Kasım
sayımız çıktı

Türklerin dünden bugüne 1000 yıllık Anadolu macerası

11. yüzyıldan bugüne Anadolu’da kalıcı olan Türkler, asırlar boyunca Hazar Denizi’nin kıyılarından batıya akan atalarımız; çok sorunlu bir bölgede varoluş savaşı verdi. Anadolu platosu ve engebeli yüksek arazide tarih boyunca istilalara karşı bir ricat ve güç oluşturma alanı sağladık. O dönemden 19 Mayıs 1919 tarihinde ateşlenen İstiklal Harbi’ne; Ankara’nın yeni merkez olmasına; günümüzde iklim kriziyle tetiklenen coğrafi değişikliklere; kuzeyimizde devam eden ve genelleşme eğilimi taşıyan sıcak savaşa uzanan süreçte mücadelemiz sürüyor.

Tarih, coğrafyadan ba­ğımsız anlaşılamaz. Her coğrafya, dağları, ovaları, denizleri, çölleri ve nehirleriyle, üzerinde yaşanan toplum hare­ketlerini belirlemiştir. Bunlar sadece olayların cereyan ettiği birer sahne değildir. Toplumla­rın faaliyetlerini, gelenekleri­ni ve tüm karakterini oluşturur. Bozkır ve deniz farklı toplumlar üretir. Toplumların kültür alış­verişi ve göçleri de özellikleri farklı coğrafyalara taşıyıp yeni sentezlere yolaçar.

Anadolu, birçok diğer uygar­lığın yanısıra Hititlere, Friglere, Lidyalılara, Likyalılara, Helen, Pers ve Romalılara evsahipli­ği yapmış, Moğollar tarafından istila edilmiş, ayrıca kısa veya uzun süreli birçok başka işga­le uğramıştır. Akdeniz’e uza­nan diğer yarımadalar, örneğin İber ve Balkanlar gibi, bin yıllar içerisinde hoyrat kullanılmış, yıpranmış, yorulmuş ve verimi azalarak yoksullaşmıştır. Tüm olumsuz koşullara rağmen, gene Anadolu sayesinde ayakta kal­dık; İstiklal Harbimizi, Anado­lu platosuna dayanarak sonuca götürdük.

MÖ 336’da tahta geçen Makedonya Kralı Büyük İskender, Anadolu içlerine yöneldi; Frigya, Kapadokya ve en son Kilikya’ya kadar ulaştı.

#tarih’in Mayıs 2022 sayısı tüm Türkiye’de bayide…