Türkiye solunun tarihine dair iki önemli çalışma, İletişim Yayınları’ndan çıktı. Mete Tunçay ve Erden Akbulut tarafından hazırlanan kitaplardan ilki Milli Mücadele yıllarında faaliyet gösteren Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası’nı, diğeri Mütareke İstanbulu’nda kurulan ve ağırlıklı olarak Rum işçilerin oluşturduğu bir işçi örgütü olan Beynelmilel İşçiler İttihadı’nı anlatıyor.
Türkiye’nin tarihi ve geleceği bakımından çok yoğun siyasi olaylara tanık olduğumuz 2016 yazında, ikide önemli çalışma yayımlandı. Hem Beynelmilel İşçiler İttihadı: Mütareke İstanbulu’nda Rum Ağırlıklı Bir İşçi Örgütü ve TKP ile İlişkileri hem de Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası (1920-1923), Mete Tunçay ve Erden Akbulut’un ortak imzasını taşıyor. Mütareke döneminden KurtuluşSavaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna değin geçen dönemde İstanbul ve Anadolu’da gelişen sol hareket ile işçi örgütlenmelerine odaklanan kitaplar, daha önceden Sosyal Tarih Yayınları tarafından yayımlanmış(sırasıyla 2009 ve 2007). Ancak İletişim Yayınları’ndan çıkan bu yeni basımların, çalışmaların gözden geçirilmişve genişletilmişyeni versiyonları olarak hazırlandığını görüyoruz.
Mete Tunçay’ın esasen yarım asır evvel, 1966’da doçentlik tezi olarak hazırladığı Türkiye’de Sol Akımlar (1908-1925) başlıklı çalışması zamanla genişleyip detaylandı. Önce Türkiye’de Sol Akımlar’ın ikinci cildi hazırlandı ve böylece çalışmanın kapsadığı dönem 1936 yılına dek uzandı. Eserde yer alan başlıklar ise yıllarca verilen emeklerle müstakil birer kitap haline geldiler. Beynelmilel İşçiler İttihadı ve Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası incelemeleri ise Tunçay’ın Erden Akbulut ile birlikte sürdürdüğü çalışmalarının Mütareke dönemini kapsayan ürünleri olarak görülmeli…
Mütareke döneminde işçi örgütlenmeleri –ki bunlar çoğunlukla bir işçi sendikası niteliğindedirler- ağırlıklı olarak İstanbul’da varlık bulur. Aynı zamanda etnik ve dinsel ayrımlara göre kurulmuşolan bu teşkilatlar arasında, Ermenilerin örgütlendiği sosyalist Daşnak ve Hınçak partileri öne çıkar. Rumlar ise 1912’de kurulan “Dersaadet Tetebbuat-ı İctimaiyye Cemiyeti”nden sekiz yıl sonra, “Beynelmilel İşçiler İttihadı” (Bİİ) ismini taşıyan bir federasyonda teşkilatlanırlar. Bu federasyona, çoğunluğunu Rum inşaat ve deniz işçileri ile marangozların oluşturduğu üç büyük sendika da dahil olur. Kitabın yeni basımının yapılmasının da etkenlerinden olan Rusya Devlet Sosyal-Siyasi Tarih Arşivi (RGASPI) fonlarında yer alan belgelere göre, Ticarethane Müstahdemleri Sendikası da Bİİorganizasyonuna dahil olmuştur. 1920 yılında kurulan Beynelmilel İşçiler İttihadı’nın ilk lideri, aynı zamanda Yunanistan Komünist Partisi İstanbul şubesinin de başkanı olan Serafim Maksimos’tur. Örgüt 1921’de Moskova’daki Kızıl Sendikalar Enternasyonali’ne (Profintern) üye olur. 1921’de işgal altındaki İstanbul’daki müttefik kuvvetlerinin polisi Maksimos’u tutuklayınca, Bİİ’nin genel sekreterliği görevini bir Romanya Yahudisi olan Roland Ginzberg üstlenir. Örgütte yer alanların yazışmalarından Bİİ’nin Neos Anthropos (Yeni İnsan) ve Taarruz adında iki yayın organı olduğu anlaşılıyor. Türkiye Komünist Partisi’nin kuruluşuyla bu teşkilata katılan örgüt, 1923 yılına gelindiğinde ise kapatılıyor. Örgütün tarihçesi daha önce Mete Tunçay’ın Türkiye’de Sol Akımlar-I (1908-1925) kitabında yer alan belgelerle anlatılmışolsa da, genişletilmişbu baskıda RGASPI ve TÜSTAV’daki Komintern Arşivi’nden ulaşılan yeni belgelerin Türkçeye aktarılmasıyla çalışmanın güncellenmesi, literatüre çok önemli katkılar sunuyor.
Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyet’e geçiş döneminin çalkantılı ve birçok siyasi gelişmeye gebe yıllarında teşekkül eden oluşumlardan bir diğeri olan Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası da Tunçay ve Akbulut tarafından mercek altına alınmış. Bu siyasi hareketin başlangıç tarihi olarak Haziran 1920’deki Türkiye Komünist Bolşevik Partisi girişimi esas alındığında, 1923 yılının başından THİF yöneticilerinin yargılanmasına dek geçen sürede fırkanın faaliyette olduğu söylenebilir. Ancak kronolojik emareler üç yıllık bir süreyi işaret etse de, Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası esasen Mart 1922 ile Eylül 1922 arasındaki yedi-sekiz aylık zaman zarfında gerçekten faal olabilmişti. Tokat Mebusu Nâzım Bey ve Salih Hacıoğlu’nun temsil ettiği iki kanadın olduğu fırka, Komintern’le de ilişkilenmişti. Nitekim THİF’in macerasını inceleyen kitap dört bölüm ve Komintern Doğu Sekreterliği’ne ilişkin bilgiler veren bir ek kısmından oluşuyor. Birinci bölümde Milli Mücadele yıllarında Anadolu’da gelişen ve faaliyet gösteren sol akımlar üzerine verilen bilgiler yine Mete Tunçay’ın Türkiye’de Sol Akımlar çalışması üstüne inşa edilmiş; bu incelemeye özgünlük kazandıran ve yazarları çalışmayı genişletmeye teşvik eden etken ise -ikinci bölüm- den itibaren yer verilen- TÜSTAV’daki Komintern Arşivi Döküm 1 belgeleri arasında yeni ulaşılan vesikalar olmuş. Söz konusu belgeler arasında THİF Merkez Komitesi’nin muhtemelen son ve olağanüstü toplantısının tutanakları (bu toplantıda bir Komintern temsilcisi de hazır bulunur) Ahmet Cevat Emre’nin Komintern’in Yakın Doğu Seksiyonu’na sunduğu eleştirel rapor ve THİF davasına ilişkin belgeler yer alıyor. Kitap, bu yeni belgeler ışığında, Gizli TKP’nin THİF’ye dönüşmesi, sonraki aylarda diğer tüm sol akımlarla birlikte THİF’nin de ilk dönem faaliyetlerine son verilmesi ve sonra yeniden canlanması, son olarak da fırkanın 1921-1922 yıllarındaki ikinci faaliyet dönemi ile yöneticilerinin yargılanması meseleleri üzerinde duruyor.
Kitapların yazarlarından Erden Akbulut’un da belirttiği gibi, iki çalışma da, yapılan incelemelerin çetinliği ve içerdikleri belgelerin yoğunluğu nedeniyle okunmaları kolay olmayan eserler. Bununla birlikte, gün ışığına çıkardıkları ve tarihe, konuyla ilgilenen araştırmacılara, meraklılara sundukları bilgilerle çok kıymetli çalışmalar oldukları aşikâr.