İstanbul’da çoksesli zamanlar
1940’ların İstanbul’u hem farklı Türk dilleri hem de Tatarca, Ermenice, Rumca, Rusça, Fransızca ve Ladino’nun günlük hayatta sıklıkla duyulduğu bir atmosferi soluyordu. Netflix’te yayımlanan “Kulüp” dizisi ve dizi müziği, bu çoksesli dünyanın tarihî gerçekliğini bizlere hatırlatıyor.
TROYA SAVAŞI - BARRY STRAUSS
Antik bir savaş meydanından bugüne kalan insan hikayeleri
Cornell Üniversitesi’nde antik çağ tarihi profesörü Dr. Barry Strauss, okuyucuyu Troya savaş meydanına götürüyor. Kişilikleri, giyimleri ve silahlarının ayrıntılı tasvirleri ile krallardan sıradan askerlere portreler çiziyor. Troya bulmacasına dair efsane ve mitlerin bıraktığı boşlukları, metin, obje ve arazi bilgisiyle tamamlayan Troya Savaşı kitabı, antik çağ tarihine ilgi duyanlar kadar askerî tarih meraklılarını da tatmin edecek.
TAŞ PLAKLARDA AMERİKA’DAKİ ERMENİLER
Anadolu’dan Amerika’ya Ermeni müziğinin ses izleri
Ara Dinkjian’ın, 5 bini aşkın taş plaktan oluşan koleksiyonundan seçtiği 58 kayıt, 1915 öncesi ve sonrasında ABD’ye göç eden Anadolu Ermenileri’nin taşıdıkları müzikal tarihin yanısıra daha sonra yaşadıkları topraklarda nesilden nesile aktardıkları ve geliştirdikleri birikimi de yansıtıyor. Kalan Müzik’in kurucusu rahmetli Hasan Saltık’ın misyonunu devam ettiren bir arşiv çalışması...
FİLM - THE BEATLES: GET BACK
Beatles’la aynı odada 8 saatlik bir macera
Peter Jackson “The Beatles: Get Back” belgeseliyle izleyicileri 1969’a götürüyor. Bugüne kadar yayımlanmamış 60 saatlik görüntü ve 150 saatlik ses kaydının restore edilmesiyle ortaya çıkarılan belgeselde, efsane grubun hem müzikal hem kişisel tarihlerinden benzersiz anlar var. Disney+’ta…
FRANSA’NIN TÜRKİYE SEFİRİ HERVE MAGRO
Doğduğu şehir Ankara’da büyükelçi oldu yıllar sonra
Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Hervé Magro, 1960 Ankara doğumlu bir diplomat. Pandemi sürecinde, 2020 ortasında göreve başlayan Magro; çocukluğundan gençliğine, tarih eğitimine ve Dışişleri kariyerine kadar Türkiye coğrafyası ve halkı ile içiçe yaşamış bir insan. Magro, Türk-Fransız kültürlerinin ortak kimyasını anlattı.
‘KEBERE’NİN KULLANIMI, UNUTULUŞU VE HATIRLANIŞI
Kapari: Küçücük, fıçıcık ve en az 5 bin yıllık…
Eski Suriye, Mısır, Yunan, Roma’dan bugüne kökü, kabuğu, meyvesi ve yaprağının değişik rahatsızlıklarda balgam ve idrar söktürücü, iştah açıcı, cinsel gücü artırıcı, ağrı kesici olarak kullanıldığı biliniyor. Türkler bu bitkiyle büyük olasılıkla Anadolu’ya gelince tanıştı. Şimdilerde “kapari” diye yabancı bir söyleniş şeklini benimsedik. Zira arada turşusunu yapmayı, dolayısıyla adını da unuttuk; nice sonra onu yabancı tariflerle mutfağımıza dönünce hatırladık.
NBA’NIN 75. YILI
Dünya basketboluna yukardan bakan marka
19. yüzyıl sonunda icat edilen, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kuralları yeniden düzenlenen basketbol, dünyanın en popüler spor dallarından biri. Basketbolun kalbi ise senelik geliri 8.5 milyar Dolar’a ulaşmış, maçları 200’ü aşkın ülkede gösterilen dev bir global marka: NBA. Sezonu zirvede bitiren takıma dünya şampiyonu unvanını yakıştıracak kadar iddialı, yüz milyonları peşinden sürükleyecek kadar heyecanlı 75 yıllık maceranın dönüm noktaları, efsane kahramanları...
KUZGUNCUK’TA YAKIN TARİH (2)
Kilise, cami, bostan… Çokkültürlü bir mekan
Boğaz’da, Anadolu yakasının eski köyü Kuzguncuk’un tarihi 16. yüzyıla kadar uzanıyor. Bugün apartmanlar, işyerleri ve restoranlar arasında bulunan semt, cumhuriyet döneminden bugüne, siyasi iktidarlardan ziyade sakinlerinin çabasıyla tarihî dokusunu korumaya çabalıyor.
KAŞGARLI MAHMUD’UN BÜYÜK SÖZLÜĞÜ
Türkçenin kutsal ve bilimsel kitabı Dîvânu Lugâti’t-Türk 950 yaşında
Kaşgarlı Mahmud’un 1072’de yazmaya başlayıp 1077’de tamamladığı sözlük, Türkçenin gelmiş geçmiş en önemli referans kaynağı. Eserin içindeki kelimeler, örnekler, atasözleri, karşılaştırmalar ve açıklamalar, Türk kültürünün evrensel boyuttaki zenginliğini kayıt altına alan müstesna bir dil zenginliği sunar. O, Türklerin “hor görülecek göçebeler” olmadığını dönemin yüksek kültürüne (Arap ve Fars) kanıtlar ve yüzyıllardır Türklere karşı oluşan önyargıları yerle bir eder.
‘ÖÇ ALMA’NIN SOLMAYAN RESİMLERİ
İntikam: Tanrı’nın adını kötülük için kullanma
Doğu ve Batı kültürlerinde çeşitli din ve öğretiler kindarlık hislerini törpüleyerek uyumlu birer toplum yaratmayı hedeflemişti. Ancak yasa koyucular Tanrı’ya dayanarak birbirlerinden intikam almayı sürdürdüler ve bu ayrıcalığa yalnız kendilerinin sahip olduğunu ileri sürdüler. Öç almanın Osmanlı minyatüründeki tezahürleri.