COVID-19 ekonomiyi “ne kadar” öldürecek? Bundan tam 1 yüzyıl önce sona eren influenza salgını (İspanyol gribi), 1. Dünya Savaşı’ndan henüz çıkmış dünyada, yaşayan her 100 kişiden yaklaşık 2.5’inin ölümüne yolaçmıştı. GSMH üzerindeki etkisi ise ortalama yüzde 6 civarında bir küçülme idi. Şüphesiz iki dünya savaşında yaşanılan ekonomik kayıp çok daha yüksektir. Yaşadığımız salgının ekonomik etkileri, şimdilik 2008 kriziyle aynı oranda bir kayıp gösteriyor. Tabii şimdilik.
İspanyol gribi salgını olarak da bilinen influenza virüsünün yolaçtığı dünya çapındaki pandemi, Ocak 1918’den Aralık 1920’ye kadar sürdü. Bu süre zarfında salgın, yayılma hızı ve neden olduğu ölümler açısından inişli çıkışlı bir grafik izledi ve üç dalga halinde görüldü. İlk dalga 1918 ilkbaharında oluştu, ikinci ve en ölümcül olanı 1918 Eylül’ünden 1919 Ocak ayına kadar sürdü, sonuncu dalga ise Şubat 1919-Haziran 1920 arasında gerçekleşti.
Bu salgının, dünya çapında 40-50 milyon kişinin, yani o dönemki dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 2-2.5’i kadarının ölümüne neden olduğu tahmin ediliyor. Ölüm sayısının çok daha yukarılarda olabileceğini öne sürenler de var. Tüm dünya nüfusunun üçte birinin bu salgınlar sırasında hastalığa yakalandığını tahmin edenler de var. Bu rakamlara dayanılarak, İspanyol gribinin öldürme oranının, hastalığa yakalananlar arasında yüzde 6-7.5 olduğu söylenebilir.
İspanyol gribi yüzünden hayatını kaybedenler arasında birçok ünlü kişi de yer alıyor. Örneğin, sosyolog Max Weber, sanatçılar Gustav Klimt ve Egon Schiele, şu anki ABD Başkanı Donald Trump’ın büyükbabası Frederick Trump… O dönem ABD Başkanı Woodrow Wilson hayatını kaybetmedi ama hastalıktan ciddi biçimde etkilendi. Bu durumun, Başkan Wilson’ın Versailles Antlaşması’ndaki tutumunu belirlediği, Almanya’ya dikte edilen çok sert şartların oluşmasına katkıda bulunduğu da iddialar arasında. Dolayısıyla, İspanyol gribinin 2. Dünya Savaşı’nı oluşturan şartlara -dolaylı da olsa- katkıda bulunmuş olması mümkün (Barro, Ursúa ve Weng; 2020).
Tarihte veba salgınlarından sonra dünyanın başına gelen en büyük salgın felaketi olan İspanyol gribinin ciddi ekonomik etkilerinin de olduğu muhakkak. Bunlar, şu anda yaşadığımız salgında olduğu gibi, yayılmayı önlemek amacıyla, kaçınılmaz şekilde uygulanan izolasyon politikalarının sonucu. Ayrıca üretimde kullanılabilecek insan kaynağındaki eksilme de etkili. Sosyal izolasyon ve salgının sosyo-psikolojik etkileri birçok sektörde talebi çökerterek üretimde sert düşüşlere yol açıyor. Diğer yandan talep olsa dahi, hastalanan insanların üretimden çekilmesi ve sağlık nedeniyle işyerlerinde alınan önlemler üretimin aksamasına yol açıyor.
Thomas A. Garrett, 1918 salgınının ekonomik etkilerini incelediği 2008 tarihli makalesine başlarken yakın bir gelecekte oluşabilecek influenza pandemisine dair endişesini dile getirmişti! Böyle bir salgının milyonlarca kişinin ölümüne ve milyarlarca dolarlık bir ekonomik kayba mal olacağı konusundaki öngörülerini aktarmıştı. Garrett bu makalesinde 1918 salgınının ekonomik etkilerine değinen bazı gazete haberlerine de yer veriyor. Bir iki örnek vermek gerekirse; The Arkansas Gazette’de 19 Ekim 1918 tarihinde yer alan bir habere göre, Arkansas’lı tüccarlar iş hacimlerinin yüzde 40 oranında düştüğünü, şehirlerinde satışları artan tek işletmelerin ilaç dükkanları olduğunu belirtiyorlar. The Commercial Appeal ise Tennessee’de tren seferlerinin personel kaybı nedeniyle aksadığını (5 Ekim), kömür madenlerinde üretimin yüzde 50 düştüğünü söylüyor (17 Ekim).
Correia, Luck ve Verner de (2020), çalışmalarında, İspanyol gribine karşı alınan önlemler ve ekonomik etkileri üzerine benzer, anekdotal bulgulara yer veriyor. New York Times, 5 Ekim 1918 tarihinde, ilk alınan izolasyon önlemlerini anlatırken, gıda ve ilaç satanlar dışında tüm dükkanların Sağlık Kurulu kararı uyarınca saat 16.00’dan sonra kapatılacağını; fabrikaların çalışma saatlerinin kısıtlandığını ve kalabalık saatlerde ulaşımdaki insan sayısını düşürmek için önlem alındığını belirtiyor. Alınacak önlemlerin sertlik derecesi hakkında bazı tartışmaların o günlerde de yapıldığını gazete haberlerinden takip edebilmek mümkün. 7 Ekim tarihli Seattle Star, büyük dans salonları ve kiliselerin acil hastanelerine dönüştürüleceğini yazıyor.
Ekonomik etkilere gelince… Wall Street Journal (WSJ), 21 Ekim 1918 tarihinde büyük talep artışı sonucu Aspirin, Kinin, Rhinitis, Camphor ve birçok dezenfektanın fiyatlarında artışlar olduğunu; 24 Ekim 1918 tarihli sayısında ABD’nin hemen hemen her yerinde üretimde düşüş görüldüğünü ve bazı yerlerde bu oranın yüzde 50’ye vardığını; 25 Ekim 1918 tarihinde işçi yokluğu nedeniyle bakır üretimindeki azalmanın ciddi sorun yarattığını yazıyor.
Salgının makro ekonomik etkileri konusunda bir şey söylemek istenirse, ekonomistlerin ilk bakacağı ölçüt, doğal olarak, Gayri Safi Millî Hasıla (GSMH) olacaktır. Yaklaşık 42 ülke için o dönemki kişi başına reel (sabit fiyatlarla) GSMH verilerine ulaşmak mümkün (https://scholar.harvard.edu/barro/publications/macroeconomic-crises-1870-bpea). İlk akla gelen yöntem, ülkelerin salgın dönemindeki kişi başına reel GSMH’larının değişimini incelemek olabilir. Barro ve Ursúa (2008) böyle bir yaklaşımla, salgının dünya ekonomisi üzerinde çok ciddi bir etkisi olduğunu buluyorlar. Yazarlar, 1870’den sonra, 1 veya daha fazla yıl boyunca, kişi başına reel GSMH’da yüzde 10’dan daha fazla küçülmeye sebep olan olayları incelediklerinde üç büyük felaket gözlemliyorlar: 1. ve 2. Dünya Savaşları ile 1929 büyük buhranı. İspanyol gribi salgını, bu üç hadiseden sonra en büyük ekonomik felaket olarak ortaya çıkıyor. Bu çalışma, yüzde 10’un üzerinde küçülme dalgası 1920 ve 1921 tarihlerinden birinde son bulan 10 ülke saptıyor (Barro ve Ursúa, 2008, Tablo C2). Bu daralma dalgalarında, İspanyol gribinin etkisi olduğu açık. Bu 10 ülke için küçülme dalgası ortalamada 2.1 yıl sürüyor ve GSMH’daki küçülmenin ortalamasının yüzde 18’i aşıyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse GSMH’daki küçülme 1. Dünya Savaşı’nda ve 1929 Büyük Buhranı’nda, sırasıyla % 21 ve % 22; 2. Dünya Savaşı’nda ise % 36’ya yükseliyor (Barro ve Ursúa, 2008, Tablo 7). Aşağıdaki tablo, bu 10 ülkede yaşanılan daralma oranlarını (ve sürelerini) gösteriyor.
% 10’dan daha fazla küçülme yaşayan ülkeler
ÜLKE | KÜÇÜLME (SÜRE,YIL) | ÜLKE | KÜÇÜLME (SÜRE,YIL) |
ABD | % 12 (3) | İsveç | % 11 (1) |
Birleşik Krallık | % 19 (3) | Kanada | % 30 (4) |
Güney Afrika | % 24 (2) | Norveç | % 11 (1) |
İtalya | % 22 (2) | Uruguay | % 14 (1) |
İzlanda | % 16 (1) | Singapur | % 23 (3) |
Elbette, salgının ekonomisine daha az hasar verdiği (% 10’un altında kalan) birçok ülke mevcut. Ancak bu analiz, İspanyol gribi salgınını, verisine sahip olduğumuz tarihte, ülke ekonomilerine % 10’dan daha fazla küçülme yaşatan olaylar dizisinde 4. sıraya koyuyor.
Barro ve Ursúa (2008) her ne kadar 1. Dünya Savaşı’nın etkisini salgının etkisinden ayrı tutmuşsa da, kullandıkları yöntem bu savaşın gecikmeli etkilerinin, salgın etkilerine karışması potansiyelini barındırıyor. Bu nedenle, salgın ve savaşın etkilerini daha iyi bir yöntem aracılığıyla ayrıştırmaya çalışan Barro, Ursúa ve Weng (2020), 1918 büyük salgınının, kişi başına GSMH üzerindeki etkisinin ortalama yüzde 6 civarında bir küçülmeye tekabül ettiğini tahmin etmiştir. Bu rakamın 1. Dünya Savaşı’nda ise yüzde 8.4’e tekabül ettiği sonucuna varmıştır.
İspanyol gribinin kişi başı GSMH’da ortalama yüzde 6’lık bir küçülmeye neden olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam 1. Dünya Savaşı’nda yüzde 8.4’e tekabül ediyordu.
Salgından kaynaklanan küçülmenin sayısal boyutunu tam olarak kestirmek mümkün olmasa da, bu analizler salgının tarihte önemli ekonomik felaketlerden birine yolaçtığını, dünya savaşları ve 1929 Büyük Buhranı ile kıyaslansa da, etkisinin bunlara göre daha düşük bulunduğunu ortaya koymaktadır. Yüzde 6’lık bir küçülmenin bu ekonomik yıkımlardan daha ziyade “2008 Finansal Krizi”ne benzer bir ekonomik krize işaret ettiğini belirtmekte yarar var.
Peki, buradan yola çıkarak, günümüzde yaşanılan COVID-19 krizinin ekonomik etkileri hakkında öngörüde bulunmak mümkün mü?
İlk olarak ölüm oranları üzerinden bir karşılaştırma yapmak istersek; İspanyol gribinde yüzde 2’lik bir ölüm oranı şu anki dünya nüfusu dikkate alındığında yaklaşık 150 milyon kişinin hayatını kaybetmesi anlamına gelir ki, bu da 2. Dünya Savaşı’nda kaybedilen sayının aşağı yukarı 3 katıdır. Bilim ve teknolojideki ilerleme gözönüne alındığında, bu rakamın çok abartılı olduğunu söyleyebiliriz. Diğer yandan, İspanyol gribine atfedilen yüzde 6 düzeyinde bir ekonomik daralmanın günümüze projeksiyonu, yukarda belirttiğimiz gibi 2008 krizine benzer bir ekonomik krizi düşündürmekte.
Her ne kadar şu anda tahmin yapmak çok zor da olsa, günümüz şartlarında salgının daha kısa sürede kontrol altına alınmasını ve ekonomik etkilerinin İspanyol gribinden biraz daha yumuşak olmasını beklemek makul olabilir. Yine de salgının ekonomik etkileri hakkında fikir verebilecek ilk verilerin gelmeye başladığını, bunların arasında da ilk GSMH küçülmesinin % 6.6 olarak Çin’den geldiğini hatırlatmakta fayda var.