Epik dizi “Those About to Die”, 20. yüzyıl sinemasına damgasını vuran filmlerden “Ben- Hur”la başlayan, “Gladiatör”le devam eden Roma tarihi kurgularını yeniden ekranlara taşıyor. İmparator Vespassian’ı Anthony Hopkins’in canlandırdığı 10 bölümlük aksiyon, entrika ve dram, sağlam senaryosu ve Colosseum’daki atlı araba yarışlarıyla öne çıkıyor.
Prime Video’ya 18 Temmuz 2024’te yüklenen 10 bölümlük yüksek bütçeli epik dizi “Those About to Die”, Roma İmparatorluğu’nda 69-96 yılları arasında hüküm süren, birbiri ardına tahta çıkmış üç imparatordan oluşan Flavius Hanedanı zamanında geçiyor. Sir Anthony Hopkins, iki oğlu arasından yerini dolduracak varisini seçmesi gereken hanedanın kurucusu yaşlı İmparator Vespassian rolünde. Asker Titus’u Tom Hughes, politikacı Domitian’ı ise Jojo Macari canlandırıyor. “Gladiator” filminin de esin kaynağı olan Daniel P. Mannix’in 1958 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan “Those About to Die”ın senaristi Robert Rodat. Dizinin yönetmeni ise “Independence Day”, “The Day After Tomorrow”, “Godzilla” gibi önemli gişe başarılarına imza atmış olan filmlerde imzası bulunan Roland Emmerich.
Dizinin geçtiği 1. yüzyılda Roma’da dengeler çok hassas. Nero’nun ölümüyle birlikte Julio-Claudian dönemi sona ermiş. “Dört İmparator Yılı” olarak bilinen 69’da içsavaş ülkeyi kasıp kavurmuş. Sonunda senatonun Vespasian’ı hükümdar ilan etmesiyle birlikte, Flavius Hanedanı ülkede reformlar yaparak bir süre istikrarı sağlıyor. Ancak Roma’da şartların herkes için aynı olmadığını; saray çevrelerinde şaraplar su gibi akarken kölelerin ancak zorlu mücadeleler sonucunda bir ihtimal özgürlüklerine kavuşabildiğini; kadınların-çocukların yok sayıldığını; şiddet ve zulmün olağan karşılandığını belirtelim. Çökmekte olan bu imparatorluğun halkını tatmin eden tek “eğlence” ise ölüm ve işkence. Atlı araba yarışları, gladyatör dövüşleri, arenalarda aslanlara karşı koymaya çalışan köleler… Dönemin “spor” karşılaşmalarında, tıpkı bugün olduğu gibi dizginler zengin ve güçlü olanın elinde.
Dizide en önemli tarihî kişilikler Flavius ailesinden. Anthony Hopkins sağduyusu kadar hırsıyla da tanınan Vespasian olarak özellikle ilk bölümlerde tüm ışığı üzerine çekiyor. Vespasian’ın biri askerî lider Titus, diğeri akıllı politikacı Domitian adındaki iki oğlunu canlandıran Tom Hughes ve Jojo Macari de başarılı performanslar ortaya koyuyor. Tabii bu bir belgesel değil; 10 bölüm boyunca aksiyon, dram ve heyecan dolu bir dizi izleyebilmemiz için başka karakterlere de ihtiyacımız var. Dizinin belkemiğini de 1. yüzyılın vahşi eğlence dünyasında umutsuzca tutunmaya çalışan bu bir avuç insanın yaşadıkları oluşturuyor. “Game of Thrones”dan hatırlayacağımız Gallerli oyuncu Iwan Rheon, atlı araba yarış takımı stratejisti ve patronu Tenax rolünde. Yetenekli yarışçı Scorpus ile birlikte Corsi kardeşlerin Endülüs’ten getirdikleri atlarla bir rüya takımı kuran Tenax, bilgisi ve pratik zekasıyla bugünün Formula1 takım yöneticilerinden farksız.
Sara Martins’in canlandırdığı Numibyalı Cala ise baş kadın karakterimiz. Cala köle olarak satılan kızlarını kurtarmaya kararlı mangal yürekli bir anne. Elbette bir gladyatörümüz de var. Bu kişi Cala’nın biricik oğlu, onurlu, güçlü, mert ve dürüst savaşçı Kwame. Önce kendini zindanlarda, sonra gladyatör dövüşlerinin ortasında bulan Kwame’nin en yakın arkadaşı İskandinav Viggo ile Colosseum’da karşı karşıya geleceği gün çok yakın.
Özenli çekimleri, aksiyon sahneleri, başarılı oyunculuk performansları, entrika ve gerilim dozu iyi ayarlanmış olan “Those About to Die”da, tarihteki gerçek kişilikler, yapılar, suikastlar, doğal afetler de yer alıyor. Ancak bunların hepsinin birebir tarihteki şekil ve akışta gerçekleşmediğini belirtmek lazım. Bununla birlikte Roma’ya Colosseum’u miras bırakan Titus’un Kudüs Tapınağı’nı yoketmesini; kardeşi Domitian’ın bu olayın anısına Titus Kemeri’ni inşa ettirmesini; Vezüv yanardağının patlamasını; Roma’yı yakıp kavuran yangınları ve Colosseum inşaatının tamamlanmasını görüyoruz. Antik Roma’nın üzerine kurulduğu 7 tepeden Aventino ve Palatino arasında yer alan görkemli stadyum Circus Maximus, dizinin temel mekanlarından biri. Yılın 200 günü oyunlar oynatılan 300 bin kişi kapasiteli bu arena, atlı araba yarışları için kurulan bir stadyum. 7 turdan oluşan atlı araba yarışının sürücüleri, çoğunlukla özgürlüğünü kazanmak için her şeyi göze alan köleler.
“Saving Private Ryan”da da (“Er Ryan’ı Kurtarmak”) imzası bulunan Robert Rodat, Roma tarihine özel ilgisi olan bir senarist. Derinlemesine bir kaynak çalışması yapıp günümüze ulaşan mektupları dahi okuyan yazar, hikayeyi o dönemde yaşayan karakterlerin ne tür duygular yaşayabileceğini hayal ederek yazmış. Rodat, Entertainment Weekly’e yaptığı açıklamada “Otokrasinin eşiğinde sözde demokratik bir toplumumuz var. Ezici bir göç baskısı var. Karmaşık cinsiyet meseleleri sözkonusu. Gelir dağılımı eşitsiz. Temel ihtiyaç ve erdemlerden vazgeçme pahasına aptalca, önemsiz uğraşlarla uzlaştırılan, eğlenceyle oyalanan koskoca bir toplum var” sözleriyle Roma’nın gerileme devri ile çağdaş Amerikan toplumu arasındaki benzerliklere değiniyor.
Bu senenin sonuna doğru Oscar ödüllü yönetmen Ridley Scott’un “Gladiator 2”si de vizyonda olacak. Merakla beklenen bu film seyircisiyle buluşmadan önce, “Those About to Die” antik Roma meraklılarının aradığı aksiyon, entrika, kan, şiddet ve hatta aşk namına ne varsa küçük ekrandan sunmaya hazır.
BİR KLASİK: BEN-HUR
Unutulmaz Charlton Heston
“Spartacus”tan “Caligula”ya, “Gladiator”dan HBO dizisi “Rome”a, Hollywood’un Roma İmparatorluğu’na olan takıntısı malum. Ancak atlı araba yarışlarının ağırlıklı olduğu “Those About to Die”, ister istemez akla Charlton Heston’ın Judah Ben-Hur rolünde olduğu 1959 tarihli “Ben-Hur” fimini getiriyor. 11 Oscarlı film, sinema tarihinin temel taşlarından. Ben-Hur’un beyaz atlı, bir zamanlar en yakın arkadaşı şimdi rakibi Mesala’nın siyah atlı arabalarıyla Colosseum’daki yarış sahnesi unutulmazdır. Bu filmde de tıpkı “Those About to Die”da olduğu gibi Endülüs ve Lipizzan atları kullanılmıştı.