Türkiye’de tarih alanının en önemli isimlerinden Zafer Toprak, cumhuriyetin 100. yılında pek çok yeni çalışmaya imza atmak üzereyken aramızdan ayrıldı. Boğaziçi Üniversitesi, Tarih Vakfı ve Yurt Yayınları gibi köklü kurumların tarihinde izini bıraktı, yüzlerce öğrenci yetiştirdi, eserleriyle özgün ve çokyönlü bir tarih anlayışının temsilcisi oldu.
Zafer Toprak, zengin yayın külliyatı ve farklı alanlara yayılan çalışmalarıyla özgün bir tarihçi; bilimin temel kriterlerini içselleştirmiş, sağlam kurumların gücüne inanan, çokyönlü bir 20. yüzyıl aydınıydı.
2. Dünya Savaşı ertesinde 1946’da İstanbullu öğretmen bir anne-babanın çocuğu olarak Zonguldak’ta doğdu. İlkokul döneminde İstanbul’a döndükten sonra Saint-Joseph Lisesi’nin ardından 1969’da Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. 1968 Mülkiyesi’nde bulunmak onun için önemli bir tecrübeydi.
İngilizcenin öneminin farkında olan Toprak, üniversitenin ardından yüksek lisans eğitimini Londra Üniversitesi’nde tamamladı. Ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ndeki doktora eğitimi sırasında yazdığı 2. Meşrutiyet dönemine odaklanan “Türkiye’de Milli İktisat (1908-1918)” başlıklı tezi, Türkiye’nin en çok referans verilen doktora tezlerinden biri oldu. 1977’de ise, emekliliğine dek yaklaşık 40 yıl boyunca parçası olacağı Boğaziçi Üniversitesi Beşeri Bilimler Bölümü’ne katıldı.
1992’de Boğaziçi Üniversitesi’nin seçimle göreve gelen ilk rektörü Prof. Üstün Ergüder, ondan Atatürk Enstitüsü’nü farklı disiplinleri kesiştiren bir yüksek lisans ve doktora programı hâline getirmesini rica etmişti. 1992-2013 arasında enstitünün kurucu başkanı olarak görev yapan Toprak, bu süre zarfında akademik kadrodan ders içeriklerine her konuyla titizlikle ilgilendi; farklı disiplinlerden öğrencilerin çok çeşitli konular üzerinden geç Osmanlı ve cumhuriyet dönemlerine eleştirel bir şekilde yaklaştığı, uluslararası saygınlığa sahip bir kurum oluşturdu.
Zafer Toprak’ın bilimsel özgünlüğünün temelinde nicelikten çok nitelikle ilgilenmesi; eserlerinin konu çeşitliliği; kaynaklarının zenginliği ve ele aldığı toplumsal kesimlerin farklılığı yatıyordu. İmparatorluktan cumhuriyete geçiş sürecinde (1908-1946) siyasi elitten işçilere, kadınlardan tüccarlara ve düşünürlere dek toplumun çeşitli kesimlerinin dönüşümlerini farklı boyutlarıyla değerlendirdi.
Zafer Toprak, üniversite dışında Yurt Yayınları’nın ve Tarih Vakfı’nın da kurucuları arasında yer aldı. Hazırladığı sergiler, tarihe ilgi duyan pek çok kişiye ilginç hikayeler nakletti. Yazdığı kurum tarihi kitaplarıysa, iktisadi kurumların güçlü bir ekonomik ve toplumsal hayatın ne kadar önemli bir parçası olduğunu gösterdi.
Hoca, cumhuriyetin 100. yılında pek çok çalışmaya imza atmak üzereyken aramızdan ayrıldı. Bu eserlerden bazılarının ileriki günlerde yayımlanacağını umuyoruz. Eserleri bu alanda çalışan herkes için referans olmaya devam edecek.