Kasım
sayımız çıktı

Ölmek üzere olanlar, seni selamlar yüce Sezar!*

Netflix platformunda kısa sürede en çok izlenen dizi haline gelen “Squid Game / Kalamar Oyunu”; ekonomik-toplumsal olarak çaresiz duruma düşmüş-düşürülmüş insanların, büyük bir para ödülü için birbirleriyle yarıştırılmasını anlatıyor. Bu “ölümüne” yarışma aynı zamanda ultra zenginler tarafından izlenip, bahislere konu oluyor. Beyazperdede iyi bilinen bir temayı, günümüz vahşi kapitalizmine ve yerel temalara bağlı işleyen gayet başarılı bir Kore mini dizisi.

* Ave Imperator, morituri te salutant

Eylül ortasında Netflix’te sessiz sedasız, reklamı yapılmadan bir Kore di­zisi yayına girdi. Yayınlanma­sından sadece 4 gün sonra 90 ülkede en çok izlenen diziydi. Netflix’in İngilizce dışında en başarılı işi olan “Squid Game” için içerik bölümünün başın­daki Ted Sarandos “Bugüne ka­darki en büyük projemiz olması çok muhtemel” dedi.

Sinemacı Hwang Dong- Hyuk’un yazıp yönettiği 9 bö­lümlük mini dizi, aşırı şiddet içeren bir hayatta kalma dra­ması ve kapitalizm üzerine bir yorum. Basit ama iddialı bir kurguya sahip, hızlı tempolu, karakter odaklı ve “bağımlılık yapıcı” bir iş. Dizi, Güney Ko­re’de borç batağında bir grup insanı konu ediyor. Bu insan­lar gizemli bir biçimde çocuk oyunları oynayarak yaklaşık 40 milyon dolar kazanabilecekle­ri bir yarışmaya katılmaya ikna ediliyor ve bayıltılıp uzak, ıssız bir adadaki tesise getiriliyorlar. İlk oyunda, kaybetmenin anında öldürülmek anlamına geldiği ortaya çıkıyor ve katılan 456 ki­şinin yarısından çoğu kafaları­na kurşun sıkılarak öldürülüyor.

Kurallardan biri, bir demok­rasi illüzyonu: Çoğunluğun iste­ğiyle oyunlara son verilebiliyor. Bunun üzerine oylama yapılıyor ve oyundan vazgeçiliyor. Dışarı çıkan güruhtan büyük bir ço­ğunluk, gerçek dünyanın da çabuk değil ama yavaş yavaş ölü­me götüren bir “cehennem” ol­duğunu tekrar hatırlayıp kendi istekleriyle oyuna geri dönüyor.

Dizinin geri kalanı, hepsi “ölümcül derecede” çaresiz bir­kaç karakterin hayatta kalma savaşına odaklanıyor: Orta yaş­lı, grev yüzünden araba fabrikasındaki işinden olduktan sonra dikiş tutturamayan, kumarbaz, yaşlı annesinden para yürüten, nafaka ödeyemeyen, 10 yaşın­daki kızına doğum günü için düzgün bir hediye bile alama­yan Gi-Hun; onun çocukluk ar­kadaşı, Seul Üniversitesi işlet­me mezunu, finans dünyasında yükselen fakat zimmetine para geçirdiği için polis tarafından aranan dolandırıcı Sang-Wo; patronunun parasını içetti­ği Pakistanlı yasadışı göçmen işçi Ali Abdul; Kuzey Kore’den kaçan, annesi yakalanıp iade edilen, kardeşini yetimhaneye bırakmak zorunda kalan genç kız Sae-byeok ve beyninde tü­mör olan, kaybedecek bir şeyi kalmadığı için katıldığını söyle­yen yaşlı, bilge adam Oh-Il Nam (onun gerçeği farklı, sonra görü­yoruz)…

Yönetici-askerişçi hiyerarşisi Rütbeleri maskelerinin ortasındaki sembollerden anlaşılan pembe kostümlü “gardiyanlar” oyuncuları birbirine düşürmek için ellerinden geleni yaparken gerçek hayattaki hiyerarşiyi oyun sahasına da taşıyorlar.

 Yazının devamını okumak için #tarih‘in Kasım-Aralık 2021 sayısını buradan satın alabilirsiniz.