Bütün dünyaya Uzakdoğu sporlarını tanıtan ve sevdiren Bruce Lee’nin hayatından bir kesiti konu alan Ejderin Doğuşu (Birth of the Dragon) bu ay vizyona giriyor. Film, ‘beyaz’ aşkından vazgeçemeyen Hollywood’u tatmin ederken, Asyalılar için hayalkırıklığı oldu.
Hong Kong sokaklarında feci şekilde dayak yiyen ve böylece 13 yaşında Kung Fu öğrenmeye karar veren efsanevi oyuncu Bruce Lee, ülkesinde pek çok turnuvaya katıldıktan ve sokaklarda dövüştükten sonra 1959’da Amerika’ya gelir ve kendi okulunu açar. Yetiştirdiği öğrenciler ve rol aldığı filmlerle namı hızla yayılan Bruce Lee’nin kariyeri 1964’teki ilginç bir karşılaşma ile önemli ölçüde değişir.
Binlerce senelik Çin geleneğine göre bilgi güçtür ve paylaşılmaz. Bu nedenle Bruce Lee’nin Kung Fu okulu açması Çin’de hoş karşılanmaz ve Shaolin Manastırı’ndan Amerika’ya gelen dövüş sanatları ustası Wong Jack Man, Lee’ye meydan okur. Hakemsiz ve kuralsız geçen dövüşü kimin kazandığı halen tartışmalı.
Film fazlasıyla Hollywood yapımı olduğu gerekçesiyle, Bruce Lee’nin kızı da dahil olmak üzere, pek çok Asyalı tarafından eleştirildi. Özellikle de gerçekdışı beyaz bir karakterin hiç sebepsiz kahramanlaştırılması ve görevlerinden birinin de Çinli güzel kızı öpmek olması bir hayli eleştiri topladı.
Bruce Lee’nin gerçek hayatta maruz kaldığı “dövüşüyle varolma ve ırkçılık mücadelesi”ni görmek istiyorsanız bu film sizi hayalkırıklığına uğratacaktır. Ancak destansı dövüş sahneleri ve başarılı bir kareografi izlemek istiyorsanız kaçırmayın.