Kasım
sayımız çıktı

Gözü körolasıca Appius, seçmen listelerine n’aaptın?

Appius Claudius hem merkezden taşraya seçmen kaydırmış hem de oy için insanlara “Abi senin oğlanı senatoya alacağız merak etme” diye vaatler yağdırmış ve sonra kendi hazırladığı seçmen listeleri sayesinde iki kere Konsül seçilmiş ve ayrıca iki kere de diktatör olmuş… Appius Claudius son diktatörlüğünün ardından, herkes adama lanet ettiği için kör olmuş ama bence trahoma olmuştur. 

Tarihin gördüğü en uzun süreli cumhuriyetlerden biri olan Roma Cumhuriyeti’nin sonunu getiren onlarca olay arasında, bir de seçim usulsüzlüklerinin giderek artması sıralanır. 

Şimdi biliyorsunuz bu Romalılar seçim manyağı. Daha doğrusu seçimle iş başına gelen konsüllerin görev süresi sadece 1 yılla sınırlı olduğundan her yıl seçim yapıyorlar.  Ama tabii seçim yapılıyor yapılmasına da kimler oy verecek? İşte kimin oy vereceğini de her beş yılda bir kurban bayramından önce yaptıkları sayımla belirliyorlar. Kurban bayramını da beş yılda bir yapıyorlar; artık itibardan mı tasarruf ediyorlar orasını bilmiyorum ama zaten krallık zamanından kalma bir gelenek. Aklımda yanlış kalmadıysa bunların krallarından biri ilk  kez “Ulan şu tebayı bir sayalım kaç kişiyiz bilelim, ne aldık ne verdik görelim” diyerek nüfus sayımına kalkışıyor; nüfus sayımı tamamlanınca da kurban kesiyor. Bunlar tabii Roma Krallığı zamanı işleri; nereden baksanız MÖ 6. yüzyıl falan. Öyle bizde bir ara yapıldığı gibi sokağa çıkma yasağı ilan edip adam saymıyorlar diye tahmin ediyorum; o yüzden uzun sürmüş olabilir. 

Cumhuriyet döneminde de bu gelenek devam ettiriliyor, her beş yılda bir nüfus sayımı yapılıyor, seçmenler belirleniyor, sonrasında da kurban kesiliyor. “Allah kabul etsin” diyeceğim ama şimdi bunlar kurbanı gidip Jüpiter’e falan kesiyorlardır, o kısımları hiç hatırlamıyorum; bu bakımdan kabul olur mu bilemeyeceğim ama önemli olan niyet; bence kabul olmuştur. 

Her neyse, Roma’da seçimlerde yapılan sahtekarlıklar işte öncelikle bu sayımda yapılıyor. Ama ne hikmetse mesela Roma Cumhuriyeti’nin son yüzyılında, galiba milattan önce 86 ile 70 yılları arasında hiç sayım yapılmayan koca bir 16 yıl var. Zaten bu 16 yılın arkasından sayım yapılıp seçmen listeleri muhtarlıklarda askıya çıktığında seçmen sayısının ikiye katlandığı görülebiliyor. 

Bu son yüzyıl zaten seçim hilelerinin yoğunlaştığı dönem ama, Roma’da nüfus sayımını yapanın ipleri de elinde tuttuğu çok daha eskiden bilinen bir gerçek. Mesela MÖ 4. yüzyılda bir tür bayındırlık ve iskân bakanlığı ve nüfus müdürlüğü arasında gidip gelen Censor’luk makamına oturan ve bizim “Yol yabdı” diye tanıdığımız, 600 kilometrelik Appian Yolu’nu yaptıran, ilk su kemeri Appian Kemeri’ni inşa ettiren Appius Claudius bu konuda öncü. Appius Claudius, bütün bu imar işlerini (şimdi ben Livy’nin yalancısıyım) hiçbir denetim olmadan yapmış; hiç kimse abiye “Şurayı kaça yaptırdın, buraya kaç para harcadın,” diye sormamış; zira abi senatör listelerini falan hep kafasına göre doldurmuş. 

Zaten arkadaş seçmen listelerini oluşturacak olan sayımı yapmadan önce de neler yapmış neler… O dönem Roma’da oy hakkı olan 35 kabile var eğer aklımda yanlış kalmadıysa ve bunların sadece dördü şehir merkezinde, diğerleri hep belde belediyesi (Belde belediyesi tamlamasını hayatımda ilk kez kullandım; editörlerimden rica ediyorum, lütfen “Barışçığım iyice suyunu çıkardın, Roma’da belde belediyesi ne ulan?” demesinler). 

Appius Claudius hem merkezden taşraya seçmen kaydırmış hem de oy için insanlara “Abi senin oğlanı senatoya alacağız merak etme” diye vaatler yağdırmış ve sonra kendi hazırladığı seçmen listeleri sayesinde iki kere Konsül seçilmiş ve ayrıca iki kere de diktatör olmuş. 

Hepsi yetmiyormuş gibi, dönemin belediye başkanı diyebileceğimiz Aedil’lik makamına daha önce sözverdiği adamlardan birinin oğlu Gnaeus Flavius’un seçilmesini de hileyle sağlamış, gözü kör olasıca. 

Gerçi şimdi adamın hakkını da yemeyelim. Bu Roma demokrasisi, bildiğimiz demokrasiye benzemiyor; Flavius’a sırf eski bir kölenin oğlu diye uyuz olmuş olabilir bu Romalı tarihçiler. Bu adama “dandik bir belediye başkanıydı” diyen de Livy. Zaten Livy’ye bakılırsa Appius Claudius son diktatörlüğünün ardından, herkes adama lanet ettiği için kör olmuş ama bence trahoma olmuştur. Neticede her ne kadar kanalizasyonu falan bulmuş olsalar da o dönemde hijyen koşulları pek de öyle gıpta edilir cinsten değil.