Kasım
sayımız çıktı

Atalarımızın has atları

Osmanlı tarihinde öne çıkan kavram, yer, eşya, deyim, durum ve daha birçok kelimenin çoğu, bugün ya bilinmiyor, ya yanlış biliniyor ve kullanılıyor. Yeni yılda yeni bir sayfa daha açıyoruz ve A’yla başlıyoruz. 

AT CANBAZI: Alay ve gösteri günlerinde at sırtında türlü gösteriler yaparak bahşiş toplar, diğer zamanlarda at satıcı ve alıcılarına aracılık, at tellallığı yaparlardı. İstanbul’daki Atmeydanı bunların bir bakıma geçim yeriydi. 

AT DİVANI: Savaş veya hücüm kararı verilmesi ya da bir ayaklanma sırasında hakanın, melik veya sultanın ileri gelenlerle gündemi konuşup karar vermesi, bu sırada elinin atının dizgininde bir ayağının da üzengide olması eski bir gelenekti. Bunun bir benzeri de ayak divanıydı. 

AT GEMİSİ/ KAYIĞI: Atları kıyıdan karşı kıyıya geçirmede kullanılan yayvan ve geniş mavna. Boğaziçi’nde, Çanakkale-Gelibolu, Dilovası, Hersekdili arasında araba vapuru hizmeti veren at gemileri çalıştırılırdı. Büyük ırmakların köprüden uzak kıyılarında da at kayığı çalıştırılır; seferî orduların, kervanların hayvan ve arabaları için de bu tür tekneler yapılırdı. 

ATMEYDANI: Hipodrom. İstanbul’un fethinden sonra burada at yarışları, at alım satımları, atlı gösteriler yapıldığından Türkler hipodrom anlamında Atmeydanı adını verdiler. I. Ahmed’in burada yaptırdığı büyük cami, bir süre Ahmediye, daha sonra Sultanahmet Camii adıyla anıldığından Atmeydanı adı da Sultanahmet meydanı oldu. Bitişik Ayasofya Meydanı ile İstanbul’un bu en geniş ve anıtlarla dolu meydanı, Osmanlı tarihinin, tören düğün ve eğlencelerine de korkunç ayaklanmalarına da sahnelik etti. Yeniçeri Ocağı kaldırılınca Atmeydanı adı da kul ayaklanmalarını anımsattığından sakıncalı görülerek unutuldu. Sultan Abdülaziz’in buyruğuyla 1863’te Sultanahmet parkı düzenlenerek ilk Osmanlı sergisi burada açıldı. 

AT MEZARLIĞI: Cinsleri ve özellikleri kadar sahiplerinden dolayı da ünlenen atların gömüldüğü mezarlık. Büyük İskenderin ölen atı için cenaze alayı düzenlenip lahit yapılması gibi , kimi padişahların ölen atlarının da Üsküdar İhsaniye’de Çiçekçi kahvehanesinin karşısında, Karacaahmet’in uzantısı olan At Mezarlığına gömüldüğü söylenir. II. Osman’ın Sisli Kır adlı atı da buraya gömülmüş, yazılı mezartaşı dikilmişti. Yazı şudur: “Zıll-i Hakk Hazret-i Osman Hânın / Sisli Kır atı ki anılmıştır/ Emr-i Yezdan ile mevt erişincek/ Bu makam içre o gömülmüştür.” Sonraları “At Taşı” denen bu mezar, bir tür kutsallık kazandığından sancılanan atlar çevresinde dolaştırılırmış. 

AT OĞLANLARI: Saray ahırlarında görevli seyisler. 18. yüzyılda, İstanbul ve Edirne saraylarında ve dış ahırlardaki mevcutları 600 dolayında idi. 

AT PAZARI: At alım satımı yapılan yer. Her kentte, her gün at alım satımı yapılan pazarlardan ayrıca eski “yabanlı pazarları”nda da bölge pazarı olarak, yılın belirli günlerinde at pazarları kurulurdu. İstanbul’un en büyük at pazarı Atmeydanı da denen Sultanahmet meydanıydı. 

Bir törende II. Selim’i atlı gösteren yabancı bir resim.