Ocak
sayımız çıktı

Siber savaşın içinde, sadece Lübnan’da değil her yerde…

10 YILLARDIR VARDI; ARTIK BAŞKA BİR AŞAMAYA ULAŞTI

İsrail’in geçen ay Hizbullah’a karşı Lübnan’da gerçekleştirdiği eşzamanlı saldırılar, savaşın ve siber terörün ulaştığı son aşamaya bir örnek. Bir “enformasyon savaşı” ile birlikte yürütülen bu eylemler, hayatın hemen her alanında ve en acımasız formatlarda kullanılıyor. Siber savaşın yapısı, koordinatları ve barış zamanlarında bile kesilmeyen faaliyet alanları…

İsrail’in 2024 Eylül’ünde Lübnan’da Hizbullah örgü­tüne karşı gerçekleştirdiği saldırılar, nasıl bir dünyaya intikal etmekte olduğumuzu çok çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Uzun süredir dün­yanın her ülkesinde görülen, Pasifik’in minik ada devlet­lerini bile hedef alan siber saldırılar, son örnekteki özel nitelikleriyle yeni bir evreye sıçradı. Milyarlarca kullanıcı­nın cebinde, evinde, işyerinde veya aracında olan her türlü iletişim cihazı, uzun zamandır istihbarat, dezenformasyon, dolandırıcılık, manipülasyon veya sabotaj-fidye amaçlarıyla ve bazen de nokta hedeflerini uzaktan tespit ederek vurmak için kullanılıyordu ama; artık bizzat bunların kendileri özel bir operasyonda bomba hâline dönüştürülmüş oldu.

Her ne kadar Lübnan olayı tekrarlanması çok zor, hattâ tedbirli hasımlara karşı nere­deyse imkansız bir operasyon olsa da, bu işin nereye varaca­ğını kestirmek zorlaşıyor. Hedef alınan kitlenin kullanacağı cihazlara minik bir patlayıcı yerleştirmek hele bu hadiseden sonra pek kolay değildir; ama bu yöntem tekil operasyonlar için pekala mümkün olabilir. Kaldı ki, cihazların içinde depolanan enerjinin hasım güçler tarafından etkilenmesi olasılık dışı sayılamaz. Lübnan hadisesi muhtemelen tek sefer­lik bir operasyondur ama, yeni yöntemlerin bulunabileceğini gözardı edemeyiz.

Dünyanın ve ülkemizin bir siber savaş (kimileri “siber terör” kavramının daha uygun olacağını savunuyor) fırtınası içinde olduğunu belirtmek durumundayız. Bilgisayarlara ve enformasyon sistemlerine kötü niyetli ve izinsiz girişler, bilgi hırsızlığı, kredi kartı sah­tekarlıkları, şiddet ve psikolojik zorbalık ile suç kapsamına giren birçok başka olgu yaygın şekilde gündemde. Türkiye’nin dünya ortalamasının üzerinde siber saldırıya maruz kaldığı da bir gerçek. Bunları önlemek için USOM, yani Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi faaliyet gösteriyor.

kapak-dosyasi-tanju-1
Lübnan’da yaygın olarak kullanılan çağrı cihazları 17 Eylül günü saat 15.30 civarında patladı.

Siber savaşın asli unsuru olan yazılımlara sızma faali­yeti, uzun süredir çok yaygın. Özellikle bilgisayarlarla çalışan karmaşık sistemlerin ve plat­formların sabote edilmesi her zaman mümkün. Açığı olmayan veya bulunamayan sistem çok nadir ama, bunları önlemek için de çok yoğun bir çaba harcan­makta ve birçok defa başarılı da olunmakta.

Askerî alandaki kullanıma bakarsak, dronlar, güdümlü fü­zeler ve hattâ uçakların elekt­ronik savaş veya siber sızma­larla tahribi veya karıştırılarak etkisiz kılınması artan şekilde gündemde. Elbette bunlar farklı ölçülerde kara ve deniz plat­formları için de geçerli. Bunun yazılımla ve ağlara sızılarak yapılması siber savaş, hasım tarafın elektromanyetik ortam­larını bozacak müdahaleler ise elektronik savaştır (EW-elect­ronic warfare). Elektromanye­tik sistemlerin bozulması belli bir güç ve yönlendirme gerek­tirdiği için, bu alanın hareketli unsurları gemi, uçak veya çeşitli kara platformlarına veya her 3 alanda faaliyet gösteren dronlara montelidir.

kapak-dosyasi-tanju-2
Çağrı cihazlarının patlaması nedeniyle 3 bin kişi yaralandı. Hastaneler ve sağlık personeli, yaralılara müdahale etmekte zorlandı.

Konu açık savaş olursa, siber veya elektronik savaş aracılığıyla hasım sistemlere müdahalenin birinci hedefi, karşı tarafın savaşı yönetmesi­ni sağlayan C4ISR sistemlerini bozarak onları körleştirmesi ve faaliyetlerini engellemesidir. C4ISR, uzun süredir savaşın en temel unsurlarıdır. Komuta, kontrol, iletişim, bilgisayar, istihbarat, gözetim ve keşif kelimelerinin kısaltmasıdır (command, control, communi­cation, computer, intelligence, surveillance ve reconnaissan­ce). Bunu, silah sistemleri ve platformlara yapılan müdaha­leler izler.

Ancak askerî sistemlerin yanısıra sivil hedefler de son derece önemlidir. Bir ülkenin elektrik dağıtım ağının veya bankacılık sisteminin çöker­tilmesinin yaratacağı kaosu ve bunun savaşın gidişatı üzerin­deki etkisini düşünün. Aynı şeyi tüm iletişim ve ulaştırma sistemleri için de söyleyebiliriz.

kapak-dosyasi-tanju-3
İsrail gizli servisi Mossad’ın Türkiye’de de faaliyetleri tespit edildi. Bu yılın başında yaklaşık 50 kişi, Mossad’a çalıştığı iddiasıyla gözaltına alındı.

Bu arada özellikle C4ISR ile diğer askerî sistemlerin köreltilmesinde siber savaşın yanısıra “elektronik savaş” (EW) sistemlerinin de kullanıldığını hatırlatmak gerekir (Bu ikisi çok farklı şeylerdir ve karış­tırılmamalıdır). EW tarihi, 2. Dünya Savaşı’na kadar geriye giderken, siber ortam bilgisayar yazılımlarının yaygın kullanı­mıyla ortaya çıkmıştır. Daha önce hiçbir savaşta görülme­miş kadar EW kullanılan son Rusya-Ukrayna savaşında; ilk hareketin Ukrayna radarlarının Ruslar tarafından bozulması şeklinde ortaya çıkması bu alanda çok iyi bilinen bir örnektir.

Bugün dünyanın hemen her köşesinde altyapı kurumları, iletişim, şirketler, işinsanları, politik gruplar, parlamentolar, uluslararası toplantılar, ulaş­tırma, enerji ve akla gelebilecek her alan potansiyel hedeftir. Siber saldırılar politik amaçlı olabildiği gibi, suç amaçlı olanları da yaygındır. Şirket ağlarının ele geçirilip felç edil­dikten sonra düzeltilmesi için fidye talep edilmesi birçok defa rastlanan bir hadisedir. Büyük yazılım şirketleri fidye saldı­rılarını önleyici programlar geliştirmiş olsa da, birçok şirket kayıplarını azaltmak için siber korsanlara ödeme yapmıştır.

kapak-dosyasi-tanju-4
Çağrı cihazlarından biri satış noktasında patladı. Lübnanlılar yaralılara müdahale ederken ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Görüldüğü gibi siber savaş sadece açık veya örtülü savaş­larla ilgili olarak kullanılan bir kavram değildir. Süreklidir. Si­ber saldırıların ezici çoğunluğu barış zamanında yapılır. Ancak eski tip casusluk olaylarında olduğu gibi, bunlar da açık bir savaşın nedeni olmaz; çünkü ortaya konulması ve yapanın ıspatlanması kolay değildir. Devletler bunu vekaleten yaptı­rabildikleri gibi, yapanların pe­kala “hevesli milliyetçi kişiler” olduğunu söyleyip işin içinden sözde sıyrılabilmektedir. Kaldı ki siber saldırılar savaş huku­kunda net olarak belirlenmiş bir tanıma da sahip değildir. Bu koşullarda silahlı çatışma­lar artık siber ve elektronik saldırılarla başlamakta ve siber saldırılar barış zamanında hiç kesilmeden devam etmektedir.

Siber saldırılar her alandaki rekabette ve örtülü çatışmalarda kullanılır. Öncelikle istihbarat toplamak için en uygun araçlar­dan biri, muhtemelen birincisidir. Bilgi her tür açık veya gizli operas­yonun temeli olduğu için, ülkeler ve gruplar ellerindeki veri stokunu açık olmayan kaynaklara erişerek çoğaltmaya çalışır. Büyük servis sağlayıcılar, elektronik posta ve sosyal medya kuruluşları, oyun siteleri ve büyük şirketlerin müşteri listeleri çokça hedef alınmaktadır. Elbette, devlet kaynakları da fevkalade değerli hedeflerdir.

kapak-dosyasi-tanju-5
Birkaç gün sonra başlayan hava saldırıları nedeniyle Beyrut dışına büyük bir göç başladı. Trafik kilitlendi.

Siber saldırılar hedef ülke­lerdeki politik gelişmelerini etkilemek için de kullanılır. Rusların ABD seçimlerine müdahalesi çok tartışıldı; hattâ dezenformasyon yayan opera­törlerin fotoğrafları dahi (artık nasıl bulunduysa ve doğruysa) paylaşıldı. Keza, Rusların Almanların Ukrayna’ya ya­pacakları askerî yardımla ilgili kimi gizli görüşmeleri ele geçirip Alman kamuoyuna sızdırmaları da bu ülkede tartışma yaratma amacını gütmekteydi. Bu arada, Çin’in Alman hükümetinin sistemle­rine sızıp hassas kartografya çalışmalarını ele geçirdiği yolunda haberler ortaya atıldı. Avustralya’da hükümet için çalışan bir hukuk firması ve yaygın sağlık kayıtlarına erişim sağlanarak milyonlarca kişinin kişisel bilgilerinin çalınması da haber oldu.

Askerî alandaki örneklere ağırlık verirsek… Ukraynalıla­rın (veya onlar adına Batılıların) Rus haberleşmesini dinleyerek komuta yerlerine nokta atışlar yapması; Güneybatı Asya’da kimi örgüt liderlerinin izlene­rek uzak mesafelerden, özel­likle dron ve uçaklardan atılan hassas roketlerle vurulması; İsrail ve Amerikalıların İran’ın nükleer santralinin bilgisayar ağına girerek uranyum zengin­leştirici santrfüjleri hızlandır­mak suretiyle tahrip etmeleri en bilinen örnekler arasındadır. Hintlilerin de İsrail lehine Hamas’a karşı siber müdaha­lelerde bulunduğu paylaşılan bilgiler arasındadır. Rusların 2007’de Estonya ve 2008’de Gürcistan’a karşı yürüttüğü siber savaşlar, bu ülkelerle yaşadıkları gerilimlerde kul­lanılmıştır. İsrail ile Hizbullah arasında Lübnan’da 2006’daki çatışmalar da siber savaşın öne çıktığı örneklerden biridir.

kapak-dosyasi-tanju-6
TSK da C4ISR sistemlerine uyum sağlayan ordulardan biri durumunda.

Rusya-Ukrayna savaşında siber saldırılar o kadar yaygın bir kullanıma ulaştı ki, örnekler saymakla bitmiyor. Rusya Uk­rayna’nın güvenlik servislerine, mobil telefonlarına, elektrik dağıtımına sızarken; Ukrayna da Rusya’nın vergi kayıtlarına, su dağıtım şebekesine girmeye çalışıyor, giriyor. Rusya’nın Baltık ülkelerine de siber saldırılar yaptığı ifade ediliyor ki Polonya’nın bu konuda şikayetleri var. Çekler gene Rusya’nın kamu kurumlarının ağlarına girdiğini bildiriyor. Ve NATO ağları da hedef alınıyor kuşkusuz.

Diğer ülkelerden öne çıkan örneklere bakarsak… Çin’in siber savaşta çok faal olduğu, özellikle Pasifik ülkelerinde ekonomik casuslukta öne çıktı­ğı yaygın bir şekilde basında yer alıyor. Bu amaçla siber güvenlik şirketleri kullanılıyor. Pakis­tan’ın elektronik postalara yük­lenen bir virüsle Hint havacılık sistemlerine sızma girişimin­den sözediliyor. Belarus’ta ise hükümete nuhalif olan siber partizanların ülkenin güvenlik sitelerini bozdukları söyleniyor. Bu hadiseler çok yeni olduğu için yeterli şekilde belgelenmiş olmamakla birlikte, siber faaliyetlerin yaygınlığına işaret ediyor. Bu artık yeni dünyanın daimi bir unsuru. Ülkelerin ekonomileri ve savunmaları bilgisayara bağımlı kaldıkça, siber savaş hep bizimle birlikte olacak.

kapak-dosyasi-tanju-7
Yeni nesil operasyonlarda C4ISR sistemleri (Komuta, Kontrol, Muhabere, Bilgisayar, İstihbarat, Gözetleme, Keşif) büyük önem arzediyor.

SİBER SAVAŞ NEDİR?

‘Oltalama’, ‘yemleme’ ve sabote etme teknikleri

Bilgisayarlara ve bilgi ağlarına sızılarak bilgi çalmak, dezenformasyon yaymak veya sistemleri işlemez hâle getirmek; kimi zaman bunu şantajla fidye almak ya da sabotaj gibi başka faaliyetler için yapmak. Buna bir tür “enformasyon savaşı” da denebilir. Bu saldırıların hedefleri, bilgisayar yazılımlarındaki güvenlik açıklarının istismar edilmesiyle gerçekleştirilir. Sözkonusu eylem­ler savaşta kritik hâle gelir ama, barış zamanında da ekonomik ve politik amaçlar için yaygın şekilde kullanılır. Bu nedenle sadece devletler tarafından değil, bilgi çalma ve ekonomik çıkar veya sabotaj amacıyla özel kişi ve kurumlar tarafından da yapılmaktadır.

Kötü amaçlı programlar (malware) arasında Truva Atı (Trojan) ve kendini kopyalayarak çoğalan solu­can (Worm) virüsleri en bilinenleridir. “Oltalama” veya “yemleme” (pishing) adı verilen yöntem ise kullanıcıyı aldatarak bilgileri ele geçirmektir. Günümüzde “hediye kazandınız, tenzilatlı satıştan istifade edin” vs. gibi yollarla milyonlarca kişi kandırılarak bilgilerini teslim ediyor ve dolandırılıyor. Sonuçta mahrem bilgiler ifşa edilerek huzursuzluk çıkarılıyor; kurumların sağladığı hizmetler felç ediliyor; bireysel erişimler engelleniyor; propaganda, dezenformasyon, ekonomik sabotaj veya manipülasyon yapılıyor.

Siber savaşın hedefleri hayatın her alanında: Ulusla­rarası kurumlar, toplantılar, yöneticiler, politik grupla­rın izlenmesi, parlamentolar, şirketler, iş dünyası, para alışverişleri, vergi, posta ve iletişim hizmetleri, altyapı, demiryolları, havacılık vs. Banka hizmetlerinin durması­nın veya elektrik kesintilerinin herhangi bir ülkede nasıl bir kaos oluşturacağı açıktır. Siber savaşçılar bunların denemelerini yapmakta ve koruma tedbirlerindeki açıkları aramayı sürdürmektedir. Bunlara karşı her büyük kurum ve bütün devletler kendi siber savaşçılarıyla karşı tedbirler geliştirmektedir. Bu sürekli bir faaliyettir. Her saldırıya karşı tedbir alınmakta, bunlar aşılmakta ve yeni tedbirler geliştirilmektedir. Başka şekilde ifade edersek, siber savaş 10 yıllardır dünyanın her köşesinde barışta ve savaşta bir an bile durmadan sürmektedir. Diğer faaliyet­ler bir yana, politikacıların ve kamuoyunun manipülas­yonu için dezenformasyon da yaygın bir uygulama olup, devletler bunu önlemekte büyük sıkıntı içerisindedir. Bazı kötü amaçlı yazılımlar sistemlere yerleşip sürekli olarak kendilerini kopyalayarak kalıcı olmaktadır.

Günümüzde, cep telefonlarına ve bilgisayarlara kullanıcısının haberi olmadan bilgi aktaran veya kopyala­yabilen kötü niyetli yazılımlar yüklenebiliyor. Bu nedenle kritik tesislere bunlarla birlikte girilemiyor; cihazlar kapıda bırakılıyor ya da başka özel cihazlar kullanılıyor.

kapak-dosyasi-tanju-kutu-1
Siber saldırıları önleme mücadelesi kesintisiz olarak sürüyor.

KÜRESEL İLETİŞİMİN BİREYSEL BEDELLERİ

Günümüzde her yer cephe, her yer hedef ve tehdit altında

Savaş tarihinin çeşitli dönüm noktaları vardır. Süvarinin üstünlüğü, topların surları yıkması, seri ateşli silahların süvarinin etkinliğini sona erdirmesi, buharlı tren ve gemi­lerle güç sevkinin hızlanması, telgraf ve telsiz haberleşmesi, içten patlamalı motorlarla hızlı savaşın mümkün olması ve nihayet havacılık ve uzay bunların en belirgin olanlarıdır. Nükleer silahları bir kenara koyarsanız; yakın tarihte hassas güdümlü silahlar, uzaydan izleme ve elektronik savaş ile sivillerin hava bombardımanlarıyla terorize edilmesi, bilim­sel ve teknik gelişmelerin sonuçlarıdır. Bunlar askerî doktrin hâline getirilmiş ve yeni koşullara göre revize edilmiştir. Ör­neğin düşman ahalinin bombardımanla yıldırılması, daha 1921’de Douhet tarafından formülleştirilmiş, günümüzde Amerikalılar tarafından “shock and awe” yani şok ve deh­şet bombardımanı hâline getirilerek Irak’ta ve ayrıca Libya ile Suriye’de (özellikle Rakka’da) kullanılmıştır. Bunun bir versiyonu da İsrail tarafından Gazze ve Lübnan’da yapılan ve günümüzde devam eden bombardımandır. Lübnan’da­ki son cağrı cihazı ve telsiz patlatmaları da bu anlayışın küçük bir örneğidir.

Ancak siber savaş, bunların hepsinin ötesine geçmiş durumdadır; zira sadece ordular ve kurumlar değil, hemen her birey küresel iletişime erişebilir Ayrıca modern savaş unsurları ve bunları destekleyici altyapı sistemleri nere­deyse tümüyle bilgisayar kontrollü çalışmaktadır. Bunların veya bunları kullanan, komuta eden bireylerin sabote edilmesi, son derece pahalı savaş platformlarını hareketsiz birer demir yığını ve kolay hedef hâline getirebilir.

Günümüzde, uçak ve gemi gibi pahalı platformların maliyetlerinin büyük bir kısmını, hattâ kimi zaman yakla­şık yarısını elektronik sistemler, bilgisayarlar ve yazılımlar oluşturmaktadır. Bunlara yapılacak müdahalelerin askerî sistemlerin birinci hedefi hâline gelmesi kaçınılmaz­dır. Hava hücumları hasım tarafın radar ve haberleşme sistemlerini felç eden elektronik saldırılarla başlar. Ancak bunların siber savaş yoluyla yapılması ve C4ISR sistemleri­nin çökertilmesi de mümkündür.

Modern savaşta ilk hedef radarlar, uydu gözlem ve ileti­şimiyle birlikte, komuta ve haberleşme sistemleridir. Bunu silah ve platformların etkisiz kılınması izler. Bu nedenle EW artık bir “muharip sınıf” olarak tasnif edilmektedir. Elektronik hücum unsurları olan elektromanyetik enerji, yönlendirilmiş enerji veya anti-radyasyon silahları da farklı türde bir ateşgücü sayılmaktadır. Elbette buna karşı korunma tedbirleri de gelişmekte ve bunlar ECM (electro­nic countermeasures) başlığı altında ele alınmaktadır. Her silahta olduğu gibi, karşı tedbirlere de 10 yıllardır üzerinde çalışılmakta olan bir konudur.

Bütün bu askerî unsurlar bir yana, hatırda tutulma­sı gereken çok temel bir nokta; artık savaşların sadece cephelerde yapılan bir şey olmadığı, bütün halkın ve ülke altyapısının hedef alındığıdır. Bu nedenle sivil savunması ve özellikle de barış zamanındaki tedbirleri zayıf olan ülkeler savaşta ölümcül bir dezavantaja sahiptir; çünkü altya­pıların, enerji, ulaşım ve bankacılık sistemlerinin çökmesi, askeri cephelerin de ciddi anlamda zayıflamasıyla sonuç­lanır. Ayrıca büyük ölçüde propaganda ve dezenformas­yona da maruz kalınır.

040824-F-1740G-007
İki uzman asker AN/ALQ-184 Elektronik Saldırı Podu’nu inceleniyor.