışmasız, makasın en büyük ustalarındandı. Mesleğinin zirvesinde iken moda evi adeta bir fabrika-saray halini almıştı. İç çamaşırından dış giyime her konuda yüksek dikiş ürünü koleksiyonları başdöndürücü kalitedeydi. Neredeyse dikilmemiş gibi duran farklı geometri disiplini ile kesilmiş kumaş parçalarını birleştirerek, yalın ama albenisi yüksek uçuşan elbiseler yaratmıştı. Bu organik görünüm içinde saklı kalan geometrik hesaplar bugün bile birçok modaevine ilham vermektedir. Desenleri her ne kadar antik dönemlerden esinlenmiş olsa da, giysilere yerleştiriş şekli ulaşılması zor bir denge içinde idi. Kolsuz kostümleri ile modaya damgasını vurdu.
1920-1930 (Çılgın Dönem)
Mademoiselle Chanel
(Gabriel- Coco)
Chanel
Manastırlarda üretilen ikat dokumalarını tayyöre uygulayan bir usta. Fırtınalı hayatını ve evliliklerini imzaya dönüştürebilmiş bir marka. Savaş yıllarında etek boylarına makas vurarak adımları özgür bırakmış bir kışkırtıcı. Küçük siyah elbisenin mucidi. Dantel ve organzanın büyücüsü. Monogamik metal düğmeleri, yaka kamelyaları ve incileri ile değişime damga vurmuş bir stil. Ceketlerin dik ve düzgün durması için içine dikilen ağırlık zincirlerini icat eden kişi (bugünün aksesuarlarında kolye ve çantalarında sap olarak izlesek de). Kozmetik alanında dünyanın en çok kazananlarından biri. Karl Lagerfeld’in yönetiminde dünyanın en görkemli defilelerini yapan en pahalı moda evi.
1930-1940 (Glamour,
Gösterİşlİ Dönem)
Elsa Schiaparelli, Nina
Ricci, Alix Grès, Maggy
Rouff, Marcel Rochas
Alix Grés
Moda tarihinin gelmiş geçmiş hatta gelecek en büyük drape ustası. İncecik ipek jarse dokuları kıvırıp, katlayıp, asarak ikinci bir cilt, adeta dikilmemiş gibi duran bir tarz yarattı. Antik Yunan heykellerindeki dökümler ilk referanslarıydı. Belki de bundan dolayı, “moda dünyasının Michael Angelo’su” tabirini hak ediyordu. Giysilerinin her biri bir heykeldi ve yüzlerce saatlik el emeği ile üretilirken kadın vücudunu yeniden yapılandıran bir stile ulaşıyordu. Beyaz ve siyah en büyük tutkusu idi. Talihsiz yaşamı 1913’te sona erdiğinde hiç parası kalmamıştı. Cenazesini Paris Belediyesi kaldırdı. Eserlerine yeniden ulaşmak, Pierre Bergé Vakfı, Paris Belediyesi ve Paris Müzeleri sayesinde 2011’deki sergi ile mümkün olabildi.
1940-1950 (Sİnema Dönemİ)
Elizabeth Arden, Lucien Lelong,
Cristóbal Balenciaga, Pierre
Balmain, Jacques Fath
Cristóbal Balenciaga
Saten düşes, kadife, muare ve fay kumaşların sihirbazıydı. Büyük elbiselerin maestrosu, serbest drapenin kurucusu olarak da bilinir. Kırmızı ve siyahın yeniden iktidara gelişi onun sayesinde oldu. Ancak bunlarla anlatmak yeterli değildi. Kupların vücut oranlarını değiştiren makas darbeleri, dikiş sanatının zirvesini zorluyordu. İlüstrasyondan ziyade cansız mankenler üzerinde adeta bir laborant titizliği ile görünümleri değiştiren normlara ulaşması, ortaçağ döneminin görkemli balo elbiselerini yeniden güncel hayata taşıdı. Şapkaları ise hâlâ dünyanın sayılı koleksiyonerlerinin gözdesi olmaya devam ediyor. Mücevheri andıran işlemeleri, çiçekler ve danteller ile bir şölene dönüştürmesi ise unutulmazdır.
1950-1960 (Fotoğraf Dönemİ)
Christian Dior, Hubert de Givenchy, Louis Féraud,
Valentino Garavani
Christian Dior
Moda dünyasının en uzun soluklu varoluşlarından biri. Makası ile keşfettiği “A form” ile ürettiği kalın yünlü tayyör ve mantoları tüm dünyayı etkiledi. Aşırı detaydan uzak, güçlü omuzlara ve ince bellere sahip gündelik kostümleri, ilerleyen zamanda hemen hemen tüm büyük terzileri peşisıra sürükledi. Moda kavramını sonsuza dek değiştirerek modernitenin kapılarını açtı. Yves Saint Laurent, Jean-Paul Gaultier ve John Galliano gibi büyük isimler de bu ekolün temsilcileri oldular. Korseler ise artık giysilerin dışına çıkacak; koton dantel, tüy, tül, kürk ve kapitone dokular ile çizgiler ve floral emprimeler ortak bir noktada buluşacaktı. Halen dünyanın en ilgiyle izlenen modaevidir.
1960-1970 (Modernİte)
Yves Saint Laurent, Andre
Courrèges, Pierre Cardin,
Paco Rabanne, Emanuel
Ungaro, Karl Lagerfeld,
Marc Bohan, Guy Laroche,
Sonia Rykiel, Mary Quant
Yves Saint Laurent
Provence’ın sessiz, utangaç çocuğu. Annesinin taşrada ezileceğini düşünerek büyük şehire gitmeyi zorladığı dev sanatçı. Dior atölyelerinde kazandığı tecrübeyi yelken yaparak etnik ufuklara keşiflere çıkan bir üstad. Rusya, Afrika, Fas gibi farklı kültürlerin egzotik renklerini harmanlayan bir stil. Kadına smokin giydirerek Maxims adlı erkekler kulübünün kapılarını kırabilen bir devrimci. Tüm turuncuların ve pembelerin şefi. Siyahın efendisi. Senede iki kez gerçekleştirdiği 100 tabloluk koleksiyonları ile en uzun soluklu podyum kralı. Ceket tayyörlerin sihirbazı, romantizm ve kalitenin abidesi… Paris modasının imparatoru.
Pierre Cardin
Kübizm ve liberalizmin öncüsü, mimariyi ve dengeyi podyumlarda şahlandıran bir virtüoz. Ekose, krep ve keçenin duayeni. Halen gezegenin en çok kazanan modacısı. Vatkalı omuzlar, canlı çarpıcı renkler, kalın rugan kemerler, uzun çizmeler, mini etekler ve üniseks görünümlü manto tayyör ve roblar… Pleksiglasdan deriye, metalden ahşaba her malzemeden aksesuar ve detaylar. Eski çağların günümüze taşınmış stilize uzay çağı moda ordularının kurucusu. Modern dönemin kapılarını sonsuza dek açan büyük tasarımcı.
1970-1980 (İngİlİz ve Japon İşgalİ)
Thiery Mugler, Jean-Charles de Castelbajac,
Claude Montana, Jean-Paul Gaultier, Kenzo,
Hanae Mori, Issey Miyake, Vivienne Westwood,
Zandra Rhodes, Rıfat Özbek, John Galliano
Jean Paul Gaultier
Modanın asi prensi, marjinal bir anarşist, sınır tanımayan giysiler ile şok yaratabilen bir kreatör. Kolajı andıran dekolte ve dekupeler ile yeni görünümler sunabilen büyük terzi. Eklektizmin öncüsü. Tüy, deri, lase,
rafya gibi kullanımı zor malzemeyi bile estetiğe dönüştürebilen bir yetenek. Optik işlemeler ile serap yaratabilen bir teknik. Tayyör ve trençkotların son şefi. Cinsiyetsiz ve yaşsız erotizmin kostüm uzmanı bir dahi.
1980-1990 (Latİn Yıllar)
Moschino, Christian
Lacroix, Azzedine Alaïa,
Romeo Gigli, Yohji
Yamamoto, Giorgio
Armani, Gianfranco
Ferré, Gianni Versace,
Dolce&Gabbana
Giorgio Armani
Sade ve rahatlığın zirvedeki imzası; pasteller ile dans edebilen, örme ve dokumaları bedensiz modelleyebilen bir norm. İtalyan tekstilinin buluşlarını tasarımlarına taşıyan bir şövalye. Dekorasyondan yaşam stiline yön verebilen emsalsiz bir gusto. Hiç kredi kullanmadan yaratılmış dev bir moda imparatorluğu. Kullanışlı ve ergonomik bir prestijli tarz. Modernliğin damgası.
1900-2000 (Amerİkan Yıllar)
Bill Blass, Calvin Klein, Ralph Lauren,
Norma Kamali, Donna Karan, Anne Sui,
Stella McCartney
Ralph Lauren
Amerikan stilinin tartışmasız en önemli öncüsü. Muhteşem Gatsby gibi pahalı ve kaliteli bir dinginlik. Kaşmir, flanel ve kaşe kumaşların trikolar ile buluştuğu sportif bir sunum. Tüm stillerden farklı bir maskülen tarz. Canlı ve parlak renklerin griler ve tabular ile kavgasını lacivertle barıştıran renk gamının kaşifi. Kültürlü ve zengin büyük burjuvalar tarafından en çok tercih edilen…