Kasım
sayımız çıktı

Madrid’in virüsle parlayan sihirli sol kramponu

Real Madrid’in onursal başkanı Francisco Gento, 18 Ocak’ta 88 yaşında son nefesini verdi. Aslında atlet olsa yeriydi. Sihirli sol kramponuyla çektiği mermi gibi şutlarla, çim sahalara fazla gelmişti. Alfredo di Stefano ve Ferenc Puskas’la birlikteliği ise yıllarca zaferle eşanlamlı olarak kullanılmıştı.

Aslında bütün hikaye bir salgınla başlamıştı! İki yıldır dünyaya kan ağ­latan Covid-19 illetiyle tanış­mamızdan bir ömür evvel, bu sefer bir grip salgını olmuştu tarihin akışını değiştiren. Ba­şından başlayalım anlatmaya… 1933’te dünyaya gelen sol açık, La Liga’ya doğduğu mın­tıkanın gözbebeği Racing San­tander’de merhaba demişti. Bir türlü göze giremeyen de­likanlının kaderini değiştiren ise bir Real Madrid maçı ol­muştu. Karşılaşma öncesinde Santander takımının oyun­cuları hastalıktan kırılınca, şans yüzüne gülmüş; 72 saat geçmeden maçta harikalar ya­ratan 19 yaşındaki gence Re­al Madrid’den transfer teklifi gelmişti.

İlk sezonunda zorlansa da, takımın yıldızı di Stefano ona kefildi. O bazuka gibi topa vur­ma kabiliyeti, o sürat öğreni­lecek şeyler değildi. Oyun öğ­retebilirdi… Kısa sürede yük­selişe geçen Gento, bir anda takımın vazgeçilmezi olmuştu. Di Stefano ve sonradan trans­fer edilen Puskas’la ortaklığı, kitaplara altın harflerle kazı­nacak; Şampiyon Kulüpler Ku­pası’nın demir almasıyla Real Madrid’i üst üste beş defa Av­rupa’nın zirvesine taşıyacaktı.

Real Madrid tarihine adını altın harflerle yazdıran Paco Gento, tarihin gördüğü en büyük kupa koleksiyonerlerinden biriydi.

Tarihin gördüğü en büyük kupa koleksiyonerlerinden biriydi Gento. Real’de 18 se­zonun ve 182 golün ardından 1971’de futbola veda edereken özgeçmişinde 12 lig, 6 Şampi­yon Kulüpler şampiyonluğu yazıyordu.

Düşünün, İspanya tarihi­nin en başarılı üçüncü takı­mı olan Atletico Madrid’in 11 şampiyonluğu var. Kupa 1 tarihine bakacak olursak, Mi­lan’ın 7, Bayern Münih ve Li­verpool’un 6 zaferi… Tek başı­na köklü kulüplerden çok daha fazlasını kazanan sol açığın başarıları ise akıllara durgun­luk verecek seviyede.

Tesadüf bu ya Gento, millî takımda son golünü de Türki­ye’ye atmıştı. Hocalık kariye­rinde pek tutunamayan efsa­ne, di Stefano’nun ölümünden sonra da Real Madrid’in onur­sal başkanı olmuştu.

Kimbilir küçücük bir ta­kımdaki salgın, belki de futbol tarihini değiştirmişti. Peki ya o gün grip Santander’i vurma­saydı?