1. Dünya Savaşı’nın adları pek bilinmeyen genç subayları, geliştirdikleri yeni yaklaşım ve tekniklerle çoğu kez muharebelerin kaderini tayin ettiler. Taktik anlayışta, havada, karada ve denizde askerî devrim yaratan öncüler…
Tarihe biraz merakı olan herkes 2. Dünya Savaşı’nın büyük komutanlarını tanır. Rommel ve Mont- gomery’nin çöl savaşları, Patton’un ataklığı, Guderian’ın “blitzkrieg” ile Fransa’yı dize getirmesi, belki de en büyük operatif dehaya sahip olan von Manstein’ın Fransa ve Rusya’daki müthiş manevraları ve Zhukov’un taarruzları, hayalleri kamçılar. Doenitz’in denizaltıları ile Goering’in uçaklarını da unutmamalı. Biraz daha ilgili olanlar ise öne çıkmış düzinelerce komutanı bir çırpıda sayabilir. Bunun nedeni, bu generallerin motorlu araçlar sayesinde muazzam manevraları yapabilmiş olmalarıdır.
1. Dünya Savaşı’nın komutanları ise kısa sürede ordularını çamura batırarak Batı cephesinde 51 ay boyunca milyonlarca piyadeyi siperler arasında katlettiler. Uzak cephelerde de büyük başarılar nadiren gerçekleşti. Demiryolları ve at arabalarının arasında tek tük göze çarpan motorlu araçlar, henüz onlara hızlı manevra olanağı sağlayacak sayıda ve kapasitede değildi. Uçaklar daha emekleme çağındaydı. Buna rağmen en büyük ilerleme belki de havacılık alanında oldu. Denizaltılar savaşın biçimini ve gidişatını değiştiren birer araç olarak kendilerini ispatladılar ama büyük filoların amiralleri, zırhlılarını çok iyi kullanamamıştır.
Bu nedenle 1914-18’in generallerinin ve amirallerinin çok azı geniş kitlelerin hafızasına yerleşmiştir ve onlar da genellikle iyi anılmaz. Haig, Nivelle ve Mangin kasap unvanı layık görülenlere örnektir. Siper savaşını anlamayıp, boş yere milyonları katlettirdikleri söylenir. Bu yanlış da değildir ama tüm askerlerin böyle inatçı ve dar kafalı olduğu sanılmamalıdır. Bunlar daha çok yaşlı üst kademe arasından çıkıyordu ve ne yazık ki siper muharebelerinin ölümcül kararlarını onlar verdi. Ama özellikle orta kademede durumu çok iyi analiz edip ona göre yeni taktikler ve operatif kavramlar geliştirenler vardı. Keza, onlara yeni silah sistemlerini ve araçları sağlayan mühendisleri ve imalatçıları da unutmamalı.
Havada ve karada gelişmeler gerçekten son derece hızlıydı. Teknik adamların yeni sistemleri düşünceden proje ve prototip imalatına, oradan da seri üretime geçirmeleri son derece hızlı şekilde gerçekleşiyordu. 2. Dünya Savaşı’nda yaygınlaşan hemen her şey 1914-18 döneminde geliştirilmiş, en azından düşünülmüştü. Bombardıman uçakları ve zeplinler Londra’yı bombalamış, alev makineleri tahkimatlardaki askerleri kavurmuş, zehirli gaz onbinleri kör etmiş, ya derhal veya birkaç yıl içinde öldürmüş, ölüm artık sanayileşmişti.
Taktik savunma ve saldırıda, havada, denizde ve motorize araçlarda 1. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştirenler…